Bugün sözlüklerde ve Sosyal Medyada Karaköy Güllüoğlu’nun Oktoberfest İstanbul isimli bira festivaline sponsor olduğu yönünde haberler dolaşmaya başladı. Söz konusu festivalin internet sitesinin sponsor listesinde Karaköy Güllüoğlu firmasının da ismi geçiyordu. Karaköy Güllüoğlu firmasının bira festivaline sponsor olduğu haberi de çeşitli tepkilere sebep olmuştu. Kimi insanlar bu sponsorluğu desteklerken kimi de firmayı boykota kadar işi vardırmıştı. Ben de üşenmedim firmaya bir mail atıp işin aslını öğrendim. Karaköy Güllüoğlu firmasının info@karakoygulluoglu.com adresinden gelen maili imla hatalarına da dokunmadan aynen yayınlyorum. “Sayın Yakup Aydın, Öncelikle bu konuda bizi uyardığınız için teşekkür ederiz. Görüş ve önerileriniz bizler için her zaman değerli olmuştur. İnanın bizlerde sizler gibi şaşkınlık içindeyiz. Bunu sizlerden gelen maillerle öğrendik. Biz toplumda belirli yer edinmiş kurumuz bu gibi etkinliklere destek vermeyiz. Bizim destek verdiğimiz pek çok kurum var bunlar daha çok aşevleri ve hayır kurumlarıdır. Karaköy Güllüoğlu olarak böyle bir etkinliğe sponsor olmamız mümkün değil. Fakat tüketiciler genellikle baklava gibi ikramlarını …
Devamı »Otobüsü Durdurup Ezan Okumaya Başlayan İETT Şoförü
Yazının başlığı interaktif sözlüklerdeki saçma başlıklar gibi oldu biliyorum ama öyle değil aslında. Başlıktaki olayı Bekir Coşkun bugünkü yazısında yaşandığını iddia ediyor. Bekir Coşkun’a bir okurundan not gelmiş. Bu nota göre İETT otobüsü seyir halindeyken otobüs birden bire durmuş. Şoför aşağı inmiş. Elini kulağına götürüp ezan okumaya başlamış. Üstelik ezan okumaya da Allahuu Ekber diye başlamış. Yolcular şaşırmışlar, önce otobüs arızası var zannetmişler lakin şoförün ezan okuduğunu görünce dinlemişler sonra da devam etmişler yollarına ne yapsın garip yolcular. Bekir Coşkun bu olayı İETT otobüsünde kısa şort giydiği için dayak yediği iddia edilen Nurcan İbrahimoğlu’nun hali pürmelaline örnek göstermek için anlatmış. Bu arada Bekir Coşkun söz konusu şortlu kıza dayak olayını da çok fazla dikkatli okumadığı anlaşılıyor. Zira yazısında olayın Ramazan ayında gerçekleştiğini yazmış ama olay 28 temmuz günü yani Ramazan’dan 3 gün önce gerçekleşmiş. Ama bu kadarcık kusur Bekir Coşkun için önemli değil. Gerçi bu olay gerçekten anlatıldığı gibi gerçekleşmişse Ramazan’da …
Devamı »Ekşi Sözlük Mahkeme Kararıyla Nick Değiştirdi
Ekşi Sözlük’ün yazarlarına sözlükle ilgili olayları haber verdiği olay butonu bugün ilginç bir haber için yandı. Habertürk gazetesi genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı, Ekşi Sözlük’te fatih altayli nicki kullanıldığı için dava açmış. Mahkemenin ihtiyati tedbir kararı gereği sözlük yönetimi söz konusu niki “ihtiyati tedbir” olarak değiştirmiş. Gerçi yasal süreç henüz tamamlanmamış lakin yine de bu olay ilk defa mahkeme kararıyla nick değiştirme olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır. Yönetimin yayınladığı mesaj şöyle; “fatih altayli kullanıcı adı, habertürk gazetesi çalışanı fatih altaylı’nın başvurusu üzerine, istanbul 4. asliye hukuk mahkemesi’nin 2011/280 esas numaralı ihtiyati tedbir kararı gereği, “ihtiyati tedbir” olarak değiştirilmiştir. hukuki süreç başlangıcında yazara nickini değiştirmek isteyip istemediği sorulmuş yazar bunu reddetmişti. şimdi mahkeme emrinden dolayı değiştirmemiz mecburi oldu. eğer mahkeme lehimizde sonuçlanırsa nick’i tekrar eski haline getireceğiz. nice fantastik gelişmelerde buluşmak üzere.” Fatih Altaylı 1 temmuz 2011 günkü köşesinden kendi isminin Ekşi Sözlük’te nick olarak kullanılmasına tepki vermişti. “Ekşi Sözlük’ten bir rezillik …
Devamı »Şafak Sezer Ekşi Sözlük’ün Ofisini mi Bastı?
