Sağlık alanında merak ettiklerinizi öğrenmek için ne yaparsınız? Doktorunuzu mu ararsınız yoksa interneti mi kullanırsınız? Yapılan araştırmalar, sağlık konularında bilgi almak ve başkalarını bilgilendirmek için sosyal medyayı aktif olarak kullandığımızı gösteriyor. Boehringer Ingelheim’da ilaç güvenliğinden sorumlu Eczacı Yelda Arıkan konuşmacı olarak katıldığı Dijital Sağlık Zirvesi Türkiye toplantısında internet ve sosyal medyanın sağlık alanında kullanımıyla ilgili yapılan bazı araştırma sonuçlarını paylaştı. Hastaların bilgi almak için başvurdukları kaynakları belirlemek üzere yapılan bir araştırma, hastaların ilk olarak doktor ve eczacının fikirlerine başvurduklarını ve internet üzerinden araştırma yapmayı tercih edenlerin yüzde 40 oranında olduğunu ortaya koyuyor. Arıkan, “Yapılan araştırmalar, Türk kullanıcıların sosyal ağları ve interneti sağlık alanında da aktif bir şekilde kullandıklarını gösteriyor. Sağlık alanında interneti kullananlar daha çok hastalıklar, ilaçların etkileri ve yan etkileri konularında bilgi alıyorlar. Ayrıca, sağlık alanında internetin Türk doktorları tarafından kullanımı da yüzde 95’i buluyor” dedi. İnternet kullanıcılarının üçte birinin, doktorlar, tedaviler ve kullandıkları ilaçlarla ilgili sosyal ağlar üzerinden …
Devamı »Doktorların sosyal medyada yer almaları için 5 neden
Doktorlar artık sosyal medyada yer alarak kendi hikâyelerini anlatabiliyor, sosyal medyada sıfır maliyetle reklamlarını yapabiliyor, itibarlarını arttırabiliyorlar 1. Hikâyesini anlatmak: Uzmanlık alanı ne olursa olsun sosyal medyada var olmak, hatta bir blog sahibi olmak bile varlığınızı işaret ediyor. Sosyal medyada var olunca hastaların sizinle ilgili bir şeyleri doğrudan duyması mümkün oluyor. Ayrıca doktorlar kendi hikâyelerini anlatmanın yanı sıra, başka insanların hikâyelerini açıklığa kavuşturabiliyor ve hatta yanlışlıklara engel olabiliyor. 2. Bir topluluğa katılmak: İnternet ortamında bir topluluğa katılmak çok ciddi şekilde öneriliyor. Örneğin; ABD’deki aile hekimlerinin birbirleriyle iletişim kurabildikleri sanal bir toplulukları var. Bu sayede ülke çapında iş birliği yapma imkânına kavuşuyorlar ve heyecanlı kişilerle karşılaşıyorlar. Konuyla ilgili uzmanlar, bu topluluğun aile hekimliği için bir devrim niteliğinde olduğunu ifade ediyorlar. Böyle bir toplulukta konuşabilmek, paylaşımda bulunabilmek sağlık sistemindeki aksaklıklara çözüm önerisinde bulunabilme imkânı tanıyor. 3. Görüşleri ifade etmek ve yorum yapmak: Doktorların blogları ve sosyal medya aracılığıyla hastalarıyla tartışmaya daha açık …
Devamı »Beyin ameliyatı Twitter’da canlı yayınlandı
ABD’nin Teksas eyaletindeki bir hastanede yapılan beyin ameliyatı, tüm çıplaklığıyla sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan dakika dakika atılan mesajlarla paylaşıldı. Böylece, ilk kez bir beyin ameliyatı sosyal medyada canlı yayınlanmış oldu. Operasyonun tüm detayları ve ameliyat öncesinde hastanın hazırlık süreci fotoğraflarla ve bilgilendirici mesajlarla paylaşıldı. Houston kentindeki Memorial Hermann Hastanesi’nde, ismi açıklanmayan 21 yaşındaki bir hastanın beyninden bir tümörün alındığı operasyon, ameliyathanenin yan odasında bulunan “sosyal medya canlı yayın ekibi” tarafından duyuruldu. Aynı hastanede daha önce de bir kalp ameliyatı aynı şekilde yayınlanmıştı. Hastane sözcüsü, bu uygulamanın tıp öğrencileri başta olmak üzere birçok kişi için bilgilendirici özelliğinin olduğunu belirtmişti. Dr. Dong Kim tarafından gerçekleştirilen beyin ameliyatının başarılı geçtiği açıklandı. Digital Trends
Devamı »Similia, Similibus, Curentur!
Sabah saat 6: 00 da yola çıkmıştım. Kanuni Sultan Süleyman Hastahanesi’nin otoparkına girdiğimizde saat 8’e geliyordu. Altı üstü 17 km’lik yoldu. Bu kadar erken çıkma sebebim; Altınşehir’de otomobil parçaları ve tamiri yapan bir arkadaşımı da görüp, hoşbeşten sonra bir çift çıkma lastik satın almaktı. 8: 30 randevusuna yetişemeyeceğimi hissedince direk hastanenin yolunu tutmuştum. Nihayet bekleme salonuna randevu saatinin girdiği dakikalarda ulaşabilmiştim. Fakat sabahın körü diyebileceğimiz bir saat diliminde müthiş bir kalabalıkla karşılaştım. Bekleme salonu neredeyse ağzına kadar doluydu. Sandalyelere ilişenler, koltuklara kurulanlar, masaya bebek pusetini koymak isteyen annelerin yarışması, birer kişilik koltukları dirsek temas yardımıyla bölüşen yaşlılar, köşelerde öbek öbek ayakta duran aileler, duvar dibine çömelen yalnızlar, orta yerde gezinen işi aciller, çocuğunu emziren anneler, kulak kulağa hoş beş eden hısım akraba ve tanışlar, velhasıl kelam kadın, erkek, çoluk – çocuk kum gibi hasta ve yakınları devasa koridorda doktorun kapısında birikmiş kendilerine gelecek sırayı bekliyordu. Cuma sabahı hastaların hepsinin (ben …
Devamı »