Merhaba tekrar. “Sen hala New York’a dönmedin mi?” diye soranlar olacaktır. Dönmedim çünkü çok önemli bir adam İstanbul’a geliyordu. Apple’ın kurucularından, ilk PC Apple 2’yi elleriyle yapmış bir dahi, Steve Wozniak Turkcell Teknoloji Zirvesi’nin onur konuğuydu.

İstanbul’un gece hayatı geç başlıyor, iş hayatı ise çok erken. Ama “Woz için buna değer” diyerek biz de sabahın erken saatlerinde Haliç Kongre Merkezi’nin yolunu tuttuk. Bir yandan yüzümüzü en koyusundan kahve ile yıkıyoruz tabi ki.

Köy kahvaltısı istiyorum!
Kongre Salonu’na vardığımızda mekandan daha büyük bir kalabalıkla karşılaştık. O kadar çok takım elbiseli insan vardı ki bir an kendimi Matrix serisinin birinde gibi hissettim diyebilirim. Trafikte geçen saatler yüzünden guruldamaya başlayan  midelerimizi kruvasan kahvaltısı ile susturmak durumunda kaldık. Oysa benim gibi New York’tan gelmiş bir adam, bir dilim su böreği için adam öldürebilirdi.

Neyse, gösteri başlıyordu. Teknogaste’den dostlar ile birlikte salona adımımızı attık. Sahnede Kadir Çöpdemir açılış konuşmasını yapıyordu. Yurdum insanı fotoğraflarıyla süslediği sunumuna bir yandan gülüp bir yandan burun kıvırıyordum ancak günün en eğlenceli dakikalarının bu anlar olduğunu sonradan anlayacaktım.

Ciliv bir pop star gibi çıktı sahneye
Sonra Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv sahne aldı. Oldukça yanarlı dönerli bir ışık ve ses şovunun ardından bir pop star gibi geldi sahneye Ciliv… Mesela Wozniak’ın böyle bir şekilde sahneye çıkmadığını belirtelim.

Ciliv’in sunumundan aklımda en çok kalan ayrıntılardan biri kendisinin ABD’de okuduğu oldu. Ancak onun Turkcell’i sadece bir operatör değil teknoloji şirketi gibi konumlandırmasına şapka çıkarmamak elde değil. Bu vizyonu 70’li yıllarda Türkiye’de eğitim alarak elde edemeyeceği de oldukça açık.

Turkcell’in büyük başarısı
Ciliv’in ilettiği en çarpıcı veri ise Turkcell’in altyapısıyla ilgiliydi. Ericsson’un 53 ülkede kurmuş olduğu 639 3G santralinin arasında indirme hızı en yüksek olanların ilk 11′inin Turkcell’de olması gerçekten beni çok etkiledi.

Ciliv ayrıca mobil teknolojiler ile pazar payını artırmak ile ilgili Güney Kore’deki Tesco’yu örnek verdi. Örneğin inovatif olduğunu kabul ediyorum ancak bu kadar uzağa gitmeye gerek var mıydı? Emin değilim.

Bir Geek ve işkolik olarak Wozniak
Sonrasında nihayet herkesin merakla beklediği Steve Wozniak sahne aldı. Açıkçası diğer Steve’in sahne performansını hepimiz biliyorduk, ancak Woz’inki hakkında elimizde çok net veriler yoktu. Wozniak sahneye çıktı ve nefes almadan hayat hikayesini anlatmaya başladı. Doğru ortamda büyüyen, doğru okullarla, doğru öğretmenlerle, doğru patronlarla ve sonunda doğru ortakla tanışan bir adamın başarı hikayesini dinledik.

Woz mühendisçe konuştu sahnede. Söyledi terimleri anlamayan insanları bile etkileyen bir coşkusu olduğunu söylemek gerekir. Ancak nihayetinde bir Geek o. Geek olmanın günümüzdeki gibi havalı olmadığı dönemlerde dünyayı değiştirmek için gecesini gündüzüne katmış güzel bir adam. Bugün kendisinden de duyduğumuz gibi HP’de çalıştıktan sonra eve gelip Star Trek izleyip akabinde kendi projeleri üzerinde çalışan bir işkolik o.

Şunun altını çizelim. Başkası sahneye çıkıp bu tonda konuşsa 5 kişi bile kalmaz salonda, ama adınız Steve ise ve Apple’ı kurmuşsanız işler değişiyor.

“Turkcell’in 3G’si ABD’nin 4G’sinden hızlı”
Apple kurucusu sahneye adımını atar atmaz gazetecilere iki başlık vermeyi ihmal etmedi. Önce Turkcell’i (ve bizi de tabi ki) oldukça onore eden bir giriş yaptı: “Dünyanın en iyisi olmaktan bahsediyorsunuz. Gerçekten de demin telefonumdan internete bağlandım. Turkcell 3G Amerika’daki 4G’den daha hızlı.”

Hindi esprisi
Ardından Ciliv’in kendisini Türkiye’de görmekten büyük mutluluk duyduğunu söylemesi üzerine, ABD’lilere hala cazip gelen ama biz Türkler’e artık bıkkınlık veren o espriyi patlattı: “Ben de çok mutluyum, ABD’de bugün Türkiye (hindi) günü!” Evet, ABD bugün Şükran Günü’nü hindi yiyerek kutluyor ve bu kelime oyunu için gerçekten tüm şartlar uygun ama yine de yeter. Ben 13 yaşın üzerinde hiçbir Türk’ün Mısır ile ilgili espri yaptığını duymadım.

Yaklaşık 1 saat sahnede kalan Wozniak, 5 yaşından başlayarak bir bilim adamına nasıl dönüştüğünün hikayesini en ince çipine kadar anlattı. Silikon Vadisi’nde büyümesinin, babasının bir mühendis olmasının altını çizdi ve ekledi: “Mühendis ailelerin, elektronik çocukları vardır”

Onu çok etkileyenlerden biri lise öğretmeni olmuştu. Klasik bir müfredat insanı olmayan bu hocası onun okulun ötesiyle tanışmasını sağladı. Ondaki dehayı fark eden bu adam Woz’u teknoloji şirketlerine götürüp bilgisayarlarla tanıştırdı. Tüm dünyanın bu öğretmene kesinlikle bir teşekkür borcu var.

İki Steve’i biraraya getiren ayrıntı
Steve Jobs’ın biyografi kitabı sağolsun, Apple hikayesinin birçok ayrıntısını biliyoruz. Ancak bugün Wozniak’ın beni en çok etkileyen sözleri şunlar oldu: “Neden üretiyoruz? Hayatı daha iyi yapan daha faydalı cihazlar ortaya çıkarmak için. Amaç bu… Ve bunu kendim için yaptım.” Bence bu bakış açısı onu Steve Jobs ile biraraya getiren, ortak hareket edebilmelerini sağlayan ortak payda olmuş olmalı.

Steve Jobs hakkında da bazı fikirlerini dile getirdi Wozniak:

“- Steve hippiydi, hippilere hayrandım, çünkü farklı düşünüyorlardı…

– Steve Jobs zeki insanlarla takılmak için üniversiteye gelirdi. Shakespeare ve Newton gibi dahilerin dışındaki kalan insanlar dünyada kazayla bulunuyorlar gibi davranırdı…

– Ben tasarlardım, Steve ise onları satmanın hep bir yolunu bulurdu.

– Steve Apple’a geri döndüğünde operasyonel olgunluğa erişmişti. Nerede hata yaptığımızı görüyor, maliyet analizini daha iyi yapıyordu. Uzaklaşması Apple için iyi olmuştu. Geri geldiğinde büyük ve sadık bir kullanıcı kitlesi buldu. Çok iyi ürünler yaratıp bunu bu kitleye ulaştırma fikri onu büyüledi”

Dikkat! Skynet dünyayı ele geçirecek!
Steve Wozniak konuşmasını ise müthiş bir finalle bitirdi:

“Dünyayı yapay zekalı bilgisayarlar ele geçirecek. CEO’ların zekasında. Onlara yer açın… Bizler ne mi olacağız? Mağaralara geri döneceğiz.”

Evet, ilk PC’yi yaratan adam bizi Skynet hakkında açık açık uyardı. Tehlikenin farkında mısınız?

Bilmeyenlere not: “Skynet” Terminatör filmlerinde insanlığın sonunu getiren yapay zekanın adı.

Patrick Özdemiroğlu / İstanbul
/teknogaste