Evvela, kapayın gözlerinizi ve muhteşem bir orkestra düşünün. Popüler olması açısından söylüyorum: Türkiye’den Enbe Orkestrası veyahut tüm dünyada büyük bir saygınlığa sahip Prag Senfoni Orkestrası mesela…yüzlerce kişilik koskocaman orkestra, o ahengi, o ritmi tam anlamıyla yakalamış, müthiş bir uyum içinde çalarken birden piyanistin veya bas gitaristin orkestra şefinin yönetiminden çıktığını, kendi başına, orkestradan bağımsız bir şekilde çaldığını düşünün…aman Allahım..ne büyük bahtsızlık olur dimi o müzisyen için. Bir Pazar gezisinin orkestrayla ne alakası var diyorsunuzdur eminin şu an… Şimdi de hayvanıyla, bitkisiyle ve insanıyla, hatta tüm cansız ve iradesiz varlığıyla tüm kainatı düşünün. Sizce de kainat; Güneş’iyle, Ay’ıyla, taşıyla, toprağıyla, hayvanıyla, bitkisiyle ve de insanıyla tam bir orkestra gibi değil midir?! “Yusabbihu lillahi ma fissemavati ve’l ard” (yerde ve gökte her ne varsa, tamamı Allah’ı tesbih eder) ayeti gereğince sadece insan değil hatta sadece hayvan yada sadece bitkiler de değil etrafımızdaki tüm cansız nesnelerin bile kendisini tesbih edip, kendisinin yüceliğini dillendirdiğini …
Devamı »