Twıtter: gündelik yaşamın yeni rutini “pıt pıt net”
Uzman Meltem Cemiloğlu Altunay[*]
ÖZET
Bu çalışma yeni medya ürünü olan sosyal paylaşım ağlarından Twitter’ın gündelik yaşamla ilişkisi üzerinedir. Gündelik yaşamın akışı içinde kullanıcıları içeriği tüketen üreticiler olarak kabul ederek, Twitter’ın hangi amaçla, ne sıklıkla ve nasıl kullanıldığı, çalışmanın odak noktalarını oluşturmaktadır. Yukarıda belirtilen amaçların yanı sıra, çalışma, Twitter’ın, kullanıcılarının gündelik yaşam rutinlerinin nasıl bir parçasını oluşturduğunun ortaya koymaya çalışmaktadır.
Çalışmanın temel amacı, İnternet kullanıcılarının gündelik yaşamlarında sosyal paylaşım ağlarının yerinin ve Twitter kullanma pratiğinin nasıl ve ne şekilde konumlandırıldığını analiz etmektir. Bunu yaparken etnografi ve içerik analizi yöntemleri birarada kullanılıp; araştırma sonucunda Twitter ve gündelik yaşam arasında etkileşimli bir ilişki olduğu saptanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Gündelik Yaşam, İnternet, Sosyal Paylaşım Ağları, Twitter
GİRİŞ
Günümüzde yeni iletişim teknolojileri ve özellikle İnternet, gündelik yaşamın akışında değişimin en fazla yaşandığı popüler iletişim ortamlarından biridir. Bu değişimin gözlemlenmesinde, İnternet’te yer alan sosyal paylaşım ağlarının hem içeriği oluşturma bağlamında, hem de kullanıcı odaklı teknolojisi aracılığıyla gündelik yaşam içinde ön plana çıkan bir mecra olduğu ifade edilebilir. 2010 yılına gelindiğinde yeni medyanın en gözde iletişim araçlarının sosyal ağlar olduğu görülmektedir. Bu sosyal paylaşım ağlarının Türkiye’de en popüler olanı Facebook sitesidir. Twitter da Facebook’tan sonra en popüler ikinci sosyal paylaşım ağıdır (Top Sites in Turkey, 2010). 2009 yılı göz önüne alındığında Twitter, Türkiye’de en fazla artış gösteren ilk ve en çok üyesi olan ikinci sosyal paylaşım ağı haline gelmiştir. Twitter’ın gündelik yaşamda diğer paylaşım sitelerine göre daha kısıtlı, daha az görsel ve çok daha basit işlevler bütününe sahipken; 2009 yılının en hızlı yükselen sosyal ağı olması ilgi çekicidir. Twitter ile gündelik yaşam arasındaki yakın bağ, bu çalışmanın temel konusunu oluşturmaktadır. Twitter’ın gündelik yaşam içindeki yerinin saptanmasından önce, sosyal paylaşım ağlarının ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı ve Twitter’ın diğer paylaşım ağlarından ne gibi farklılıklarının olduğunun ortaya konmasının önemi vardır.
Twitter: Yeni Medya ve Sosyal Paylaşım Ağı Örneği
Twitter ve diğer sosyal paylaşım ağlarnın hepsi birer yeni medya ürünü olarak kabul edilirler. Gündelik yaşamın her alanında kullanım pratiklerini köklü bir şekilde dönüştüren bilgisayarlar, İnternet ortamı, cep telefonları, oyun konsolları, İpodlar, interaktif televizyon uygulamaları hepsi birer yeni medya ürünü olarak adlandırılır (Binark, 2007: 21). Rogers (1995), günümüz medyasını yeni medya kavramıyla açıklarken geleneksel medyadan ayıran üç önemli özelliğini “etkileşimlilik, eşzamansızlık ve kitlesizleştirme” olarak tanımlar (Aktaran, Geray, 2003, s.18). Yeni medya bu anlamda geleneksel medyanın kullanıcılara, tüketicilere yönelik, zaman ve mekân sınırlılıklarının ötesinde bir konuma sahiptir (Törenli, 2005). Twitter, özellikle bu tanımda yer alan etkileşimlilik kavramıyla birebir örtüşür ve yeni medyanın temel karakteristiği olan etkileşimlilik sadece Twitter için değil, diğer sosyal paylaşım ağları için de temel yapı taşı gibidir. Twitter kullanıcıları bir yandan içerik üreticileri iken, diğer yandan da içeriği tüketen kişilere dönüşebilir.
Bu durum Toffler’ın tüketen-üretici kavramıyla açıklanabilir; Toffler (1981) “tüketen-üretici-prosumer” kavramını ilk olarak Üçüncü Dalga adlı kitabında kullanır. Kavram, producer (üretici) ve consumer (tüketici) kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiştir. Toffler’a (1981) göre, tüketici kavramı Endüstri Çağı’nın bir sonucudur; post endüstriyel dönemde, saf tüketicilerin sayısı azalacak; bunların yerini, kullandıkları ürün ve hizmetlerin çoğunu kendileri üreten, tüketen üreticiler alacaktır. Tüketen üretici kavramı ağ toplumunda daha belirgin bir biçimde ortaya çıkar. Facebook, Friendfeed, Twitter gibi sosyal ağlar, hem bireysel gündelik hayata ait bilgilerin, hem kaydedilmiş durağan ve hareketli görsellerin ve bizzat kullanıcılar tarafından sağlanan görsel, işitsel içeriklerin temel mecraları haline gelmişlerdir.
Twitter, Facebook ve diğer sosyal paylaşım ağlarının kendi üreticilerini yine tüketicileri arasından oluşturabilmesine olanak sağlayan İnternet teknolojisinin temelinde Web 2.0 tabanlı, etkileşimli uygulama yatar. Web 1.0 uygulamasında Web 2.0 uygulamasına geçişle birlikte, etkileşimli bir hal alan İnternet uygulamaları, bu dönüşümün ilk adımlarını oluşturmuştur. Web 2.0, O’Reilly tarafından 2004’de kullanılmaya başlayan bir kavramdır (O’Reilly, 2005). Brown (2009:1), Web 2.0’ı basit olarak; sıradan kullanıcıların kendi içeriklerini eklemesine açık olan bir İnternet ortamı olarak tanımlar. Bu ortam kullanıcılarının kelime, fotoğraf, ses ve video ekleyebildiği bir yere işaret eder. Web 2.0’daki sosyal paylaşım ağlarında yer alan ziyaretçiler, etkileşimli tabanı sayesinde hem kullanıcı hem de içeriği ve akışı oluşturan öznelerdir.
