Cumartesi , 3 Haziran 2023

Dünya Messi’yi Konuşuyor Kim Ne Dedi? Güncel İstatistikler

2 Mayıs 2009 tarihinde, Pep Guardiola, üst düzey futbolun gidişatına yön verecek bir hamle yaparken, Barcelona, ezeli rakibi Real Madrid’i deplasmanda 6-2 ile darmadağın ediyordu.

Lionel Messi, ilk defa, daha sonra kalıcı pozisyonu olarak adlandırılacak olan ‘sahte 9’ rolünde sahaya sürüldü. Klasik forvet oyuncuları olan Thierry Henry ve Samuel Eto’o ise kanatlarda yer alıyorlardı.

Dünya futbol tarihinin gördüğü en büyük oyunculardan birini yaratan isim, biraz da Pep Guardiola’ydı. O günden sonra Arjantinli yıldız, yalnızca daha da ileriye gitti ve durmadı. Tıpkı dün akşam olduğu gibi. Henüz 24 yaşında ve kulüp tarihinin en golcü oyuncusu olmasına 7 gol kaldı. Henüz 24 yaşında ve attığı 49 golle Şampiyonlar Ligi tarihinin en golcü altıncı oyuncusu ünvanını, ülkesinin efsanelerinden Alfredo Di Stefano ile paylaşıyor. Bu sezon Barcelona’yla çıktığı 42 resmi maçta şimdiden 48 gol attı. Geçtiğimiz sezonu toplam 53 golle kapatmıştı.

Saymakla bitmiyor. Bu yazının Barcelona ile Bayer Leverkusen arasında oynanan Şampiyonlar Ligi mücadelesine odaklanması gerekiyor ancak Messi varken, bu çok da mümkün değil. Dünyanın kulüpler düzeyinde en önemli turnuvasının son üç sezondaki gol kralı da, yine, Lionel Messi.

Robin Dutt, ilk maçı 3-1 kaybetmiş olmalarının da etkisiyle, savunmayı mümkün mertebe önde kuran ve Barça yarı sahasında rakibi sıkıştırmayı hedefleyen bir taktik anlayışla sahaya çıktı. İlk 10 dakika boyunca gayet başarılı bir görüntü de izlettiler bizlere, ancak Barcelona’yı 10 dakika rahatsız etmek, kesinlikle yeterli olmuyor. İnanmıyorsanız, Wembley’deki Manchester United’a sorun! Kademe kademe kontrolü ele alan Katalanlar, Xavi’nin harika pasında topa hareketlenen Messi’nin artık klasik haline gelmiş vuruşuyla üstünlüğü ele aldılar ve bir daha asla arkalarına bakmadılar. İlk yarı bitmeden, ceza sahasında dans eden Arjantinli, takımını soyunma odasına iki farkla üstün götürdü.

Sonrası bilindik hikaye. İkinci yarıda Messi, bu kez Fabregas’ın pasında, ilk yarıda sol ayağıyla yaptığını bu kez de sağ ayağıyla (hani şu zayıf dedikleri sağ ayağıyla) yaptı. Güney Kıbrıs’ta çok daha heyecanlı bir maç varken, herkes Messi’nin performansını konuşmaya ve Barcelona maçını izlemeye başlamıştı bile. Araya Cristian Tello girdi ve Pep Guardiola’nın yüzüne güzel bir tebessüm oturtmayı başardı. Sonra Messi, sonra Tello, Sonra yine Messi… Cristian Tello’nun Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk maçında iki gol birden atması, Messi’nin üstün performansının biraz gölgesinde kaldı ama hemen unutulmayacaktır.

Dünya onun önünde saygıyla eğiliyor

Maçı izleyenlerden biri olan Wayne Rooney, “Messi adeta bir şaka gibi. Bana göre gelmiş geçmiş en iyi futbolcu o.” diyordu Twitter hesabından. Maxi Rodriguez, vatandaşına teşekkür ediyor ve onun başka bir gezegenden geldiğinden şüphe etmediğini vurguluyordu. Everton’ın yıldızı John Heitinga, “Dünyanın en iyisi.” olarak selamlıyordu Barcelona’nın süperyıldızını. Michael Owen ise, “Tarihin en iyilerini izlemiş olacak kadar yaşlı değilim ancak hiç kimsenin bu oyunu Messi kadar iyi oynayabileceğine inanmıyorum.” ifadelerini kullanıyordu. Radamel Falcao, “Bu bir futbol maçı mıydı, yoksa Messi playstation mı oynuyordu?” sorusunu sorarken, Eden Hazard ise bunu bir kademe ileri götürüyor ve “Messi tüm zamanların en iyi oyuncusu mu?” sorusunu yöneltiyordu Twitter‘daki takipçilerine.

2 Mayıs 2009 tarihi futbol için bir dönüm noktasıydı. İspanya Milli Takımı’nı Pep Guardiola’nın adımlarını takip ederek Dünya şampiyonluğuna taşıyan Vicente Del Bosque, Messi’nin rolünü David Silva’ya veriyor ve takımının olabildiğince Barça olmasına çabalıyor. Futbolun tanımını değiştiren Barcelona, bunu büyük oranda Pep Guardiola’ya ve Messi’ye borçlu.

Lionel Messi, henüz kariyerinin yarı noktasına dahi ulaşmış değil ve şimdiden rekor kitaplarını altüst etmiş durumda. Dünya Kupası diye bağırdığınızı ve inkar etmek için türlü gerekçeler aradığınızı tahmin edebiliyorum. Ancak Şampiyonlar Ligi’ni tek başına ele geçirmiş bir oyuncudan bahsettiğimizi hatırlatmak isterim. Kaldı ki, Dünya Kupası kazanamamış olmak ne Alfredo Di Stefano’dan, ne George Best’ten, ne de Johan Cruyff’tan bir şeyler götürdü.

Yine de küçük bir hatırlatma: Lionel Messi henüz 24 yaşında ve önünde en az iki Dünya Kupası daha var. Eğer Real Madrid taraftarı değilseniz, tadını çıkarmaya bakın derim. goal.com

Hakkında Hasan Yener

SM Haber Genel Yayın Yönetmeni SEO - Digital Pazarlama - Sosyal Medya Pazarlama iletisim@sosyalmedyahaber.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir