Tag Archives: sosyal medya ve psikoloji

Ego insanlığın en büyük zaafıdır. Öyle bir zaaf ki, bütün katliamlar, bütün cinayetler bir çok suç bu dürtümüzden dolayı işlenir. Kendinizi alamaz,  egonuza yenik düşer ve hayata karşıda yenik düşersiniz. Zamanımızın en büyük sorunu da aynı şekilde egodur. İnsan oldukça egoda var olacaktır. Peki bir insanın egosunun yüksek olup olmadığını nereden anlarız? Öncelikle konuşmalarından anlayabiliriz: Örneğin eğer bir kimse bir konuyu anlatırken sık sık kendisinden örnek veriyorsa  bu kişini ego oranı yüksektir diyebiliriz. Ben bir dini sohbete katılmıştım. Sohbeti gerçekleştiren şahıs, tam 1 saat kendisinden ve yaptığı çalışmalardan bahsetti. Acaba bu yaptığı iyilikleri Allah’ın lütfuna bağlayacak mı diye düşündüm? Ağzından öyle bir cümlede çıkmadı. Öyle ki, bütün insanların kendisini nasıl övdüğünü anlatıyordu. Adeta ego orgazmı geçiriyordu sohbeti anlatan kişi. Ben dayanamadım ve çıktım sohbetten. Egonun insanı küçülten tarafını o zaman anlamıştım. Tevazunun ve alçak gönüllüğün ne denli harika bir meziyet olduğunu o gün öğrenmiştim.  Kendime söz verdim bir daha konuşmalarımda …

Taxi Driver filmini izleyenler hatırlayacaktır. Robert de Niro’nun canlandırdığı “Travis Bickle” karakterinin meşhur bir sahnesi vardır. Aynanın karşısına geçer ve “are you talking to me?” der. Yani “Bana mı dedin?” Filmin diğer kısımlarını meraklılarına bırakıp “Bana mı dedin?” sözünü alıyor ve konumuza girmek istiyorum: Sosyal Medya’da yazılanları acaba üzerimize mi alınıyoruz? Psikolog değilim, dolayısıyla psikoloji konusunda ahkam kesmek benim haddime değildir. Fakat psikoloji ve sosyoloji yani davranış bilimlerine merakım vardır. Sosyal medya bir iletişim devrimi olarak ele alındığında, bunun davranış bilimlerine bakan yönünü gözardı ettiğimizde kuşun bir kanadını çırpamaz duruma getirmiş gibi oluruz aslında. Evet, insanın olduğu her yerde sosyoloji ve psikoloji devreye girer. Bunları gözardı ettiğimizde aslında birçok şeyi es geçmiş oluruz ve çoğu şey eksik kalır. Sosyal Medyanın sosyolojik ve psikolojik yönü bu kadar ciddi bir şekilde ele alınmadı. Uluslararası Sosyal Medya Derneği‘nin Sosyal Medya ve Sosyoloji çalışma grubunun üzerinde çalıştığı bir proje bu alandaki ilk örneklerden biri …

Hayatımıza dahil olan her yenilik bir takım sıkıntılar ve imkânlar getirir. Bu bakımdan Sosyal Medya mecrası bize bir takım olasılıklar getiren, yakınlaştıran, çeşitlendiren çok yönlü bir alan. Salt olarak tüketen ve bozan bir mecra değildir aslında. Aynı zamanda geliştirip, yeni imkânlar sağlayan, başka bir dünya kurulmasına olanak tanıyan çok geniş bir alandır. Toplumda hiçbir sosyal faktör, bir insanı kesin çizgilerle belirleyen özel şartlar oluşturamamıştır. Sosyal Medya alanı da insan psikolojisini tamamen şekillendirmeyen ama etkileşim halinde olmasını sağlayan/etkileyen bir alandır. Bu bağlamda Sosyal Medya teknolojiden daha çok insan psikolojisi ve sosyolojisi alanında hizmet veren bir mecradır da diyebiliriz. Konuya derinlemesine baktığımızda öncelikle insanların Sosyal Medya da ne aradıkları sorusunu sormalıyız?  Kişilerin gerçek hayatta yaşayamadıkları şeyleri yaşayabildikleri sosyal bir ortam olması açısından veya bir yetişkin insanın sorumlulukları ve zorunluluktan doğan sıkıntılardan kurtaran bir rahatlama alanı oluşturuyor olması mıdır? Sosyal Medya, giderek toplumu oluşturan farklı düşüncelerdeki insanların duygu ihtiyaçlarına karşılık verebilen bir mecra haline geliyor.  Belki trafikte saatler süren bir bekleme esnasında, dış dünyaya haykırabildiğimiz …