Sabahleyin Habertürk’ün internet sitesinde Şafak Sezer Ekşi Sözlük’ün ofisini bastı diye bir magazin haberi yayınlandı. Haliyle de Ekşi Sözlük ve sosyal medya’da ortalık karıştı. Yorumlar birbiri ardına patladı. Haber ilginçti gerçekten. Habere göre Şafak Sezer kendisinin ismi adına açılmış başlıkta yazan yazılara kızmış ve Ekşi Sözlük’ün ofisini basarak tehditler savurmuş. Ekşi Sözlük’ün avukatları da Şafak Sezer’i sakinleştirmiş ve söz konusu yazıların silineceğini söylemiş ve sulh olmuşlar. Nereden baksan tutarsız nereden baksan ahmakça bir haberle karşı karşıyayız. Ya bu haberi yapan kişide bir problem var, ya da Şafak Sezer’de. Zira haberi yapan kişi Ekşi Sözlük’te yazılan yazıların hepsinin bir ofisten girdiğini sanıyor. Ya da Şafak Sezer böyle sanıyor. Ya da bu kişi Şafak Sezer’in böyle sandığını sanıyor. Artık gelen tepkilerden midir nedendir bilinmez Habertürk’ün internet sitesinde aşağıdaki linkte görülebilen söz konusu haber kaldırıldı. http://magazin.haberturk.com/herkes-bunu-konusuyor/haber/655311-safak-eksi-sozlukun-ofisini-basti Ayrıca bir Ekşi Sözlük yöneticisi (kimse artık) medyatava’yı arayarak işin aslını anlatmış. İşin aslı çok daha değişikmiş. …
Devamı »Murat Bardakçı’nın Twitter İsyanı
Habertürk gazetesi köşe yazarı tarihçi Murat Bardakçı bugünkü yazısında Twitter kullancılarına ateş püskürdü. “Şu an heladayım ve bilmem ne yapıyorum” diye yazan insanların bulunduğunu yazan Murat Bardakçı ayrıca Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin bilgi kirliliğinden başka bir işe yaramadığını yazdı. Ayrıca 40 küsur yaşına gelmiş olmasına rağmen bir baltaya sap olamamış insanların twitter’i tatmin olmak için kullandıklarını da eklemiş. Murat Bardakçı’nın ayarlarından Twitter’da takılan köşe yazarları ve gazeteciler de nasibini aldı. Bir gazetede köşe yazarı yazdığı ve televizyonlarda söz söyleme şansı olduğu halde twitter’da takılan gazetecilerin bir psikiyatra gitmesi gerektiğini söyleyerek yazısını bitiren Murat Bardakçı’ya twitter’da takılan ve binlerce takipçilerin olan köşe yazarlarının ne cevap vereceği merak konusu. Murat Bardakçı’nın söz konusu yazısı; http://www.haberturk.com/yazarlar/652077-twitter-ve-tatmin
Devamı »Reha Muhtar Ahmet Hakan Polemiği
Köşe yazarlarının atışmalarını seviyeyi koruduğu zaman seyirlik olduğunu daha önce de yazmıştım. Ama malesef bu seferki polemik de seviye yerlerde sürünmekte. Her şey Reha Muhtar’ın ilginç bir yazısıyla başladı. Reha Muhtar’ın program yaptığı dönemden yapımcısı Abdullah Oğuz’dan alacağı varmış. Bu parayı alamamış. Derken çek göndermiş ve çekler karşılığında da imza istemiş. Reha Muhtar da vay sen bana güvenmiyor musun diye imzayı atmadan çekleri geri gönderip alacağı için de dava açmış. Dava açtığı yapımcı da araya adamlar sokmuş ve Reha Muhtar’a “yap bir