Gündelik yaşam içinde yeni iletişim teknolojilerinin bir örneği olan sosyal paylaşım ağları (social network sites) bireysel kullanıma olanak sağlayan etkileşimli İnternet hizmetleridir. Bu ağlarda yer alan kullanıcılar sınırlı bir sistem içinde kamusal veya yarı-kamusal profiller inşa edebilir; kendi bağlantılarını paylaşan diğer kişileri listesine eklemleyebilir, çapraz bağlantılarla kendi bağlantılarının bağlantılarını görebilirler. Boyd ve Edison sosyal paylaşım ağlarını tanımlarken üç konunun altını çizer; bunlardan ilki sınırları çizilmiş bir sistem içerisinde kullanıcılara açık ya da yarı açık profil oluşturmasına olanak tanıması, ikincisi başkalarıyla bağlantı paylaşan kullanıcıların listelerine ulaşım sağlaması ve son olarak sistem içerisinde olan diğer kişilerin kendi listeleri ve bağlantılarını görebilmesi ve bu bağlantılar arasında çapraz geçişler yapabilmesidir (Boyd ve Ellison, 2007). Sosyal paylaşım ağları günlük yaşamda iletişim kurmakta kullanılan görece yeni ama popüler ortamlardır. Sosyal paylaşım ağları kişisel iletişimleri sürdürmenin mekânı olmanın ötesinde, “İnternet’in yeni kamusal mekân olma özelliğini (Rheingold,1993)” de yansıtırlar. Örneğin, Twitter kimi zaman İran seçimlerine karşı protestocuların buluştuğu ortak mekân; kimi zaman ise Barack Obama’nın başkanlık adaylığını açıkladığı ilk kitle iletişim aracı, kimi zaman ise Haiti depremzedelerine yardımların örgütlendiği bir ağ olarak farklı işlevsel özellikleriyle dikkat çekmektedir.
Sosyal ağlar kendi özel kitlelerini oluşturmuşlardır. Sınırsız bilgi transferi olanağı sağlayan sosyal ağlar, gelişen İnternet teknolojileri sayesinde içeriklerine göre çeşitlilik göstermektedir. “Bilgisayar kullanıcıları zamanlarının çoğunu İnternet ortamında, özellikle de sosyal paylaşım ağlarında geçirdiği (Toprak, Yıldırım ve diğerleri, 2009:26)” düşünüldüğünde, gündelik yaşam içinde sosyal paylaşım ağlarının önemi daha iyi kavranabilir.
Gündelik Yaşam ve Twitter
Twitter, 2006 yılının Mart ayında, San Francisco podcast şirketi tarafından, bir harf eksik olarak “Twttr” adıyla başlatılan bir web uygulamasıdır (O’Reilly ve Milstein, 2009: 5). Twitter’ın genel amacı insanların günlük yaşamlarında yaşadıkları, duydukları, düşündükleri ve deneyimledikleri “şeylerden”, paylaşılabilir bulduklarını bir web ortamında başkaları ile kısa ifadelerle paylaşma imkânı sunmasıdır. Twitter’ı diğer sosyal paylaşım sitelerinden ayıran başlıca özellik ise; kullanıcıların en fazla 140 karakterle kendini ifade edebilmesidir; ancak mesaj sayısı ya da sıklığında herhangi bir sınırlama yoktur. Bu nedenle yazmak ve okumak için pratik bir yapı sergiler. Twitter yaratıcılarından Sagolla’a (2009) göre Twitter herkes tarafından basitçe oluşturulabilecek ve algılanabilecek, kısa, öz ve açık ifadeler için bir sosyal iletişim aracıdır. Bu yapısıyla Twitter pazarlama, tanıtım ve eğitim ortamı olarak da kullanılabilmektedir. Bu da Twitter’ı salt iletişim ortamı olmaktan çıkarıp; ekonomi-politik ve kültürel bir alana da taşımaktadır.
Siteyi aktif biçimde kullanmak, sıkça anlık mesajlar[†] yazmayı ve diğer kişilerle teması kaçırmadan mesajlaşmaya devam etmeyi; farklı bir deyişle gündelik yaşam akışı içinde çevrimiçi olmayı gerektirir. Site üyeliğinin ardından takip edilecek kişiler belirlenir; çünkü takip edilen kişilerin mesajları gönderilme zamanına göre ard arada görünecek ve günlük bir akış oluşturacaktır. Üyeler mesajlarını kamuya açık olarak yazdığı sürece, bu mesajlar herkes tarafından takip edilebilir. O’Reilly ve Milstein’a (2009: 33) göre Twitter’ın ortaya çıkış amacı olan her an her yerden anlık mesaj gönderme durumu; mobil telefonlarındaki SMS mesajının karakter sayısı ile doğrudan ilişkilidir. Bu durum günümüzde gündelik yaşamın akış hızı ile ilişkilendirilebilir. 140 karakter sadece mesaj sınırını değil; gündelik yaşamın giderek kısa, hızlı ve anlık şeylerden oluşmasına da işaret ettiği ifade edilebilir.
2010 yılına gelindiğinde Facebook ile beraber Twitter sosyal paylaşım ağının da yaygınlık kazandığı görülmektedir. 2010 yılında sadece Amerika’da 23.6 milyon kişinin Twitter üyeliği bulunmaktadır (quantcast.com/twitter.com#demographics, 2010). Nielsen’in (2009) yaptığı araştırmaya göre ise Twitter 2009 yılında % 1382 ile en çok büyüyen sosyal paylaşım sitesi olmuştur. Twitter’ın hızla yayılması ve popüler bir sosyal paylaşım ağı olmasında onu besleyen yan programlar da etkilidir. Twitpic, Tweetdeck, Tweeterfeed, Digsby, Twitterholic gibi yan programlar Twitter’ı her an gündelik yaşamın içine daha da gömülü hale getiren öğeler olarak sıralanabilir. Bu anlamda kısa mesajlar aracılığı ile iletişim kurma işlevini üstlenmiş olan bu sosyal ağ diğer bir yönüyle, yazılımcılar ve İnternet geliştiriciler için de ekonomik bir çıkar merkezi haline gelmektedir.
Yeni medyanın bir ürünü olan bu sosyal paylaşım ağlarının, geleneksel medyadan ayıran temel özelliklerinden biri de akış kavramında yatar. Williams (1990) televizyon akışının Kültürel Çalışmalar içinde ayrıca incelenmesi gereken bir kavram olduğunu savunur ve televizyonu sonsuz, süre giden ve durmacısına akan imgeler ve sesler bütünü olarak tanımlar. Mutlu (1999) da televizyondaki akış kavramını gündelik yasamın akısına benzetir; gündelik yasamda insanların genel olarak yaptıkları işler ve edimlerin zamansal dağılımı gibi televizyon yayınlarının da belirli bir zamansal sıralanışı vardır. Williams (1990) bu durumu farklı program türlerinin art arda gelerek sadece bir akış değil aynı zamanda kültürel bir biçim oluşturması olarak açıklar.
