Pazar , 26 Mart 2023

Tag Archives: can durukan

Merkezden Kenara, BJK:3-1:STOKE CITY

Oyun planını rakibe göre belirleyen Beşiktaş, yüksek tempo yapamamak dışında gereken her şeyi yaptı maç boyunca. Ceza alanına yapılan ortaların hemen hemen hepsi rakibin kalabalık kademesinin arasına ya da arkasına değil, önüne düşürüldü. Böylece nicelik olarak aşılması çok zor olan duvar, nitelik olarak işe yaramaz hale getirilmeye çalışıldı.   Bu oyun planındaki tek büyük sorun takımın içinde bulunduğu yoğun maç takvimi. 2 buçuk günde 1 maça çıkan takım oyunun yönünü hızlı değiştirmek zorunda olduğu bir kurguda kendisinden beklenen bu reaksiyonu gösteremedi. Gücünü idareli kullanması gerektiğinin farkındaydı. Bu farkındalık maçı beklenenden daha fazla zora soktu. Oyunun yönünü çabuk değiştirebilecek tek oyuncu olan Fernandes ise fazlasıyla arkada kalıyordu. Zira savunmadan ilk topları almak ve oyun kurmak gibi başka görevleri de vardı..Oysa rakip yarı alana ikinci yarıda yerleşen Fernandes, maç başından beri orada oynasa belki Almeida’nın gol orucunu bile zorla bozdurabilirdi.   Merkezden kenara, akan oyunda kanat oyuncularını  boşluklara kaçıran Beşiktaş, 18 üzerine …

Devamı »

“Beşiktaş’ın Çocuğu”…

Futbola genel bakış açım olarak sadece saha içerisinde yaşananlarla ilgili fikir beyan etmekten yanayım. Bu tavır, son zamanlarda adliye koridorlarına taşınan oyunu, inatla esas ait olduğu yerde tutma gayretimin yanı sıra, sürece karşı koyduğum tepkinin de göstergesidir. Protest bir tutum ya da fanatikçe bir yaklaşım olarak gözükse bile, özünde bu yaklaşım futbolun temiz kalmasına olan umudum ve direncimi temsil etmektedir.   Futbol, nasıl ki “asla sadece futbol değil” ise, büyük sermayeli şirket yöneticilerinin, kendi hesapları ve çıkarları peşinde koşanların arka bahçesi de değildir. Futbol halkındır. Öyle kalmalıdır. Bir temaşaa alanı olarak futbol sahası, temsil ettiği güçten, yalancı ve şiddete meyleden rekabetten, sansasyondan, paradan ve türlü küçük hesaplardan ne denli arınırsa, o kadar bizdendir ve o oranda seyredilebilir. “Marka değeri” denen mefhumun ederini yayın ihalesindeki sıfırlar değil, sokaktaki adamın o markaya duyduğu saygı, beslediği güven ve taraftarı olduğu takım üzerindeki bağlılığı belirler.   Amatörizmin ruhunu çok daha öncelerde üfleyip söndürmüş üllkemizde …

Devamı »

Pektemek-Almeida Farkı

Kadro iskeletini giderek oturtan ve rotasyonu sadece gerekli zamanlarda kullanan Beşiktaş, bu kurgu ve bu kadro seçimiyle gidebildiği yere kadar gidecek. Bu akşamki maç bize bunu gösterdi. Aynı zamanda Carvalhal’in adaletli davranma konusunda giderek daha  mahir olduğunu da söylemek mümkün. Sezon başında “futbolun basit doğrularını yerine getirmeye çalışan bir teknik direktör” olduğuna değinmiştim. Kafasındaki o doğruları takıma monte ettikçe, oyunun akışına göre davranış geliştirmeyi de öğretiyor. Bu gün kısa zaman aralıklarıyla da olsa, ayağında top tutan, pas yapan, akıcı şekilde sahanın her yerini kullanan bir Beşiktaş izledik. Bu durum, bir şeylerin sebebi değil, sonucu. Zamanla o kopuk kopuk sergilenen oyunun süresini uzatacaktır takım. Bu sinyalleri vermesini görmek bile güzel. İleride Almeida yerine Mustafa tercihi takımı bütün olarak daha uyumlu hareket etmek noktasında rahatlattı. Çünkü Mustafa, Almeida gibi statik bir santrafor değil. Gezen, kovalayan, adam eksilten, sürekli doğru alanlara, doğru zamanlamalarla koşular yapan yetenekli bir forvet. Ayrıca, Gençlerbirliği günlerini hatırlatırcasına o …

Devamı »

