Ülkenin Evlatları – Ümmetin Evlatları

Evlat görsen dahi hasret
Görmesen dert üstüne dert

Ne çetin bir imtihandır evlat. Yokluğuyla, varlığıyla, her haliyle ezelden ebede bazen çile, bazen hayrın devamı olabilen evlat. Öncelikle yerleşmesi gereken bilinç, Allah’ın evlatlarımızı kendisine kul olması için yarattığı ve bize emanet ettiği gerçeğidir. Bu yüzdendir ki cinsiyet ayrımı gözetmeksizin istenmesi gerekken hayırlısı ne ise o olmasıdır.

Son yıllarda sıkça karşılaştığımız evlatlarımıza aile içi ve aile dışı şiddet ve taciz olaylarından sonra artık ülkemizde sosyal reformlara ihtiyaç olduğu çok açıktır. Öncelikle evlilik kurumunun belli bir eğitime ve ehliyete tabi olması gerçeği kaçınılmazdır. Ve evlilik öncesi yapılan testlere ruhsal denge testinin eklenmesi olası üzücü hadiselerin mutlak surette önüne geçecektir. Bununla birlikte aile ve sosyal politikalar bakanlığı denetimi ve gözetiminde muhtarlık makamından kaymakamlık makamına kadar tüm ailelerimize periyodik olarak ziyaretler yapması çekilen acıların hasbel kader açığa çıkması bir yana hiç yaşanmamasını sağlayacaktır. Ayrıca bu ülkenin çocuk esirgeme kurumlarındaki çocukları da bu ülkenin evlatlarıdır. Bu çocukların güvenliği ve geleceği de bizim yükümlülüğümüz altındadır. Her türlü şiddete ve tacize karşı tüm çocuk esirgeme kurumlarının mahrem bölgeler dışında merkezi kamera sistemi ile izlenmesi ve bu izlenmenin tüm birimlerce bilinmesi bu kurumlara ve çocuklarımıza zarar verecek art niyetlilerin niyetlerini bertaraf edecektir.

Devletimizin bu sistemi hayata geçirecek mali gücü ve potansiyeli mevcuttur. Unutulması ki ailesinin kollarında ya da devletin kollarında ancak sağlıklı ve travmalara maruz kalmamış nesillerle geleceği kurabiliriz. Ve ümmetin evlatları. Onlarda bizim derdimizdir.

Tek bir örnekten hareketle Ahed Tamimi de bizim derdimizdir. Eğer ümmet olarak onu hapisten aylarca çıkaramayacaksak, Ahed Tamimi bir daha sembol olmasın. Dizinden vurulması gerekirdi,  ömür boyu hapiste kalabilir, diyenlere karşı eğer biz bu kız evladımızı koruyamayacaksak, artık kızlarımız, kadınlarımız cihanda tek bir erkek Müslüman kalmayıncaya kadar sembol olmasınlar. Zira bu evladımız korunaksız ve her türlü riskle karşı karşıya kalmıştır.

Binlerce örnekten hareketle Almanya’da on bine yakın kayıp çocuklarda bizim evlatlarımız, bizim derdimizdir. Keşke onlar milletimizin olmasa da ümmetimizin evlatları diyerek nota verebilsek. Bir vebali daha omuzlarımıza yüklemesek. Bu ümmetin bir evladı cihana bedeldir, diyebilsek, çünkü bu ülkenin evlatlarına ümmet, ümmete bu ülkenin evlatları gerek.