Arap ülkelerinde medya hep diktatörlerin ve rejim yanlılarının denetiminde olmuştur. Bu denetimden dolayı medyada baskı ve sansür sürekli vardır. Arap halkları medyada seslerini, eleştirilerini ve tepkilerini dile getiremez vaziyetteydiler. Ancak gelişen teknolojiyle birlikte yeni medya araçları geliştirilmiştir. Bu medya araçları ise sosyal medya olarak adlandırılmaktadır. Sosyal medya kişilere özgü olarak ve insanlar arasında çok rahatlıkla iletişimi sağlayarak medyanın sadece hükümetlerin denetiminde olmasını engellemiştir. Arap Baharı’nda da halkların birinci tercihi de hep sosyal medya olmuştur.
Arap Baharı’nda sosyal medyaya ilginin sebebi sadece hükümetlerin ve rejimlerin denetimlerinden kurtulmak değildir. Sosyal medya’ya halkın ucuz, rahat bir şekilde ulaşabiliyor olması ve sosyal medyanın kullanımının basit olması da çok etkilidir. Ayrıca internette sansür olsa dahi bu sansürü kırabilecek bir yolun olması da Arapların sosyal medyayı tercih sebepleridir.
Sosyal medya kişiye özgü bir araçtır. Bir kişi kendi fikirlerini kendi görüşlerini sosyal medya aracılığıyla rahatlıkla belirtebilir ve istediği zaman güncelleştirebilir. Araplarda sosyal medyanın artılarını kullanarak fikirlerini açıkladılar, görüşlerini bildirdiler. Sosyal medyada fikir ve görüş birliğine vararak örgütlendiler. Örgütlenmelerinin neticesinde de herkes ortak bir görüş etrafında birleşmiştir. Böylece sosyal medya üzerinden birleşen insanlar meydanları doldurmuştur.
Sosyal medya sadece örgütlenmeyi sağlamamıştır. Gösteriler esnasında da çok kullanılmıştır. Cep telefonlarından ve küçük kameralardan çekilen görüntüler paylaşılmıştır. Böylece de bu görüntülerle meydanlarda ki olaylar bütün dünyaya yansıtılmıştır.
Sosyal medya araçlarının en etkin olanları ise; facebook, twitter, bloglar ve youtube gibi sayfalardır. Örneğin; Mısır’daki göstericiler meydandaki olayları cep telefonundan ya da bilgisayarından facebook’tan, twitter’dan ve ya blog üzerinden anlatarak dünyaya seslenmiştir. Ayrıca çekilen görüntülerin youtube ve benzeri sitelere konulmasıyla olay görüntüleri tüm dünyaya kısa bir zamanda gösterilmiştir.
Sosyal medyayı en çok genç kesim tercih etmiştir. Bunun sebebi ise işsiz kesimin çoğunluğunu gençlerin oluşturmuş olmasıdır. Sosyal medya üzerinden birleşen gençler fikirlerini burada tartışarak önce bilinçlendiler sonra ise örgütlenmişlerdir. Daha sonra ise meydanları doldurdular. Sosyal medya en çok Mısır’da etkili olmuştur. İnsanlar devrimin ateşini sosyal medya üzerinden örgütlenerek yakmışlardır. Hüsnü Mübarek rejiminin birçok engellemeleri ve sansürleri halkı yıldırmamıştır ve Hüsnü Mübarek devrilmiştir.
Tunus’ta da isyanlar Muhammed Buazizi’nin kendisini yakmaya başlamasından sonra meydana gelmiştir. Sonrasında ise Tunuslular sosyal medya üzerinden örgütlenerek bu isyanları desteklemişlerdir. Bu isyanlar neticesinde de Zeynel Abidin Bin Ali görevini bırakmak zorunda kalmıştır.
Libya’daki isyanlarda sosyal medya ilk başta pek etkili olmamıştır. Bunun nedeni de halkın sosyal medyayı bilmemesidir. Libya’da çatışmalar sırasında sosyal medya etkinliğini kazanmıştır. İnsanların çektiği görüntüler bütün dünyaya sosyal medya üzerinden aktarılmıştır. Libya Devrik Lideri Muammer Kaddafi’nin de aşağılanarak öldürülme görüntüsü de sosyal medya üzerinden paylaşılmıştır.
Yemen’de sosyal medya yönetimin devrilmesinde etkilidir. Yemenliler gösterilerini hem meydanlarda hem de sosyal medya yoluyla yapmışlardır ve böylece yönetimi köşeye sıkıştırmışlardır. Ali Abdullah Salih bu baskılara daha fazla dayanamayarak görevini bırakmıştır.
Sosyal medyanın Arap Baharı’nda ki etkisi günümüzde Suriye üzerinden devam etmektedir. Basın organlarının ulaşamadığı görüntüler sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya aktarılmıştır.
Sosyal medya ile diktatör ve baskıcı rejimlerin güçleri de sınırlandırılabilmiştir. Bu rejimler ülkelerinde ki her yeri ve her şeyi baskıyla denetim altında tutamayacaklarını anlamalıdırlar. Bunu da sosyal medyanın Arap Baharı’nda ki etkisiyle tüm dünya görmüş olmalıdır.