Sosyal ağların da kendine özgü bir akışının olduğunu gözlemlemek mümkündür; fakat bu akış Facebook, Friendfeed ve Twitter örneğinde rastlanacağı gibi gündelik yaşamın webe bir yansıması gibi gerçek zamanlı ve en önemlisi Toffler’ın tüketen-üretici kavramı ile birebir örtüşecek biçimde bir yapı sergiler. Williams’ın (1990) akış kavramı sosyal medya bağlamında ele alındığında, kapsamı geniş ve tek bir medya dışında, birden fazla medyanın arasında varolan bir akışa dönüşür. Örneğin sosyal paylaşım ağlarındaki içerikler gazeteden, televizyona; televizyondan, İnternete; oradan yeniden gazeteye akan bir yapı gösterebilir. Bu durum, ideolojik, kültürel, ekonomi-politik bağlamda da akışın, gündelik yaşam içinde her yönden kuşatan ve kaçma fırsatı bırakmayan bir duruma dönüşmesi olarak da yorumlanabilir. Geleneksel medyadaki akış, Endüstri Devrimi sonrası toplumun zaman çizelgesine karşılık gelecek şekilde yapılandırılmışken (çalışma zamanı, serbest zaman, vardiyalar gibi…); bir yeni medya ürünü olan sosyal paylaşım ağlarında ise kullanıcılar, gündelik yaşamlarının akışındaki kişisel zaman çizelgesine göre içerik oluşturabilmektedirler. Twitter bu bağlamda kullanıcılara kendi akışlarını var etmelerini sağlar. Twiter kullanıcısının bu kendine özgü akışı geleneksel medyanın tek yönlü iletişiminden bütünüyle farklı, etkileşimli ve kullanıcıların kendi iradeleriyle seçerek takip ettiklerinden oluşturdukları kişiye özgü, bireysel bir akış olarak tanımlanabilir.
“Gündelik yaşam” her gün tekrar edilen, rutin olan, herkes tarafından paylaşılan ama çoğunlukla sıradan olan ve bu nedenle konuşulmayacak kadar önemsiz olan şeyleri çağrıştıran bir kavramdır. Lefevbre’ye göre araştırılması gereken bir duruma işaret eder ve gündelik yaşam içinde olan küçük, önemsiz, ayrıntı olarak görülen ‘şeylerin’ incelenmesi gerekir. (Aktaran: Gardiner, 2000: 74-75) Bu ‘şeyler’; aile yaşamından, boş zaman faaliyetlerine, yaşamı yönlendiren eğilimlerden ve onların çok yönlü ilişkilerine kadar odaklanan geniş bir bakış açısını kapsar. Gündelik yaşamın ayrıntılarının araştırılması ve bunların nedenlerinin ortaya konması Lefevbre’ye göre anlamlıdır; çünkü yaşamın içinde birçok şeyle ilişkiye gündelik yaşama ait öğelerle girilir ve bu durumun nedeni çoğu zaman anlaşılmaz. Neden varolduğu bile anlaşılmayan verili ilişki biçimleri, kod ve eğilimlerin içine dâhil olunur. Lefevbre’ye göre bunlar hakkında düşünmek ve araştırmak, bu verili ilişkilerin, kodların, eğilimlerin ve hatta önyargıların nasıl biçimlendiği hakkında bilgi verebilecektir (1992:195-200).
2000’li yıllarda, gündelik yaşamın temsil edildiği en popüler ortamlardan biri de Twitter’dır. Twitter’da girilen mesajlar ve bu mesajların ardarda dizilmesinden meydana gelen akışın gündelik yaşamın akışıyla ilişkisinin incelenmesi, çağımız medya yapılanması içinde yeni medyanın gündelik yaşam içinde tuttuğu yer açısından önem kazanmaktadır. Twitter uygulaması, Toffler’in üreten tüketicisi için gündelik yaşamda ne anlam kazanmaktadır, gündelik yaşam içinde kendine nasıl bir yer bulmaktadır? Twitter’ın oluşturduğu akış ile gündelik yaşamın rutinleri nasıl kurgulanmaktadır? Bu çalışmanın temel amacını bu sorulara aranan yanıtlar ve gündelik yaşam içinde yarattığı yeni pratikler oluşturmaktadır.
YÖNTEM
Bu çalışma için ilk olarak bir ön hazırlık dönemi geçirilmiş, bu süreç içerisinde Twitter uygulamalarının detayları gözlemlenmiş, yaklaşık 1000 kullanıcı profili incelenmiş, genel kullancı profili çıkarılmış ve bu profiller sınıflandırılmıştır. Araştırmacı tarafından yapılan bu ön çalışma sonucunda ortaya çıkan profil gruplarını aşağıdaki şekilde sıralanabileceği gözlemlenmiştir:
- Sayısal Medya Profesyonelleri
1.1. Markalar
1.2. Sayısal pazarlama uzmanları, ajanslar
1.3. Yazılımcılar, tasarımcılar, İnternet geliştiriciler
- Ünlüler
2.1. Gündelik yaşamlarını, takip ettikleri ve takipçileri ile paylaşan ünlüler
2.2. Yaptıkları işe, takip ettikleri ve takipçilerinin görüşleri ile katkı sağlamayı amaçlayanlar
- Dijital Aktivistler (İran yeşil devrimcileri, Çinli muhalifler, Greenpeace, İnsan Hakları Örgütü savunucuları vb. )
- Bireysel kullanıcılar
Bu gruplar içinde Twitter’ı en aktif şekilde kullanan bireysel kullanıcıların işleri gereği sürekli çevrimiçi görünen “yazılımcılar, tasarımcılar ve İnternet geliştiriciler” olduğu saptanmıştır. Bu grup içinde 10 aktif Twitter üyesi kartopu örnekleme yöntemi ile bir kullanıcıdan diğerine ulaşılarak belirlenmiştir. Kartopu yöntemi zengin bilgiye ve deneyime sahip anahtar görüşmecilere ve kritik durumlara ulaşmak için kullanılan bir yaklaşımdır.
Seçilen kullanıcıların Twitter profilleri gözlemlenerek; içerikleri analiz edilmiştir. İçerik analizi, her kullanıcının geriye dönük olarak son bir yıllık ve son bir aylık mesaj sayıları, mesajlar içerikleri, mesaj saatleri ve kullandıkları araçları saptayacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece belirlenen 10 kullanıcının Twitter’a girdiği mesajlar takip edilerek, gündelik yaşam ile Twitter arasındaki ilişkiyi nasıl ve ne şekilde ortaya koyduları tespit edilmiştir. Bu veriler ışığında çalışma çerçevesinde Twitter sitesi nitel yöntemler içinde yer alan etnografik bakış açısı ile ele alınarak; Twitter’da gündelik yaşam akışının nasıl yer aldığı ve Twitter üzerinden gündelik yaşamın nasıl kurgulandığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Machin’e (2002) göre etnografi, insanların gözünden onların dünyasını anlama, anlamlandırma faaliyetidir. Farklı bir ifadeyle etnografi belli bir kültür ya da kişileri anlamamıza yardım ettiği için önemlidir. Çevrimdışı görüşmelerle, seçilen kullanıcı ile İnternet üzerinden haberleşilmiş; Twitter üzerine hazırlanan soruların cevaplanması sağlanmıştır. Bu görüşmeler Google Talk ve Msn adlı çevrimiçi programları ile birçok kez gerçekleştirilmiştir. Tüm görüşmelerden önce, kullanıcıya ait içerik çözümlemesinden süzgeçlenen bilgiler tekrar gözden geçirilmiş ve görüşme süreci kullanıcı profilleri dikkate alınarak planlanmıştır. Her görüşmede elde edilen veriler kayıt altına alınmıştır. Bu yöntem, seçilen kullanıcıyı sadece Twitter üzerinden gözlemlemekten fazlasını kapsamaktadır. Etnografi yöntemin veri toplama araçlarından ve aynı zamanda üstünlüklerden biri olan katılımlı gözlem ve görüşme tekniği kullanılmıştır. Bu görüşmeler, Twitter kullanıcısının gündelik hayatında Twitter’la olan ilişkisini, tercihlerini, beğenilerini, hislerini, somutlaşmış davranış kalıplarını tespit etme olanağı sağlamıştır. Görüşmeler sonucu birden fazla tekrar eden kavramlar verilerden çıkan temalar olarak yorumlanmıştır. Bu temaları ifade eden kullanıcı görüşleri birbirini destekleyecek nitelikte diyaloglar oluşturacak şekilde düzenlenmiştir.
