Batıl inançlara içten içe inanan insanların en büyük inançlarından birisi de aynanın kırılmasının uğursuzluğudur. Bu batıl inanç oldukça eski çağlara ve hatta ilk insanlığa kadar dayanır. İlk insanlar suyun üzerinde kendi görüntülerini gördüklerinde bunun sadece bir görüntü olmadığına aynı zamanda da ruhlarının bir sembolü olduğuna inanmışlardır.
Her kim görüntüsüne bir sudan bakarken biri onu dalgalandırır ve görüntünün bozulmasına neden olursa o kişiyi düşman bile ilan ederlermiş. Daha sonradan aynalar çıkınca bu batıl inanç daha da çok yaygınlaşmış. Roma inançları ile de birleşince aynayı kıran insanların 7 sene boyunca başına bin bir türlü felaket geleceğine inanılmış.
Buna önlem olarak eski Mısırlılar aynalarını gümüş ve altın gibi kırılması mümkün olmayacak madenlerden yapmaya başlamışlar. Hatta vampirlerin aynada görüntüsünün olmayışının temel nedeni de onların ruhunun olmayışına inanılmaktan meydana gelmiştir. Yani bu batıl inanç diğer bir batıl inanç olan vampirleri dahi etkilemiştir. Teknoloji geliştikçe yeni aynalar yapılmış fakat bu batıl inanç hiçbir zaman geçerliliğini yitirmemiş.
Ayna kıran kişi eğer aynanın kırıklarına bakmadan toplayıp onu güney nehirlerinden birinde yıkayıp gömerse o halde bu 7 sene uğursuzluğu da bozulmuş oluyormuş. Günümüzde artık bunların birer batıl inançtan öteye gitmediğini biliyoruz. Fakat hala hem dünya üzerinde hem de ülkemiz üzerinde aynanın kırıldığında başımıza çok fena şeylerin geleceğine olan inancımız tam.