Samanyolu diye bir televizyon kanalı. Gereği Düşünüldü diye kendi kavlince toplumu ıslah etmeye çalışan bir mahkeme salonunda sıradan bir lise tiyatrosundan fazlası olmayan bir program. Defalarca bu programa denk geldim ve istemeyerek de olsa izledim. Program temelde kendi çapıyla Türk toplumundaki ahlaki çözülmeyi çeşitli olaylar üzerinden sorguluyor; ve de çeşitli olayları aklınca bir karara bağlıyor. Ve insanları bas sesli bir hakimin azarıyla güya ahlaka erdeme davet ediyor. Yeşilçam filmlerindeki babacan hakimlerin Samanyolu stüdyosu ve para görmüşü denilse yeridir. Yazılarımı daha önce okuyanlar bilirler; ben ‘’normal bir anormal’’im. Türk toplumunda olan birçok şeyi gerçekten anlamam, anlayamıyorum, anlamakta güçlük çekiyorum. Anladığımı sandığım şeyi de daha sonradan hiç ama hiç anlamadığımı anlıyorum. Anlayamadığımı kelimelere döküp anlatmaya çalıştığımda ise daha bir anlaşılmaz oluyorum. Birçokları bunu kendi yazın kabiliyetini ispat çabasındaki bir yazarın gönüllü kekemesi olarak algılıyor. Oysa durum böyle değil. Uzun cümleler kuruyor olmamın nedeni eski bir hastalığım. Yıllarca İngilizce ile uğraştım, okudum, öğrendim, …
Devamı »