Tag Archives: seçkin deniz

Aydın Bunalımı; Kast Göçerliği ya da Yapısal Bozukluk

Türkiye büyük bir “aydın bunalımı” yaşıyor. Bu bunalım çok farklı analizlerle anlaşılabilir ve çözümlenme düzlemine indirgenebilirse -ki; bunu yapacak olanlar da kesinlikle “aydın” kavramıyla taltif edilmemiş, bilge kişiler olacaktır- sosyolojik bir çok sorun kendi çözüm mekanizmalarını üretecek ve onları geliştirecektir. Sorunların kendi çözüm mekanizmalarını üretmesi gerçeği, doğru soru ve doğru cevapların analizlere kılavuzluk, denetleyicilik yapmasıyla mümkün olabilecektir. Türkiye ne yazık ki; doğru soru sorma “bilgeliği” ne ulaşabilmiş yeteri kadar nitelikli “insan”a sahip değil. Bir ülkeyi ilgilendiren sorunların tümü için doğru çözümlere, doğru sorulara verilebilen doğru cevapların, ülkenin bireyleri için kılavuzluk edebilme gücüne sahip olmasıyla ulaşılabilir. Küresel egemenlik kaygısı/hülyası taşıyan ülkelerin sahip oldukları en aslî güç gerçekte sadece budur. Doğru soru sorabilen “bilge” kimliklerin ülkelerin mevcut gerçeğiyle gelecekteki gerçeği arasına koydukları genişleme-derinleşme-yükselme merkezli geçiş ilişkilerini anlamak, sorunların kendi çözüm mekanizmalarını ürettiğini fark etmeye yardım edecektir. Muhakkak ki; hiç bir toplum tüm unsurlarıyla gelişkin ve “bilge” bir yapıda olmamıştır. Ancak bir toplumun …

Devamı »

Ordu, Siyaset ve Din

Türkiye Cumhuriyeti’nin ordu, siyaset ve din eksenli çatışmalarla meşgul edilerek tarih sahnesinden geriye çekilmesinin kökenindeki sebepler Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki alışkanlıklardan beslenir. Güçlü bir devlet olmanın yolunun siyaset ve ordu işbirliğinden, emir-komuta zincirinin sivil otoriteye bağlı olmasından geçtiğini; Din’in bu işbirliği için en gerekli vizyonu sağlayacak olan bir tutkal olduğunu hiç kimse inkâr edemez. Aksini iddia edenler Cumhuriyetçi son ABD Başkanı G.W.Bush’un süper güçlere sahip ordusunun Irak’a saldırı motivasyonunu sağlamak için güçlü tarihî kökenlere sahip ‘Haçlı Seferi’ söylemini zemin olarak kullandığını unutmuş olmalıdırlar. Yine Irak Savaşı’nı bir hezimete dönüştüren, ardından bir an önce İran’a saldırmayı öneren siyasetçilere ABD Genel Kurmay Başkanı’nın ve Irak İşgal Ordusu Komutanı Amerikalı General’in verdiği tepkinin siyasetçi asker işbirliğini sona erdirmiş olduğunu da hatırlatmak gerekir. Siyaset ve asker arasında bozulan işbirliği ABD’nin Ortadoğu da gerilemesine neden olmuştur. Tıpkı Osmanlı’nın Kırım’da Fokşan ve Boze Savaşlarında 120 bin askerle 8 bin kişilik Rus Ordusu’na yenilmesi sonrasında başlayan yıkım gibi. …

Devamı »