Bu çalışmada Pear Analytics araştırma şirketinin 2009 tarihli Twitter araştırmasında, Amerikan Twitter kullanıcıları üzerine yaptığı çalışmada kullanılan kod cetveli kullanılmıştır. Bu kod cetvelinde Twitter’da ne tür mesajlar girildiği ve gündelik yaşam içinde hangi saatlerde ve hatta haftanın hangi günlerinde bu mesajların yoğunluk gösterdiği, 6 maddede gösterilmiştir. Bu kod cetvelindeki Twitter mesajları: haber içerikli mesajlar; spam mesajları; ürün ve hizmetlerin sadece Twitter için tasarlanmış tanıtım kampanyaları; kullanıcıların o anki durum, duygu ve düşüncelerinin paylaşıldığı ifadeler; birebir iletişim amacıyla gerçekleştirilen mesajlaşarak konuşmalar; kullanıcıların birbirleriyle paylaşmaya değer buldukları (retweet) yönlendirme mesajları şekilde kategorileştirilmiştir (Pear Analytics, 2009). Bu madde başlıkları, çalışma kapsamında Türkiye’deki Twitter mesaj içerikleri bağlamında değerlendirilmiştir.
BULGULAR VE YORUM
Çalışmanın bulguları iki ana başlık altında toplanabilir. İlki çalışmada seçilen 10 kullanıcının son bir aylık Twitter mesajlarına uygulanan içerik analizi sonucu ortaya çıkan bulgular; diğeri ise bu kişilerle gerçekleştirilen görüşmelerden elde edilen veriler.
Araştırmaya katılan kullanıcıların bir aylık dönemdeki Twitter mesaj akış sayısı toplam 2074’tür. Bu mesajların kod cetveline göre dağılımı Tablo 1’de yer almaktadır. Bu cetvele göre her bir madde aşağıda değerlendirilmiştir:
1- Haber içerikli mesajlar: Gündelik yaşam içinde güncel olan ya da olmayan, kullanıcının o anki durumda iletmeye değer buldukları haber içerikli mesajlar, en fazla 140 karakterle bir linkle birlikte Twitter izleyicilerine aktarılır. Çalışma kapsamında analiz edilen 10 kullanıcının bir aylık dönemde girdiği haber sayısı toplam 51’dir.
2- Spam mesajlar: “İnternet üzerinde aynı mesajın yüksek sayıdaki kopyasının, bu mesaji alma talebinde bulunmamış kişilere, zorlayıcı nitelikte gönderilmesi Spam olarak adlandırılır” (spam.org). Araştırmaya göre Türkiye’deki Twitter kullancılarının Spam iletilere maruz kalma oranı sıfırdır. Bu durum, çalışma kapsamında Spam maddesinin geçerliliğinin olmadığını da ortaya koymaktadır.
3- Ürün ve hizmetlerin sadece Twitter için tasarlanmış tanıtım kampanyaları: Bu kategoride ise ürün ve hizmet üreten ticari kurum ve kuruluşların, sadece Twitter için tasarladıkları ve yine başından sonuna kadar Twitter ortamında gerçekleştirdikleri tanıtım etkinlikleri bulunmaktadır. Araştırma sürecinde karşılaşılan ve sanal bir mağazanın gerçekleştirdiği “indirimli taşınabilir disk kampanyası” bu kategori için bir örnek oluşturabilir. Yine de Türkiye’de firmaların tanıtım için Twitter’ı kullanma oranları yüksek değildir. Bir ay süresince 10 kullanıcının günlük ileti akışında toplam 20 tanıtım kampanyasına rastlanmıştır. Bu durum, ABD’de çok yaygın olan tanıtım mesajlarının Türkiye’de henüz yaygınlaşmadığını göstermektedir.
4- Kullanıcıların anlık durum, duygu ve düşüncelerinin paylaşıldığı ifedeler: “Şu an hızlıca bir sandviç yiyiyorum”, “Bugün çok hastayım” ya da “bizim politikacılarımızın bu sorunu çözebileceğine inanmıyorum” gibi ifadeler bu kategori altında toplanmıştır. Pear Analytics’in yaptığı araştırma, Twitter’da daha çok ticari kulanımlar için tasarlanmış tanıtımların yer aldığını öngörürken, Türkiye’deki araştırma sonucunda ise mesajların 798’i kullanıcıların kendilerine ait ifadelerinin oluşturduğunu saptamıştır.
5- Birebir iletişim amacıyla gerçekleştirilen mesajlaşarak konuşmalar: Twitter’ın 140 karakterlik yazı alanı, farklı şekillerde kullanılabilmekle birlikte, kişiler ya da gruplar arasında birerbir iletişim sağlamak amacıyla bir mesaj panosu olarak da işlev görebilmektedir. Bu mesajlar kimi durumlarda anlık ve eşzamanlı, kimi durumlarda ise eşzamansız nitelik taşıyabilmekte, hatta bazı durumlarda karşılıklı iletişim sürecinin kaydının tutulduğu bir mecraya da dönüşebilmektedir. Çalışma kapsamında 392 adet bu kategoride mesaj tespit edilmiştir.
6- Kullanıcıların birbirleriyle paylaşmaya değer buldukları yönlendirme (retweet) mesajarları: Twitter içinde yer alan ve sitenin bir işlevsel özelliği olarak göze çarpan bir özellik de, daha önce başkaları tarafından girilmiş mesajları, yeniden yönlendirmek ve takipçi listesiyle paylaşmaktır. Bu kategorinin temel ayrımı ise, mesaj içeriğinin kullanıcı tarafından oluşturulmadığı, kullanıcının sadece bir yansıtıcı görevi üstlenerek kendisine ulaşan ya da bizzat kendi ulaştığı internet içeriklerini takipçilerine yaymaktır (Boyd ve diğerleri; 2010). Buna karşın içeriğini bizzat kendi oluşturmasa da, mesajların seçilmesi, yayılması, paylaşmaya değer görülmesi ve belki de bir yorum eklenerek takipçilere sunulması, Twitter kullanıcılarına sadece kendi oluşturdukları içerikleri değil, başkalarının oluşturduğu içerikleri de paylaşıma sokarak yeni bir akış olanağını tanır. Bu yönlendirme mesajları RT harfleri ile yer alır ve Facebook ve Friendfeed ortamlarında alışıldığı üzere, içeriğe ait durağan görüntülerin eklenmesine olanak tanımaz. Ancak fotoğraf linklerinin “pic” ifadesi ile ayrılmasını sağlayarak, kullanıcılara bir sonraki adımda bir fotoğrafa ulaşılacağının ipucunu verir. Ayrıca, sadece Twitter’da değil, tüm sosyal internet ortamlarının içeriğini oluşturan mesajların kod ayrımı gerçekleştirilirken, “paylaşmaya değer bulunan mesajlar” için daha detaylı bir çalışmaya gerek duyulabilir. Çalışmada 813 adet bu türde mesaja rastlanmıştır. Bu durumda Türkiye’deki Twitter kullanıcılarının yönlendirme işlevini aktif kullandığı ifade edilebilir.
