Dünyanın hayhuyuna kendimizi kaptırıp gitmiş, oyun ve eğlenceye dalmış bir şekilde sürgit bir gafletin içerisinde yaşamlarımızı sürdürken maalesef hayatın amacını unuttuk ve aklımızı başımıza getirecek her yeni vakaya gözlerimiz kapattık. Artık ölümler bile uyanmamıza yetmiyor. O kadar ağır bir morfin vücudumuza zerk edilmiş ki, hiçbir acı kalın derilerimizden içeriye nüfuz edebilecek kuvvette değil. Büyük duvarların arkasında, sadece o duvarların arasında kalanların hayatları için yaşıyoruz ve duvarın dışında olan hiçbir şey bizleri ilgilendirmiyor. Kendimiz, eşimiz ve çocuklarımız bizler için tek yaşam kaynağı olmuş. Tek derdimiz bunları mutlu etmek, bunlara rahatlık sağlamak ve sadece bunların dertleriyle hemhal olmak. Akrabalarımız, dostlarımız, arkadaşlarımız, komşularımız bizler için sadece bir sosyal çevreden ibaret. Elimizdeki bütün imkanları sadece kendi çekirdek ailemiz için seferber ederken mesela bir akrabamızın ne tür sıkıntılar çektiğinden bihaberiz. Beraber çalıştığımız, komşuluk yaptığımız veya arkadaş olduğumuz birileri bizden bir yardım istediğinde hep bir iç sıkıntısıyla karşılıyoruz bunu. Hele bu yardım bir de maddi nitelikte …
Devamı »