babalık” demiş. Reha Muhtra bu olayı koca bir köşe yazısı haline getirmiş. Yazıya bakınca tamamen Reha Muhtar’ın şahsi meselesi gibi duruyor. Ahmet Hakan da Reha Muhtar’ın bu yazısını eleştiren “köşeler alacak verecek davaları için kullanırlır mı” başlıklı bir yazı yazdı. Reha Muhtar’ın bu yazısıın okurken mesleği adına utandığını yazıyordu Ahmet Hakan ve köşe yazarı olan Reha Muhtar’la yapımcının eşit şartlarda olmadığını ve olayın da zaten mahkemede olduğunu yazdı. Sonunda …
Devamı »Türk Siyasi Tarihimizin Unutulmaz Lafları
Bu yazıda 1950’den bu yana bir şekilde hayatımızda yer etmiş siyasetçilerimizin tarihe geçen laflarını şöyle bir toplamak istedim. Unuttuklarım, eksiklerim, hatalarım vardır elbette ki ama o kadarcık kusur kadı kızında da olurmuş. ADNAN MENDERES SİZ İSTERSENİZ HİLAFETİ BİLE GERİ GETİRİRSİNİZ 27 Mayıs 1960 yılında darbeyle alaşağı edilen rahmetli Adnan Menderes’in tarihe geçmiş ve keşke söylemeseydi denilen lafıydı bu. Ayrıca Adnan Menderes’i idama götüren yolda darbecilerin sebeplerinden birisi oldu bu laf. Bugün bile 27 mayıs darbesini savunan bazı insanlar bu lafı gündeme getirir dururlar. Adnan Menderes’in bu lafının yanı sıra hükümet aleyhine gösteri yapan öğretim üyeleri için 27 mayıs darbesinden bir gün önce söylediği “KARA CÜBBELİLER” lafı da Menderes’in siyasi tarihimize geçen bir cümlesi olarak tarihimize kazındı. Aslında Adnan Menderes bu lafı söyledikten sonra yanlış olduğunu fark etti. Bu lafın basında yayınlanmaması için yayın yasağı da koydurttu Lakin ertesi gün darbe olmuştu ve bu lafın yayınlanmasına gerek de kalmadı. Menderes’in tarihe …
Devamı »Sosyal Medyadaki Seçim Sonuçları Ne Kadar Gerçekçi
Bugün twitter’da seçim savaşları yaşanıyor. Bir grup AKP’ye oy vermeyeceğim diyor. Bir grup da CHP’ye oy vermeyeceğim diyor. AKP’ye oy vermeyeceğim diyenler o kadar çoğunlukta ki twitter’da dünya çapında trend olmayı başardılar. Ancak kötü bir haberim var. Sakın bu sonuçlara bakıp “nihayet AKP’den kurtuluyoruz” diye içinizden geçirmeyin. AKP’liyseniz de galiba AKP bu seçimde gidici diye de düşünmeyin. Çünkü bu sonuçlar hiçbir zaman gerçeği yansıtmadı. İnternetteki sonuçlara bakarak hayal kuran arkadaşlar her seferinde yanıldılar. Bundan 4 yıl öncesi 22 temmuz milletvekili seçimlerine giderken işsiz kalmıştım. İnternette dolanırken bir forum sitesine takıldım. Forum sitesi Türkiye’de ismi duyulmuş bir bilim adamı adına açılmış. Lakin bu bilim adamının bu siteyle alakası yok. Sadece ismini kullanmışlar. Bu sitenin forum bölümüne hemen üye oldum. Forum o kadar tarafgirdi ki. Herkes AKP karşıtıydı. Her dakika AKP karşıtı bir sayfa açılıyor altına da AKP karşıtı yorumlar yapılıyordu. Tek ses bir forum sitesiydi anlayacağınız. İşin garibi de forumda takılan …
Devamı »Danıştay Saldırısı Hakkında ne Dediler?