Tablo 1. Kullanıcıların bir aylık ileti türleri |
Öte yandan seçilen kullanıcılar ayrı ayrı ele alındığında, mesaj konusu olarak kullanıcılara özgü farklı kullanım tarzlarının da geliştiğini görmek mümkündür. Örneğin Bora[i], Hüseyin ve Orkun takma adlı kullanıcılar için Twitter gündelik yaşamda kendilerine ait anlık durum, duygu ve düşüncelerin ifade edildiği bir ortamı simgelerken, Bülent takma adlı kullanıcı için ise daha çok birebir iletişim ihityacını karşıladığı görülmektedir. Bu durum Twitter’ın anlık mesajlaşma için akla gelecek ilk araçlardan biri olmaması ve sayısal verilere bakıldığında Twitter’ın birebir iletişim için çok anlamlı bir araç olarak gözükmemesine rağmen, derinlemesine çevrimiçi görüşme sonuçlarından da anlaşılacağı üzere, Bülent ve arkadaşlarının cep telefonlarından Twitter’ı ücretsiz bir mesajlaşma servisi olarak kullandıkları anlaşılmaktadır. Burcu ise gündelik yaşamda daha çok paylaşmaya değer gördüğü ve başkalarına ait fotoğraf, video vb. görsel işitsel materyalleri listesine taşımaktadır. 10 farklı kullanıcının mesaj kategorilerine ait dağılımları dikkate alındığında, tümünde gözlemlenen ortak özelliklerin varlığından söz etmek mümkündür. Tüm kullancıların Twitter için kendilerine özgü bir kullanım tarzı geliştirdiği gözlemlenmektedir. 10 kullanıcı için de geçerli olabilecek ortak özellik, mesajların diğerlerine oranla belirli bir kategoride birikmiş olmasıdır. Bu durum ise, kullancıların kendilerine özgü günlük bir Twitter alışkanlığı geliştirdiklerini düşündürmektedir.
Çalışmanın sayısal verilerinden elde edilen bir başka sonuç da, kullanıcıların kendine özgü bir zaman çizelgesi oluşturduklarıdır. Tablo 2’de yer alan bu zaman çizelgesi, birebir görüşmelerde kullanıcılar tarafından “sanal bir günlük” olarak tanımlanmıştır. Kişilerin günlük yaşam içinde Twitter’a girdikleri mesaj saatleri, tıpkı kategorilerde olduğu gibi kendilerine özgün bir frekans sergilemektedir. Her kullanıcının kendi günlük yaşamında Twitter’ı anlamlı bir periyot oluşturabilecek şekilde kullandığı, kendi sayfasındaki mesaj geçmişinde görülebilmektedir. Bu mesajların saatlik dökümleri alındığında ise her kullanıcı için belirli saatlerin Twitter’da diğer saatlere göre daha aktif olduğu ve bunun bir periyot oluşturabilecek ve gündelik yaşamın alışkanlıkları arasında sayılabileceği görülmektedir. Elde edilen veriler genel olarak değerlendirildiğinde en çok mesaj girilen saat 24:00 ile 01:00 saatleri arasıdır. Bunu takip eden saatler ise 14:00-15:00 ve 21:00-22:00 saatleri arasıdır. Bu durum, çalışmaya katılan kullanıcıların daha yoğun olarak gece, öğle ve akşam saatlerinde Twitter’ı aktif biçimde kullandığının göstergesidir. Elde edilen verilere rağmen; Twitter kullanıcıları için genel bir zaman ayrımının yapılamayacağı da göz önünde tutulmalıdır. Gerek ön araştırma sürecinde, gerekse seçilen kullanıcılar arasında, mesaj kategorisi ile bu mesajların Twitter’a girilme saatleri arasında ise anlamlı bir ilişki saptanamamıştır.
Tablo 2. Kullanıcıların bir aylık ileti saatleri |
Çalışmanın içerik analizinden elde edilen bir başka sayısal veri ise, seçilen tüm kullanıcıların 2009 yılında mesaj sayılarını her ay arttırarak devam ettirmeleridir. Tablo 3’te yer alan Ocak 2009 ile Aralık 2009 mesaj sayıları arasında yaklaşık dört kata varan artışların olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuç, “2009 yılında en fazla kullanıcı kazanan sosyal paylaşım sitesinin Twitter olduğu” (Nielsen, 2009) sonucu ile uyum göstermektedir.
Tablo 3. Kullanıcıların son bir yıllık iletileri |
Çalışmanın ilgi çekici sayısal sonuçlarından bir diğeri ise, Tablo 4’te yer alan, çevrimiçi görüşme yapılan on kişiden sekizinin Twitter’a girmek için cep telefonu gibi mobil cihazları kullanması, bu sekiz kişinin girdiği her on mesajdan birinin mobil cihazlardan girilmiş olmasıdır. Çevrimiçi görüşmelerle elde edilen bir başka veri ise, seçilen on kişiden dördünün Twitter ve benzeri iletişim araçları için son iki ay içerisinde cep telefonlarını yenileme kararı vermeleri ve mobil İnternet olanağı olan birer cep telefonu almalarıdır.
Tablo 4. Kullanıcıların son bir aylık Twitter erişim tercihi |
Çalışmada içerik analizi sonucu elde edilen veriler, gündelik yaşam içinde Twitter’ın Türkiye’deki kullanımına dair genel fikir vermesi bakımından yardımcı olmuştur; ancak bireysel kullanım tabanlı yapısı, bu sosyal paylaşım ağında her bir kullanıcının kişisel deneyimlerinin saptanması, daha derinlikli veri elde edilmesi bakımından, önemlidir. Araştırmanın ikinci aşaması olan gözlem ve çevrimiçi görüşme ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler sonucunda elde edilen etnografik veriler ise aşağıdaki başlıklar altında özetlenmiştir[‡]:
Twitter Kısa, Basit, Kolay
Kullanıcıların Twitter nedir sorusuna verdikleri yanıtların ilk ortak yönü; hepsinin Twitter’ın kullanımının “kısa, basit ve kolay olduğunu” ifade etmesidir. Orkun (25) bu duruma yorumu: “daha basit bi kullanımı var tivitirin. bu basitlik yüzünden de meşhurların bunu anlayıp kullanması daha yaygın. meşhurlar bı şeyı kullanıyorsa da o şey daha meşhur oluyor”. Yılmaz (28) ise basitliğe vurgulamıştır: “twitter hepsinden ayrı bir şey karakter sınırlaması olması en büyük farkı bu daha öz demek oluyor bence. Daha kolay takip edebilmek şimdi uzun yazıları kimse okuyamaz düşün çıktın levente gidiyorsun metrodasın çıkıp da koca blogdaki yazıyı okumazsın”. Sami’nin (34) ifadesi ile : “kısa ve öz, bulaşmıyorsun, pıt pıt net…140 karakter uzun uzun girdiler okumak zorunda kalmıyorsun tek cümle mis gibi pratik çok o kadar”. Burcu (39) için basitlik seri kullanımı da beraberinde getiriyor: “Twitter adı üzerinde tweetliyorsun. Minik minik tweetler atıyorsun ve bunu ard arda yapıyorsun.”. Sevgi (34)’e göre daha yalın: “fikirlerimi tek ve kısa cümlede toparlamamı sağlıyor. birçok kelime ile birşeyi anlatmak kolay…ama bunu 140 karakterle yapmak insanı söyleyecekleri konusunda düşündürüyor. gereksiz kelimeleri attırıyor.” Yılmaz Twitter’ın olanaklarının çok geniş olduğu ifade etmiştir: “basit bir şey basit olan şeyler tutulur google gibi. olanaklar çok fazla. iş bile bulursun. aşk. yani sınırsız yaratıcılığına bağlı.” Araştırmaya katılan kullanıcıların vurguladığı kısa, basit, hızlı olma özelliği gündelik yaşamın farklı bağlamlarında da hayatın kısa, basit, hızlı akmasına işaret eden özellikler olarak yorumlanabilir. Ayrıca bireylerin gündelik yaşamlarında uzun zaman isteyen, yoğun, üzerine düşünmeye gerektiren “şeylere” karşı tahammüllerinin de azaldığını ve bireylerin gündemlerinin saniyelerle değiştiğini kullanıcıların çoğu ifade eder.
