Uzun zamandır kullandığımız ve alternatifine gerek duymadığımız işletim sistemi Windows, kamu bilgisayalarından çıkarılıyor. Teknoloji Bakanlığı, Pardus’un 10 bin bilgisayara yüklenmesi için harekete geçti. Pardus ile beraber kamudaki yaklaşık 3.3 milyon bilgisayardan 800 milyon $’lık tasarruf sağlanacak. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Milli Yazılım Sistemi Pardus’un kamu bilgisayarlarında kullanıma başlanacağını duyurdu. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı, kamu personelince kullanılan 10 bin bilgisayara Pardus yüklemesini gerçekleştirecek. Bilgisayarlarda kullanılan Windows ve ofis yazılımları için Türkiye, ABD’li yazılım şirketi Microsoft’a bilgisayar başına yıllık 500 TL ödem yapıyordu. Bakanlık yetkilileri kamuda 3.3 milyon memur olduğunu ve en az bu kadar da bilgisayar olduğu belirterek, Pardus programının kullanımıyla birlikte 800 milyon dolarlık tasarruf yapılacağını söyledi. Pardus ile işletim sisteminin geri koduna sahip olunacağı için güvenliğinin daha yüksek olacağı belirtiliyor. Bu sayede kaynağı açık olmayan yazılımların potansiyel geri kapı riskleri de ortadan kalkacak. Ayrıca Pardus ile bilgilerin cepte taşınmasına olanak verilecek. Pardus’un yüklendiği bilgisayar bellekten açılacak şekilde uygulanacağı için tüm …
Devamı »Sosyal Medya Kontrol Altına Alınabilir mi?
Koruyucu hekimlik diye bir olgu vardır. Buna göre hekimlik, hastalığı iyileştirme değil, hastalığı önlemektir. Yani, hekimlik, kişi hasta olduktan sonrasını değil, öncesini kapsar. Bu bilgiyi neden verdim derseniz, bugün Radikal Gazetesinin internet sitesinde yayınlanan bir haberi okuyunca bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Habere göre devlet, başka “Gezi Parkı olayları” yaşanmasın diye bazı önlemler alacakmış. Yapılan toplantıda, 3G bağlantısını kesme gibi fikirler ortaya atılmış. Bunun uygun olmayacağı düşünülmüş ve Sosyal Medya‘nın sıkı takip edilmesi konusunda görüş birliğine varılmış. Haberi bir kenara bırakalım ve başka bir konuya odaklanalım şimdi: Sosyal Medya Kontrol Altına Alınabilir mi? Bu başlıkta bir yazıyı Mayıs ayında yazmayı planlamıştım aslında. Youtube’da yayınlanan bir video, hükümet yetkilileri tarafından kaldırılmıştı. Fakat aynı video, farklı isimlerle yine yüklenmişti Youtube’a. Bu olaydan sonra “Sosyal Medyayı kontrol altına alabilir miyiz?” fikri ile bir yazı yayına almayı planlamıştım fakat gerçekleştirememiştim. Bugüne kısmetmiş. Gerçekten, bu koskoca deryayı bir kova ile boşaltabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Sosyal medyanın …
Devamı »Halkla İlişkiler Ve Sosyal Medya (1)
Halkla ilişkiler, demokrasiye uygun topluluklara has bir özgünlükte kanaat oluşturma, tasdik, rıza ya da itibar elde etme yoludur. Günümüzde bireylerin aktif bir şekilde kullandıkları internet sayesinde mekan, mesafe gibi algıları değişime uğramıştır. İnternet halkla ilişkiler alanında (tamamen) olmasa da birçok şeyi değiştirmiştir. Kurumlar yalnızca işlevsel olan etkili bilgileri internetle sağlamakla kalmayıp aynı zamanda devamlı olarak hedef kitleye iki taraflı iletişim ortamını sağlar. İnternet üzerinden iletişim sosyal medya imkanları oluşmadan evvel dengesiz tepkilerin hüküm sürdüğü, simetrik olmayan iletişim modelinin kabul gördüğü bir ortamdı. Sosyal medyanın katılım , açıklık, söz söyleme gibi kullanıcılara sağladığı mekan ve zaman kısıtlaması olmayan imkanları kurumlarla hedef kitle arasındaki iletişimi tutarlı bir devinimin elde edildiği çift yönlü asimetrik olmayan bir iletişim ortamı haline getirmiştir. İnternette mesafe ve mekan tanımaksızın spontane bir şekilde oluşan ağlar, halkla ilişkilerin kanaat oluşturma, güven, tasdik, rıza ya da itibar elde etme yollarının faal, randımanlı ve her şeyden önemlisi ölçülebilir olarak uygulanabildiği iletişim kanallarına dönüşmüştür. Sosyal Medya ortamları ( ve bloglar, forumlar, interaktif …
Devamı »Kopya Krizi Ve Devlet Kurumlarına Olan Güven
Malum olduğu üzere Türkiye bir haftadır üniversite sınavlarında şifreli kopya skandalıyla çalkalanıyor. Gerçekten bazı insanlar şifreli kopya çekmiş midir çekmemiş midir kesin bir şey söylemek maalesef imkansız. Cumhurbaşkanı bile olay ilk patlak verdiğinde ÖSYM başkanının açıklamalarından tatmin oldum derken zaman geçip de iddialar genişledikçe işi yargı çözecek noktasına gelmişken bu konuda kesin bir hüküm belirtmek çok riskli. İşin ilginç yanı bir kesim kopya kesinlikle yoktur, yetkililerin açıklamaları tatmin edicidir dedikçe başka bir kesimin sınavda kopya çekildiğine dair inancı daha da pekişiyor.Bu olay ülkemizdeki bölünmenin ne durumlara geldiğinin de göstergesi aslında. Ben de bunu anlamıyorum işte; bu bölünmenin bu kadar aşikar olduğu bir dönemde nasıl olur da bir kriz iddiası ortaya atıldığında bir kesim bu krizi yok sayar ve bu skandala inanan insanları kara propagandalara alet olan ahmak insanlar olarak görür? Bu nasıl özgüven? Bu nasıl güven? KRİZ YÖNETİMİKopyanın olup olmadığına yargı karar verecek lakin şu bir gerçektir ki bu kriz …
Devamı »