Bundan tam beş yıl önce bugün Türkiye’de Danıştay’a bir saldırı düzenlendi. Başörtüsü aleyhine karar veren Danıştay dairesi Alparslan Arslan adında bir avukat tarafından toplantı halinde basıldı. Hakimlere kurşun sıkıldı. Bu saldırıda hakimlerden Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetti. Saldırı Türkiye’de şok etkisi yarattı. Saldırının başörtü aleyhine karar vermiş hakimlere başörtü nedeniyle saldırıldığı ileri sürüldü. Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesi adeta bir siyasi mting haline getirildi. Bir çok dindar insan bu olayın başörtü nedeniyle olmasından ötürü töhmet altında kaldı. Ancak zamanla ortaya çıkan bazı olaylar bu saldırının arkasında başka olayların olduğunu gösterdi bize. Bu saldırını olduğu sıralarda bazı köşe yazarlarının yazdıkları yazılar çok ilginç; Can Dündar- 18 Mayıs yani saldırıdan sadece bir gün sonraki yazısı bugün okunduğunda ibretlik bir portre çiziyor; Can Dündar’ın yazısının başlığı; “İran’da mı eğitildi.” Can Dündar’a Alparslan Arslan’ın İran’da eğitildiği yönünde bir telefon geliyor. O da olayın hemen ertesinde bunu anında yazıya döküyor. saldırgan için “”Allah’ın askeri” olduğunu söyleyen …
Devamı »Ben Sana Bakan Olamazsın Demedim
Ülkemizde bazı kesimlerin kendilerini halktan üstün görmeleri yeni bir şey değil. 1950 Yılında Demokrat Parti tek başına iktidara geldiğinde bazı elit kesimler “hasolar memolar” iktidara geldiler diye veryansın ettikleri yazılır çizilir. CHP’nin bu yüzden iktidara gelemediği yönünde tespitler yapılır. Dün televizyonda haberleri izlerken sağlık bakanı Recep Akdağ’ın bir söylemiyle karşılaştım. Gözleri görmeyen bir vatandaş Recep Akdağ’a yaklaşıyor. Asgari ücret ve taşeron firmalarla çalışmanın zorluğundan bahsediyor. Recep Akdağ’ın ise bu gözleri görmeyen vatandaşa söylediği söz halkın içinden geldiğini iddia eden bir partinin bir bakanına yakışmayan cinsten: “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz.” Yukarıda da belirttiğim gibi eskiden CHP halktan uzak, halka tepeden bakan insanlardan oluşan bir parti izlenimi verirdi. Ancak Demokrat Parti çizgisinde olan bir partinin sağlık bakanının bu sözleri ancak halka tepeden bakan, kendisini yüce bir varlık gibi gören bir insanın sözlerini hatırlatır cinsten. Ancak itiraf edeyim buna benzer bir lafı CHP’li birisinden duymadım. Ne olursa olsun bir sağlık bakanına …
Devamı »Süleyman Demirel’den Kılıçdaroğlu’na Ergenekon Maili
Malumunuz olduğu üzere CHP bazı ergenekon sanıklarını milletvekili adayı gösterdi. Aday gösterilen bazı ergenekon sanıklarının daha önce CHP ile alakası olmayan kişiler olduğu gazetelerde yazılıp çizildi. Hatta bu kişilerin CHP’den aday olmasını 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in istediği ve CHP’ye bu yönde telkinlerde bulunduğu söylendi. Süleyman Demirel ise bu iddiaları şiddetle reddetti. Bugüne kadar ortaya atılan iddialar birer iddia olmaktan öteye gidemedi. Ancak sosyalmedyahaber.com olarak Süleyman Demirel’in Kemal Kılıçdaroğlu’na ergenekon sanıklarını aday yapması için gönderdiği maili ve dahası Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Süleyman Demirel’e attığı cevap niteliğinde maili ele geçirdik. Büyük araştırmacı gazetecilik örneği olan bu mailleri kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun kemalkilicdaroglu_98@yahoo.com.tr adresine Süleyman Demirel’in demirel_suleyman_9@hotmail.com.tr adresinden gelen mail. Mailde açıkça görüldüğü üzere 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bazı ergenekon sanıklarının CHP’den aday gösterilmesini istirham ediyor. Ayrıca aday göstermezsen sen bilirsin gerçi diyerek tehdit etmesi de gözlerden kaçmadı. Mailde Süleyman Demirel aday gösterilmesini istediği milletvekillerinin listesini de …
Devamı »Sosyal Medya İnternet Sansürüne Karşı
Sosyal medyada günlerdir 22 ağustos’ta internete getirileceği söylenen sansüre karşı yapılacak yürüyüş konuşuluyor. Sözlüklerde, twitter’da, facebook’ta herkes 15 mayıs’ta yapılacak bu yürüyüş için birbirlerine davetler yağdırıyor. Ülkenin farklı şehirlerinde insanlar internet sansürünü protesto edecekler. Yürüyüşe katılacak gruplar listesine bakılırsa her kesimden insanların yürüyüşe katılacağı görünüyor. Mesela hem Ekşi Sözlük, hem İnci Sözlük hem de İhl Sözlük bu yürüyüşe katılan sözlükler arasına isimlerini yazdırmışlar. Velhasıl kelam bu kadar renkli ve çeşitli bir katılımla gerçekleşecek bir yürüyüş daha önce oldu mu hatırlamıyorum. İnternet sansürüne gelen tepkiler de bu yürüyüş kadar renkli. Yürüyüşe katılıp katılmayacaklarını bilmiyorum ama mesela Ulusalcılar da internete sansüre karşı çıkıyor, ulusalcıların hiç hazzetmediği genç siviler de. İnteraktif sözlük kullanıcıları da internet sansürünü sert bir dille eleştiriyor, interaktif sözlüklerde kendisini eleştirenlere “yılansı fare çocuklar” ve interaktif sözlüklere de “siber yılan alemi” diyen Nihat Genç de internet sansürünekarşı. Türkiye’de olmadığı için bilemiyoruz ama eğer ülkemizde olsaydı Nihat Doğan da sanıyorum ki internet …
Devamı »İktidar İçin Seks Kaseti Çeken de Çektiren de Şerefli midir?