“Kocaman” Hata

Ligde son oynadığı Ankaragücü maçında kanatta denenen Bienvenu’nun ne kadar etkisiz olduğundan söz etmiştim kendi blog’umda. Sıkıntıları boyu aşan ve küme düşmemeye oynayan Ankara temsilcisi, Bienvenu’nun bulunduğu kanattan gelerek 2 gol bulmuştu. Fenerbahçe ise uzaktan şutlarla gole ihtiyacı olduğu tüm anlarda bulmuş ve bu durum kerameti kendindene menkul spor medyası tarafından “Fenerbahçe hücum sorununu çözdü” olarak yorumlanmıştı. Oysa, sorun çözülmek bir tarafa dursun, derbide daha da büyümüştü.   Bienvenu’nun kanattaki varlığına bu defa forvet mevkiinde yer alan Alex eklenmişti. Biz, kadroda sürprizi Fatih Hoca’dan beklerken, Aykut Kocaman ters köşeye yatırmıştı herkesi..   Henüz 5 dakika geçilmişti ki, ilk göze çarpan savunmada aksayan Fabio Bilica’ydı. Ancak bunun faturasını tek başına ona kesmek büyük haksızlık olur. Zira Brezilyalının yakın olduğu sağ kanatta Gökhan Gönül-Bienvenu ikilisi oynuyordu. Bienvenu bir kenar adamı olmadığından, geriye ne zaman dönmesi gerektiği noktasında büyük sorunlar yaşıyor, Gökhan Gönül de sürekli çıkan bir bek olduğundan Fenerbahçe’nin sağ koridorunda oluşan …

Devamı »

Altıntop!..

Trabzonspor, son virajı dönmek adına ve haklı olarak gol yememeyi ön planda tutarak başladı maça. Rakip Lille, Trabzon’un erken uyarı sistemini devre dışı bırakmak ve savunma bloğuyla baş başa kalmak istiyordu. Bloklar arasındaki bağlantıyı hızlıca kesip, takım toparlanamadan topu tehlikeyi bölgeye getirme peşindeydiler. Bunu en kestirmeden yapmak üzere ise iki yol denediler maç boyunca. Birincisi, blok halinde orta sahası ile yüklenip, rakibin orta sahasını geri itmek ve kalabalık duvar arasına Joe Cole, Sow ve Hazard üçlüsünden birini kaçırmak.. İkinci yol ise, nispeten daha uzun şekilde araya atılan toplarla direk Sow’u hedef alan, zaman zaman da Hazard’ı kenara kaçırarak içeri ani girişlerinden, ince bileklerinden ve koşularından yararlanmak..   Birinci yolu denediklerinde Zokora-Colman ikilisini geriye ittiler. Bu ikili geriye itilince Trabzon’un savunma bloku da ceza alanı içine çekilmek durumunda kaldı. Bu yolla içeri gömülen rakibin hatalarından yararlanmak noktasında pek net fırsatlar elde edememeiş olsa da, Fransızlar bunu denemekten vazgeçmedi.   İkinci yolu …

Devamı »

Akışkan Kurgu; Beşiktaş:2-1:Orduspor

    Rakip Orduspor’un direngen takım yapısı ve dinamik orta sahasına karşı, Beşiktaş elindeki alternatiflerden en doğru olan 11’le başladı maça. Sol kanatta sakat Simao yerine Veli (ki bu mevkide Avusturya Ligi’nde asist kralı olmuştu) sağda ise Holosko vardı. İlk 25 dakika geçildiğinde ileri uçta yine edilgen kalan Almeida, Quaresma ile yaptığını bu defa her iki kanat adamıyla da yapmaya başladı. Kendini sağ ya da sol kanada attı. Üstelik Almeida’nın boşalttığı alanı ne zaman kimin dolduracağı da değişkenlik gösteriyordu. Bu hareketlilik Orduspor savunmasının kafasını karıştırdı. Bu değişken ve akışkan kurgu son Avrupa sınavından yorgun dönmüş ve pres gücü azalmış Beşiktaş’ı daha yaratıcı kıldı. Ayrıca blokları arası mesafenin de yanaşmasını sağladı. Tam da böyle bir durumda 37. dakikada şok presle topu kazanan Beşiktaş, Veli’nin takipçiliği, Hilbert’in gayreti ve Almeida’nın cömert davranması sayesinde Veli Kavlak’ın ayağından golü buldu.   İlk yarıyı 1-0 önde kapatan Beşiktaş, ikinci yarının ilk dakikasında Holosko’nun isabetli ortasına …

Devamı »