30 Mart Yerel Seçimleri, politikayla ilgilenen ya da ilgilenmeyen hemen herkes tarafından heyecanla bekleniyor. AKP, iktidarı boyunca Kemalizm’le mücadele ettiği dönem dahil hiç bir seçim öncesinde bu denli yıpranmamıştı. 17-25 Aralık operasyonları, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları, bazı işadamlarının hükümetle aralarındaki illegal olduğu iddia edilen ilişkilerden dolayı kısa süreli tutukluluk yaşamaları, iktidarı yıpratan başlıca gelişmeler oldu.
2009 Yerel Seçim sonuçlarına baktığımızda AKP Türkiye genelinde oyların %38,8’lik kısmını almıştı, bu oran 15.458.985 seçmen sayısına denk geliyordu. CHP ise %23,1 oran ile 9.218.445 oy almıştı. Aradan geçen 5 sene içinde AKP 2011 Genel Seçimlerinde %49,95 ile 21.466.356 oy almış, CHP ise %25,94 oy oranı ile 11.147.736 oy oranına ulaşmıştı. 30 Mart yerel seçimlerinin de genel olarak bu iki parti arasında geçeceğinden dolayı yorumlamaları AKP ve CHP arasında yapacağım.
Seçimlere 25 gün kadar bir süre kaldı. Muhalefet kanadı, sosyal medya üzerinde yayılan ve Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları başta olmaz üzere, diğer ses kayıtlarıyla birlikte iktidarın ciddi oranda oy kaybı yaşayacağını öngörüyor. Ses kayıtlarının yaklaşık 12 milyon insan tarafından dinlenmesi, Twitter üzerinde birçok insanın açık bir şekilde yapılan yorumları, analizleri incelemeleri gibi gerekçeleri düşünerek muhalefet, iktidarın oy kaybı yaşayacağını vurguluyor. Olaylara sadece bu açıdan baktığımızda ya da direkt muhalif bir gömlekle tüm tabloyu inceleyince görüşlerimizin bilimsel tespitler olduğu yanılgısına kapılabiliyoruz. Olayların bir de iktidar tarafından yürütülen medya ayağı bulunmakta. Alexa.com’da Türkiye’deki internet haber sitelerinin, ülke sıralarını incelediğimizde ve günlük tekil ziyaretçi sayılarına baktığımızda ortaya çok farklı bir tablo çıkıyor. Ses kayıtlarının ilk çıktığı günden bu yana iktidara yakın medya grupları, tüm olan biteni montaj olarak dile getirmişti. Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli için bir montaj ses kaydı hazırlanmış, bu ses kaydı hükümete yakın internet sitelerinde ”bakın montaj böyle kolay yapılıyor, Erdoğan’a yapılan da bu” şeklinde bir algı yürütmüşlerdi. Haber7, Akşam, Sabah, Ülkehaber, haber24, ensonhaber, internethaber ve daha bir çok site Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin montajlı ses kaydını bu mantık ile haberleştirmiş, bu haberler Erdoğan’ın ses kayıtlarının dinlenme sayısından daha yüksek oranda tekil ziyaretçi hiti almıştı. Aynı şekilde Facebook ve Twitter üzerinde AKP’nin sosyal medya çalışanları da ciddi oranda, en az muhalefet kadar çalışmalar yapmakta. Böyle bir tabloda ses kayıtlarının kimin lehine gelişeceği tam olarak öngörülemez, seçmen ses kayıtlarına inanır ise partisini terk edebilir yahut bu haber sitelerinin yaptığı montajlı ses kayıtları üzerinde daha çok durur ve bunlara itibar gösterir ise partisine daha çok bağlanır. Bunun sonucunu hiç bir anket firması da doğru bir şekilde tespit edemez her şey 30 Mart gecesi anlaşılmış olacak. Ayrıca, muhalif kesimin sözlük ve diğer farklı sosyal platformlarda, AKP’ye oy verenlere göre daha çok bulunması, onlarda seçimlerde sadece kendi çevrelerinin oy kullanacağı algısını yaratıyor. 52 milyon seçmen olduğunu unutmamak gerekiyor. Daha şeffaf, demokrat, yeni dünya düzenine entegre olmuş siyasilerin başarılı olmaları ümidiyle…