Yaklaşık bir ay sonra seçime gidiyoruz. Seçim kampanyaları genelde çok gürültülü ve çekişmeli geçer. Siyasi parti liderleri birbirleriyle atışırlar, seçmenin oyunu kapmak için herkes vaatlerde bulunur. İktidar partisi yaptığı güzel icraatları biraz da büyüterek meydanlarda dile getirip tekrar iktidara gelmek için oy ister. Muhalefet partileri de iktidar partisinin yaptığı yanlış işleri veya yapmadığı işleri biraz da büyüterek dile getirip seçmenden iktidar olmak için oy ister. Bazen siyasi parti liderleri seçim atmosferine de kendilerini kaptırıp birbirlerine hakarete varan söylemlerde bile bulunabilirler. Siyasilerin birbirlerine ettiği laflar bel altına inmediği müddetçe bunlar seçim kampanyalarının olmazsa olmazlarıdır. Elbetteki bir muhalefet partisi seçmenden oy almak için iktidarı kötüleyecek. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Mesela ana muhalefet partisi CHP’ lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir mitingde “AKP ülkeyi iyi yönetiyor ama siz yine de bize oy verin” demesi mümkün mü? Ya da başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçim mitinglerinde; “CHP”nin projeleri iyi ama siz oyunuzu bize verin” de diyemez. …
Devamı »Kim Uğraşıyor Bu İnternetle Kim Kim Kim
Sosyal medya günlerdir internete getirilmesi düşünülen filtreleme tartışmalarıyla çalkalanıyor. Sözlükler ve twitterde gündemin baş maddesi 22 ağustos’ta bazı alan adlarına getirilmesi düşünülen filtreleme olayı. İnsanlar bu olaya haklı olarak tepkilerini bu tür platrofmlarda gösteriyorlar. Bu filtrelemenin mantıksızlığıyla ilgili Sosyal Medya Haber’de yayınlanan Sernur Yassıkaya’nın yazısı gayet aydınlatıcı. Bu yazının üstüne fazla söylenecek söz yok aslında. Ben bu olayın bir de farklı bir boyutuna bakmak istiyorum. 27 Nisan’da Sosyal Medya Haber’de internetin muhtıra vermek için kullanılmasıyla ilgili bir yazı yazmıştım. Bu yazıda da belirttiğim gibi insanlar interneti çok çeşitli amaçlar için kullanıyorlar ve internet dediğimiz şey de herkesin kullanım amacına uygun hizmet sağlayabilen bir araç. Yalnız bu araç öyle böyle bir araç ki çok istisnai durumlar haricinde sınırlama kabul etmeyen bir araç. Aslında sınırlandırılması ve kontrolü de çok zor bir araç. Hepimiz biliyoruz geçtiğimiz senelerde youtube adlı video paylaşım sitesi mahkeme kararıyla engellenmişti. Siteye erişim engellenir engellenmez de insanlar bu siteye …
Devamı »Ergun Babahan Ahmet Hakan polemiği
Ülkemizde sadece siyasiler değil gazetelerdeki köşe yazarları da zaman zaman birbirleriyle polemiğe giriyorlar. Bu polemikler seviyeli olduğu zaman okuması ve izlemesi çok zevkli oluyor. Seviyesiz olduğu zaman da bir o kadar çekilmez oluyor. Köşe yazarlarındaki son polemik Star gazetesi köşe yazarı Ergun Babahan’la Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan arasında yaşandı. Polemiği başlatan yazıyı Ergun Babahan yazdı. Özetle; Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı Gümüşhane’de