İnteraktif, sosyal bir günlük ve bir mikroblog
Bu çalışma kapsamında görüşme yapılan üyelerden Bora (23) Twitter’ı “etkileşimli sanal günlük” olarak tanımlamıştır. Blog tanımlarından biri de çevrimiçi günlük olarak ifade edilmesidir (Genç Girişim Dergisi, 2006). Bu nedenle Bora’nın tanımı dikkate değerdir. Kullanıcılardan Burcu ve Sevgi’nin de ifadeleri bunu destekler biçimdedir: “Twitter’ın özellliği 140 karakterle her şeyi anlatmaya zorlaması. Twitter microblogging yapıyor aslında. Yani sen kendi bloguna yazıcağın mesela Thumbrl da kullanıyorum ben blog olarak, Twitter’da onu çok daha kısa biçimde ifade ediyosun. Microblogging yapıyosun, anlık mesaj giriyosun ve 140 karakter sınırı ile bunu yapmak zorundasın”. Sevgi göre ise Twitter: “uzun uzun yazılacak birşeyi olmayan ama yazılması gereken şeyleri yazmama yarayan yer. yani bir satırı bloguma yazamam ama tweeter da bunu yazabiliyorum. Microblogging yapıyorum. mesela bir film hakkında yazılacak çok şey yok. sıradan tutup 3 cümle ile bunu siteme yazıp kirlilik yapmak yerine tweeterda yazıyorum olup bitiyor.” Yılmaz ve Bülent için 140 karakter sınırının iki farklı yanı vurgulanmıştır: “Twitter sanirim başlangiçta 140 karakter düşünülmesinin sebebi mobil cihazlara uygun olmasiydi. Ama 2-3 yil kullanildiktan sonra ortaya bambaşka bir kavram çikti: Micro-blogging. Ben buna “Kelebek Etkisi” diyorum. Arayüzde ufak bir değişiklik, olayi bambaşka bir yere götürebiliyor. Yani eğer Twitter’da 140 karakter limiti olmasaydi, kötü Blogger kopyasindan farki kalmayacakti. Twitter’in başarisi bence Twitter olmasinda değil, “micro-blogging” gibi bir kavram ortaya çikarmasinda, bu kavramin popülerleşmesinde rol oynamasinda.” Bülent (24) için “twitter sadece sınırlı yazı, 140 karakter bu da şunu sağlıyor az lafta çok şey anlatman lazım bu bi beceri bence ve insanların ne kadar yetenekli oldugunu görüyoruz ben bazen bi yazıyı 140 karaktere indirmek için baya baya ugraşıyorum tek seferde söylemek istiyorum onu…” Bu verilerden de anlaşılacağı üzere Twitter giderek gündelik yaşamın bir parçası haline gelmektedir. Twitter kullanımı bir yandan her kullanıcı bağlamında kişiselleşirken; diğer yandan tüm kullanıcıların 140 karakterin sınırlarında kendini ifade etmesini gerektirmektedir. Bu da kullanıcıların kendini ifade etmede özgür olduğunu düşündürürken; gündelik yaşam rutinlerinden biri haline geldiğini de yansıtır.
Twitter’ın Rutinleri
Twitter gündelik yaşamın içine her geçen gün gömülen bir rutin olarak karşımıza çıkmaktadır. Kullanıcılar da bu gerçeği dile getirmiştir. Bülent’in ifadesiyle; “her yaptıgımızı haber verme istegi, hangi müzigi hangi filmleri sevdigimizi duyurma istegi, bunları günlük hayatta birine dogrudan söyleyemiyoruz ama sosyal aglarda durup dururken atıyorum tarkan ne süper şarkıcı ya çok seviyom yazabiliyorum… bütün hayatını sosyal aglarda geçiren insanlar olduguna, gündelik hayatları bundan etkileniyor. olabliyor demek ki bayram, yılbaşı gecesi gibi. sürekli sosyal aglarda yazı yazan insanlar oluyor. sabahları günaydınlar, öglenleri ne yedikleri, akşamları oooh iş bitti mesajları, geceleri şurdayız burdayız, tvde şunu izliyoruz okana bakıyoruz mesajları yazılıyor.” Sevgi için Twitter gündelik yaşam içinde kendi rutinleri ile ön plana çıkar: “yazılı olmayan kuralları ve rutinleri var. günaydın demek, doğumgünü kutlamak, yeni işi kutlamak gibi. herşeyin adabı kendisine göre geçenlerde birşeyin kavgasını yapıyorlardı yok bir yazıyı yeniden yayınlarken # birisine laf atarken @ kullanılır diye böyle şeyler.” Bora ve Sami de bu rutinlere ek olarak gündelik yaşamda güncelliği yakalamakta Twitter’ın önemini ifade eder: “insanlar günlük yaşam yoğunluğunun ve içinde bulunduğumuz zamanın getirdiği “çevreyle iletişimsizlik” sorununu sosyal ağlar üzerinden bir nebze de olsa gidermeye çalışıyor. artı yine aynı yoğunluk içinde kaçırdıkları bilgileri/güncellemeleri sosyal ağlardan öğrenebiliyorlar. etkiliyor yani günlük yaşamını…”. Sami “hayatlar rutinleştikçe gündelik koşturmacalar arasında sosyalleşmek için bu mecraları kullanıyorsun”. Sertan’ın (27) cümleleriye “insanlar böyle ortamlarda kendilerini daha rahat ifade ediyorlar yani zorluklar var ama artık insanlar başkalarını takip etmeyi çok seviyor. herşeyden öte önceden sadece birbirimizi bilirken gördüğümüzü tanırken artık dünyanın küçücük olduğunu gördük. bu yüzden paylaşmak istiyoruz. zorluklar pek problem olmuyor acaba tweet im rt yapılmış mı mrk ediyoruz.”. Hüseyin’e (23) göre “sosyal ağların da kendi rutinleri var. biriyle küstüğünüzde tüm hesaplardan teker teker silmeye uğraşıyorsunuz hem facebookta hem linkedin de hem twitter da orda burda arkadaş olmuşsunuz hepsini teker teker silmek gerekiyor ortak resimleri kaldırıyorsunuz falan bunlar da bunun rutinleri…adam ne yediğini, ne zaman uyuduğunu, ne izlediğini yazabiliyor ya da kimisi ben gibi kafasına estikçe yazıyor. siz günlük hayatta yeni bir elbise aldığınızda sevdiklerinize göstermek istersiniz ya işte bunu yapmanın yeni yolu twitter oradan yazabilirsiniz. üşenmezseniz giyip resmini çeker, resme link verirsiniz.” Kullanıcılar uyku saatleri dışında çoğunlukla Twitter’ın akışında aktif biçimde yer almışlardır. Bu da her kullanıcının deneyim, tecrübe, gündelik yaşam ve bakış açısını Twitter’da kamusallaştırması anlamına gelmektedir.