bir madencilik tesisi açılışı olmuş. Bu açılışı Hürriyet gazetesi manşet yapmış. Ancak manşet fotoğrafında Aydın Doğan ve ortağı Necati Kurmel’in fotoğrafı yokmuş. Bunun üzerine Ergun Babahan google araştırması yapmış ve Aydın Doğan’ın ortağı Necati Kurmel’in çok gizemli bir insan olduğunu, fazla resim çektirmediğini, Bedrettin Dalan’la ve eski kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal’la çeşitli ilişkilerinin olduğunu yazmış. Ancak yazısının hiçbir yerinde somut bir suçlama yapmamış. Bunun üzerine de Ahmet Hakan da tam bu noktada Ergun Babahan’ın yazısına sert bir cevap verdi. Yazıda hiçbir somut suçlama olmadığını ve böyle …
Devamı »İnterneti Muhtıra Vermek İçin Kullanmak
Bundan 10 yıl öncesi internete girmek bugüne nazaran daha zordu. Bir bilgisayar bir telefon şarttı hatta internete girmek için telefondan feragat etmek gerekiyordu ve internet bugüne nazaran daha pahalıydı. Teknoloji geliştikçe internet hem daha ucuzladı hem de bilgiye ulaşmak daha da kolaylaştı. Günümüzde internet o kadar gelişti ki artık çok da pahalı olmayan bir cep telefonu vasıtasıyla internette istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Artık bütün dünya bize bir cep telefonu kadar yakın. Klasik bir söylem ama doğru kullanıldığında internet bulunmaz bir nimet, bizi daha ileriye götürecek bir araç. Ancak interneti doğru kullananlar olduğu kadar yanlış ve kötü amaçlar için kullananlar da var ve internet bu amaçlara da hizmet edebiliyor. İşte bundan tam dört yıl önce bugün internet çok yanlış bir amaç için kullanıldı. Genelkurmay başkanlığı interneti kullanarak bir muhtıra verdi. Ve o gün siyaset tıkandı. Muhtıra verildiği anlarda msn’den bir arkadaşla muhabbet ediyordum. Bir taraftan da haber sitelerinden haberleri takip ediyordum. Muhabbetin …
Devamı »O Paraya Öküz Alırdık
Akşam kanald haber’de dinlediğm bir haber bürokrasinin milli serveti nasıl heba ettiğinin bir göstergesiydi. Malum, Kars’ta bir heykel yapılmış. Bu heykel başbakanın ucube dediği meşhur heykel. Mahkeme bu heykelle ilglili yıkılacak kararı vermiş ve heykelin yıkılma çalışmaları başlamış. Bu yıkılma çalışmaları devlete tam 272 bin liraya mal olacakmış. O heykelin yapılması da google’dan öğrendiğim kadarıyla 120 bin liraya mal olmuş Yani bu heykelin Türkiye’ye maliyeti yaklaşık olarak 400 bin lira. Eski parayla 400 milyar lira. Heykel sanatından pek anlamam. Ancak bu heykeli ilk gördüğümde ben de bir şeye benzetememiştim. Heykel sanatından anlamamak demek insanın gördüğü bir heykel hakkında en azından beğendiğini ya da beğenmediğini söylemesine engel değil. Bir vatandaş olarak ben bu heykeli beğenmediğimi söyleyebilirim lakin bir başbakan bu şekilde söyleyince sonuçları daha değişik oluyor maalesef. Heykel düşmanlığı yapacak değilim ama ben bu heykel olayında başka bir boyuta dikkat çekmek istiyorum. Bu heykel mademki yıkılacaktı neden yapıldı? Madem yapıldı neden …
Devamı »Bunlar Türkiye’ye Fransız kalmış.
Yaklaşık bir buçuk ay sonra sandık başına gidiyoruz. Seçim dönemleri siyasi partiler birbirleriyle laf dalaşına girdiği dönemler olur. Muhalefet partileri iktidara gelmek için, iktidar partisi de iktidarını korumak için birbirleriyle dalaşırlar. 12 Haziran seçimlerine de böyle gidilir diyorduk lakin bu sefer biraz değişik oldu ve gerginlik Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) verdiği bir kararla yaşandı. Barış ve Demokrasi Partisi üyeleri partiden istifa edip seçime bağımsız aday olarak katılmak istediler. Başvurularını yaptılar. Ancak YSK son dakikada bağımsız adaylardan 12 tanesini (7 tanesi BDP’nin desteklediği) bazı evrakları eksik diye veto etti. Bunun üzerine hengame koptu. Doğu illerinde birçok olaylar yaşandı. Bir kişi hayatını kaybetti. YSK’nın ortaya çıkarıdığı krizden sonra birçok köşe yazarı ve siyasetçi bu yapılan vetonun BDP’ye haksızlık olduğu konusunda hemfikirdi. Siyaseten zıt kutuplarda olan kişiler bile BDP’ye yapılanın bir haksızlık olduğunu vurguladı. Mesela CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Has Parti genel başkanı Numan Kurtulmuş bu krizin çözülmesi için acilen meclisin toplanmasını …
Devamı »Beğenmiyorsanız Okumazsınız
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç beğenerek takip ettiğim bir köşe yazarı. Yaklaşık 4 senedir istisnasız her yazısını sektirmeden okumuşumdur. Dili çok kuvvetli bir yazar. Vicdanını ayaklar altına almayan insaf sahibi. Türkçe’ye de çok hakim olmakla birlikte gayet bilgili birikimli. Bu özelliklerine laf söyleyemem. Bazen yazılarında Kemal Tahir’e göndermeler yapar. Kemal Tahir’i sayesinde tanıdım ve romanlarının neredeyse tamamını okudum. Geçenlerde Ece Temelkuran’la olan polemiğinde Mehmet E. Yavuz mahlasıyla da vicdani yazılar yazdığını öğrendim. Saygım bir kat daha arttı açıkçası. Velhasıl kelam Ahmet Kekeç’i az çok tanırım; elinden ve dilinden emin olunan iyi bir adamdır. Neyse bu kadar yıkama yağlama yeter. Gelelim asıl mevzuya. Milletvekili aday listeleri açıklandıktan sonra Ahmet Abi CHP’nin aday listelerine takıldı. Bu listeye çok sert eleştiriler getirdi. Dünkü yazısında da Enver Aysever’e Kemal Kılıçdaroğlu’nun attığı kazıktan bahsetti. Ben de acizane twitter’da; “Ahmet Kekeç’in başka işi yok mu? Adam CHP’nin iç işlerini yazıyor resmen. Bana ne Kılıçdaroğlu’nun Enver Aysever’e …
Devamı »Avizeli Köprü
Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı Güneyce belde belediyesince, tarihi kemer köprünün altına aydınlatma amacıyla avize takıldı. Güneyce Belediyesince belde merkezinde bulunan ve 1901 yılında inşa edildiği tahmin edilen tarihi kemer köprünün altına, aydınlatma amacıyla avize asıldı. Sokak direklerindan çekilen hat ile elektrik verilen avize, geceleri otomatik olarak yanıyor. Üzerinde aydınlatma bulunmayan tarihi köprünün altında yanan avize, görenlerin ilgisini çekiyor. Güneyce Belediye Başkanı Kemal Köse, tarihi taş kemer köprüyü aydınlatmak istedikleri için böyle bir uygulama yaptıklarını anlatarak, “Köprünün altında bir zincir asılı idi. Bunu da değerlendirerek Samsun’dan özel yapım 21 ampulü olan avize getirttim. Yaklaşık 3 bin liraya mal oldu. Amacımız köprünün aydınlatılması” dedi. (AA) zaman
Devamı »Kötü reklamla da iyi sonuç alınabiliyormuş.