Uyku Zamanı/ Uyanıklık Zamanı
Twitter, diğer sosyal paylaşım sitelerinin de çoğunda olduğu gibi gündelik yaşamın akışı içinde çalışma zamanı, boş zaman kavramlarına göre işleyen bir sosyal paylaşım ağı değildir. Hüseyin’in ifadesyile; “bilgisayarım açıkken twitter da hep açık. gmail, facebook, friendfeed, ekşi sözlük ve twitter hep açıktır. bilgisayarım ise günde 10 saatten fazla açık uyanık olduğum sürece genelde bilgisayarım da açık oluyor.”. Bülent için de “iş saatlerinde twitter hep açık, bişey görünce reply da yapabilirim. öyle bi halim var sanalım ben :) ama gece twitterda olmayı daha çok seviyorum evdeysem.” Sevgi de sürekli çevrimiçi bir kullanıcı; “twittera sürekli bağlıyım. telefonumdan sürekli bakabiliyorum. Zaten bilgisayarımı ve browserımı da kapatmadığım için sürekli login olduğum siteler var. Friend feed, twitter, flickr bunlardan 3’ü. uyku dışında hep açık diyebiliriz.” Sami de Twitter’ın çalışma zamanı kavramının sınırlarını kıran bir sosyal paylaşım ağı olduğunu vurgulamıştır: “çok minik bi zmaan gerektirdiği için yoğun çalışırken bile kullanılıyor”. Yılmaz da sürekli çevrimiçi kullanıcılardan; “internete 24 saat bağlıyım twitter a da. twitter takibi için araçlar vardır. mesela tweetDeck zaten bağlısın sürekli ekrana düşer” Orkun’un bu duruma yaptığı yorum daha eleştireldir: “eskiden boş zamanlarda kıtap okurum derdi herkes en yalanından şimdi boş zamanında okudugu kitabı twitliyorlar o da moda. çalışma zamanlarında da yıne yansıması olarak starbaksa gıtmek zorundalar aylık 800 lıra maaş alıp her akşam bı yere her ogle arası sıtarbaksa gıdyor mıllet sırf bu star kompleksı yuzunden ımaj kaygısı yuzunden.” Serkan’ın ifadesiyle: “twitter’a devamlı bağlıyım aslında mac de bir eklenti kulanıyorum ama aktif olduğum zamanı sorarsanız min. 3-4 saat ama 16 saat bağlıyım günde.” Burcu’ya göre “twitterda çalışma zamanı, boş zaman ayrımı olamaz. daha çok uyku zamanı ayrımı olabilir. Gün içinde yoğun çalışırken, toplantı da bile tweet girebilirsin. Bu yaptığı işi tease ediyor, kendisini promote ediyor…böyle bir sürü etkisi var.”
Hayatımın Bir Parçası
Görüşme yapılan kullanıcılar Twitter’ı hayatlarının bir parçası olarak görmektedir. Bülent’in ifadesiyle; “sevmemiz de lazım nası diyim, yonja.com da kalabalık. bütün arkadaşlarım ordaydı bi kere bile girip bakmadım. twitter güzel, friendfeed güzel, orayı biliyorsanız mesela facebook’ta da çok insan var, çok sevmiyorum ama idare ediyorum onunla. kalabalık olması + seviyorsam o sosyal ağı, orda kalırım :) o benim hayatımın bi parçası olur.twitter da öyle. ben egleniyorum, tanıdıgım adamın tespitlerini görmek, nerelere gittigini, hobilerini yazması onu daha çok tanımamı sağlıyor.” Burcu bu durumu bir adım daha öteye taşımaktadır: “gündelik yaşam ve twitter arasında birebir bir ilişki var. İnternet için sanal ortam tanımlamaları yapanları düzeltiyor herkes. İnternet sanal bir ortam değil. Gerçek hayatın bir yansıması. Hatta gerçek hayatın yavaş yavaş kendisi. Mesela herhangi bi sosyal ağda diğer sosyal ağlarının da profilleri de var. Eskiden icq sadece bi numaradan ibaretti. Cv in bile linkedln’ de var. Dolayısıyla twitter da hayatın yansıması.” Sevgi Twitter’ın hayatındaki yerini objektif biçimde ifade eder “anlık durumunu paylaşanları da link paylaşanları da. hepsini okuyorum. fark etmez. ikisini de faydalı buluyorum. örneğin yakınımda olanları bu şekilde fark edip çaya kahveye çağırabiliyorum. birlikte spontan güzel bir sohbet yapıyoruz. benim gibi vakti olmayanlar için twitter iyi birşey.. ama aslında kandırmaca…yani o kadar çok çalışıyorum ki dinlenmeyi düşündüğümde aslında çok çalışmıyor musum gibi geliyor çünkü telefonum sayesinde sosyal hayatım da devam ediyor. yoksa günde 15 saat çalışmaya kimse dayanmaz.” Orkun’un yorumu ise farklı bir bağlamda olur: “twitter ise gündelik hayatın belli kısımlarını içeryor bana kalırsa daha çok business kısmını içeriyor. insanların beğendiklerini içeriyor yani gerçek hayat ile bağlantı var ama bir kısmı ile var friendfeed tam anlamıyla life stream dir facebook onun da bir üstüdür ama twitter hayatın belli parçalarını içerir. kimisi için twitter boş bişiyken kimisi için iş için kullanılabilir. her şekilde hayatın bir parçası.” Twitter’ın gündelik yaşamın içine her geçen gün daha da gömülü hale gelmesi; onu daha vazgeçilmez; kendine bağlayan bir ağ olmasına neden olmaktadır. Kullanıcılar varolan gündelik akıştan kimi zaman kaçmak, kimi zaman bunu deşifre etmek, kimi zaman ise iş veya kişisel gelişim için Twitter’da yer alıyor. Araştırmaya katılan kullanıcılar da bunun destekleyen görüşleri dile getirmiştir. Her ne için olursa olsun bu durum kullanıcıların İnternet’e farklı araçlarla da olsa erişimlerini olmasını ve daha fazla vakit ayırmalarını gerektirmektedir.