Bilinmeyen numaralar reklamların son dönemin modası. Dikkat edilirse hepsinin de reklamları gayet itici reklamlar. Sanırım iyi reklam kadar kötü reklam da bir strateji. Belki bu reklamlar itici reklamlar olmasa bu numaralar da bu kadar akılda kalmaz. Ne kadar itici reklam o kadar akılda kalıcılık diye bir reklam stratejisi var galiba. Reklamcı olmadığım için tam bilmiyorum ama her şey kabak gibi ortada. Son çıkan 11833 numarasının televizyonlarda yayınlanan reklamı da bu kampanyalarda başa oturdu. Twitter ve sözlüklerde dalga geçen geçene. Dalga geçeni olduğu kadar ciddi tepkiler verenler de var. Reklamda Burçin Bildik’in oynadığı bir karakter abidik kubidik hareketler yapıyor. Cinsel tercihi konusunda da fikirler veriyor reklam. İşte tam bu bağlamda hem eşcinsellerden tepki alıyor hem de eşcinsel olmayan insanlardan. 11833 numarası bu adamdan önce Mustafa Keser’li bir reklam yayınlamıştı. Bu reklam o kadar da kötü değildi ama tutmadı. ne zaman ki reklamı değiştirdiler o zaman reklam dillere düştü. Yani reklamı beğenmeyebilirsiniz ama …
Devamı »Tiyatro krizi
Birkaç gündür interaktif sözlükler ve twitter gündemini Sümeyye Erdoğan’ın Genç Osman isimli tiyatro oyununu terk etmesi meşgul ediyor. Söylenenler doğruysa Sümeyye Erdoğan bu tiyatro oyununa gitmiş. En ön sırada oturmuş. Oyunu izlerken de sakız çiğnemekteymiş. Oyunculardan birisi oyun esnasında Sümeyye Erdoğan’a bu sebeple sataşmış ve Sümeyye Erdoğan da bunun üzerine oyunu terk etmiş. Bütün olay bu ve bunun etrafında o kadar şey söyleniyor ki inanılır gibi değil gerçekten. Ben de burada bir iki laf edeyim bari. Bizim milletimiz tiyatroyu fazla sevmez. Sinema daha cazip geliyor sanki. Sinemalar milyon dolarlık hasılatlar elde ederken tiyatro hakkında bu rakamların telaffuz edildiğini hiç duymadım. Genel olarak tiyatro pek rağbet edilen bir sanat olmasa da yine de tiyatroyu seven insanlar da az değil. Bu yaşanan olaya gelirsek bence Sümeyye Erdoğan tiyatroyu terk etmekte yerden göğe kadar haklı. Tiyatro izlerken sakız çiğnemek belki etik bir davranış değildir ancak her ne olursa olsun bir tiyatro oyuncusunun oyunun …
Devamı »Kul Hakkı Neydi Tekrar Hatırlayalım!!!
İslam dininde Allah’ın affetmediği tek büyük günahın kul hakkı olduğu söylenir. Kul hakkı o kadar büyük günahtır ki; bu günahı işleyen kişi ancak hakkına girdiği kulla helalleşerek bu günahtan sıyrılabilir. Şehitlerin dahi kul hakkından muaf tutulmadığı söyleyenler var. Günlük yaşantımızda bazen öyle şeylere rast geliyorum ki inanılır gibi değil gerçekten. Günümüz müslümanlarından bazıları kul hakkını pek de önemsemiyorlar. Aslında önemsiyorlar da bazı detaylara gelince kul hakkı filan hak getire. Bir gün gayet dindar olarak tanıdığım bir arkadaşımla halk otobüsüne bindim. Arka tarafa geçtik ayakta duruyoruz. Sanki çok güzel bir iş yapmış gibi otobüse binerken para vermediğini söyledi. Niye vermedin diye sorduğumda ise verdiği cevap ibretlikti; şoför başka tarafa bakıyordu, muavin de meşguldü parayı vermeden sıyrıldım. Görüldüğü gibi arkadaş namazında niyazında ama fırsatını bulduğunda kul hakkı yemekten de imtina etmiyor. Onun için Allah’ın görmesi önemli değil şoföre ve muavine yakalanmamak önemli sanki. Yani Allah’dan değil de şoförden korkuyor garibim. Örnekleri çoğaltmak mümkün; …
Devamı »Kopya Krizi Ve Devlet Kurumlarına Olan Güven
Malum olduğu üzere Türkiye bir haftadır üniversite sınavlarında şifreli kopya skandalıyla çalkalanıyor. Gerçekten bazı insanlar şifreli kopya çekmiş midir çekmemiş midir kesin bir şey söylemek maalesef imkansız. Cumhurbaşkanı bile olay ilk patlak verdiğinde ÖSYM başkanının açıklamalarından tatmin oldum derken zaman geçip de iddialar genişledikçe işi yargı çözecek noktasına gelmişken bu konuda kesin bir hüküm belirtmek çok riskli. İşin ilginç yanı bir kesim kopya kesinlikle yoktur, yetkililerin açıklamaları tatmin edicidir dedikçe başka bir kesimin sınavda kopya çekildiğine dair inancı daha da pekişiyor.Bu olay ülkemizdeki bölünmenin ne durumlara geldiğinin de göstergesi aslında. Ben de bunu anlamıyorum işte; bu bölünmenin bu kadar aşikar olduğu bir dönemde nasıl olur da bir kriz iddiası ortaya atıldığında bir kesim bu krizi yok sayar ve bu skandala inanan insanları kara propagandalara alet olan ahmak insanlar olarak görür? Bu nasıl özgüven? Bu nasıl güven? KRİZ YÖNETİMİKopyanın olup olmadığına yargı karar verecek lakin şu bir gerçektir ki bu kriz …
Devamı »