SONUÇ
Twitter ile gündelik yaşam arasında birbiri içine geçmiş bir ilişkinin varlığından söz etmek mümkündür. Twitter iletilerinin oluşturduğu akış, Toffler’in tüketen üretici kavramına yakın bir duruş sergileyen, öznel üretim ve seçimlere dayanan ve bir süre sonra alışkanlıklar bağlamında bir rutine dönüşebilen çaprazlama bir akıştır. Bu akış bir yandan kullanıcıların bireysel günlüklerinin bir kaydını oluştururken; diğer yandan bu iletilerin sosyal paylaşımını da içerir. Twitter’da kişilerin oluşturdukları akış, uyku zamanı ve uyanıklık zamanı dâhil, gündelik yaşamın periyotlarını yansıtabilecek niteliktedir. Bu akışın temel dayanağı çalışma zamanı- boş zaman ayrımından çok, uyku zamanı ve uyanık zaman ayrımıdır. Twitter kullanımında kültürel farklılıkların varlığından da söz etmek mümkündür. Bir ülkede yoğun olarak kullanılan ileti türleri başka bir ülke için geçerliliğini yitirebilir. Örneğin, birçok ülke kullanıcısı için büyük sorun oluşturabilen Spam ileti tehtidine Türkiye Twitter kullanıcıları için rastlanılmamıştır.
Twitter kullancıları belirli bir süreçten sonra, Twitter ile ilişkilerini yine kişisel bir rutine dönüştürebilirler. Twitter kullancıları için bu rutin ve kendine özgü bir kullanım formu oluşturabilir. Bu rutinin oluşmasında temel neden olarak Twitter iletilerinin basit, kısa ve kolay oluşturulabilmesi gösterilebilir. Kullanıcıların gündelik yaşam pratikleri içerisine sızabilmek için diğer sosyal ağlardan daha elverişli bir ortam hazırlar. 140 karakterlik kısıtlama, yalın, kısa ve öz içeriğin daha hızlı ve daha yaygın bir şekilde iletilmesine yol açmaktadır. Twitter’ın bu özelliği onu bir bakıma interaktif sosyal bir günlüğe ve bir mikroblog haline dönüştürmektedir. Twitter’ı yoğun olarak kullanan kişilerin bu ortamı birer “mikro bloglar” olarak görmeleri, blogların işlevlerindeki özün, arı düşüncenin basit bir şekilde paylaşıma sunulması anlamını taşımaktadır. Twitter’da biriken iletiler, bu aracın daha sonra nostaljik bakışla yeniden değerlendirilebilecek bir dijital günlüğe kolaylıkla dönüşebileceği izlenimini de vermektedir. Twitter ve diğer sosyal ağları etkin kullanma isteği, teknolojiye yakın kişilerin mobil cihazları satın alma alışkanlıklarına etki edebilmektedir. Kullanıcıların “günlük hayatın bir parçası” olarak tanımladıkları bu yeni kısa ve öz iletişim biçimi, kişilerin bireysel yaşamlarının internette bıraktıkları izler olarak da tanımlanabilir. Öte yandan kullanıcıların Twitter aracılığı ile bıraktıkları izlerin, günümüzde gündelik yaşamın derinliksiz, yüzeysel yanının bir yansıması olduğu sonucuna varmak da mümkündür.
Kaynakça
Binark, Mutlu. (der). (2007) Yeni Medya Çalışmaları. Ankara: Dipnot Yayınları.
Brown, Rob (2009). Public Relations and The Social Web: Using Social Media and Web 2.0 in Communications. Michigan: Kogan Page Ltd.
Danah Boyd and Nicole Ellison (2007, October). “Social Network Sites: Definition, History, and Scholarship.” Journal of Computer-Mediated Communication, 13 (1), article 11.
Danah Boyd, Scott Golder, and Gilad Lotan (2010). “Tweet Tweet Retweet: Conversational Aspects of Retweeting on Twitter.” Proceedings of HICSS-42, Persistent Conversation Track. Kauai, HI: IEEE Computer Society. January 5-8, 2010.
Demographics (2010). [Elektronik Kaynak] http://www.quantcast.com/twitter.com#demographics Ulaşılma tarihi: 10.01.2010
Genç Girişim Dergisi, 2006. “21. Yüzyılın Günlüğü: WEB + LOG = BLOG”.
[Elektronik Kaynak] http://www.isletmekulubu.com/index.php/yayinlarmiz/gencgirisim/49-yy.html Ulaşılma tarihi: 16.01.2010Gardiner, Michael E. (2000), Critiques of Everyday Life. London&NewYork:
Routledge.
“Geray, Haluk. (2003) İletişim ve Teknoloji: Ulusal Medya Düzeninde Yeni Medya Politikaları. İstanbul: Ütopya Yayınları.
Kelly, Ryan (2009) “Twitter Study – August 2009” [Elektronik Kaynak]
www.pearanalytics.com. Ulaşılma tarihi: 5.01.2010
Kotler, Philip (1986). “The Prosumer Movement: A New Challenge for Marketers”, Advances in Consumer Research, Vol. 13 Issue 1, 510-513.
Lefebvre, Henri (1992). Modern Dünyada Gündelik Hayat. İstanbul: Metis.
Nielsen Online (2009). “Twitter’s Tweet Smell Of Success”. [Elektronik Kaynak] http://blog.nielsen.com/nielsenwire/online_mobile/twitters-tweet-smell-of-success/ Ulaşılma tarihi: 13.01.2010
O’Reilly, Tim (2005). “What Is Web 2.0” [Elektronik Kaynak]
http://oreilly.com/web2/archive/what-is-web-20.html Ulaşılma tarihi: 07.01.2010
O’Reilly, Tim ve Milstein, Sarah (2009). The Twitter Book. Sebastopol: O’Reilly Media.
Rheingold, Howard (1993). The Virtual Community. Homesteading on the Electronic Frontier. Massachussetts: Addison-Wesley Pub.
Sagolla, Dom (2009). “How Twitter Was Born”. [Elektronik Kaynak]
http://www.140characters.com/2009/01/30/how-twitter-was-born/ Ulaşılma tarihi: 02.01.2010
Spam Nedir?” [Elektronik Kaynak] http://www.spam.org.tr/nedir.html
Ulaşılma tarihi: 11.01.2010
Toffler, Alvin. (1981). Üçüncü Dalga. (Çev.Ali Saban) İstanbul : Altın Kitaplar.
Toprak, Ali. ve d. (2009). Toplumsal Paylaşım Ağı Facebook: “Görülüyorum öyleyse varım!”. İstanbul: Kalkedon.
Top Sites in Turkey (2010). [Elektronik Kaynak]
http://www.alexa.com/topsites/countries/TR Ulaşılma tarihi: 09.01.2010
Törenli, Nurcan (2005). Yeni Medya, Yeni İletişim Ortamı. Ankara: Bilim ve Sanat.
Williams. Raymond. (1990) Televizyon, Teknoloji ve Kültürel Biçim. Ankara: Dost Yayınları.
[*] Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi
[†] Twitter’da yazılan mesajlar “tweet” olarak adlandırılır. Bu çalışma boyunca mesaj olarak ifade edilen şey “tweet” bağlamında değerlenidirilmelidir.
[‡] Diyaloglar çevrimiçi görüşmelerden birerbir olarak ve ifade tarzlarının da bir veri oluşturabileceği düşüncesiyle düzeltilmeden aktarılmıştır.
[i] Çalışmada adı geçen kullanıcılar takma isimlerle yer almıştır.