2016 bitmeden hatta bitmesine 1 saat kala bu yazıyı yazıyorum. 2016 öyle bir yıl olduki benim için inanın yaşadıklarımı yazmaya vaktim bile olmadı. Çok önemli şeyler yaşadım, 2 defa ölümden döndüm, çok güzel ülkeler gördüm. Kendimi geliştirdim ve en güzeli acısı tatlısıyla dopdolu yaşadım. Suriye İzlenimlerimi Yazamadım Sosyal medyada ufak tefek yazdım ama Suriye ve Türkmendağı gözlemlerimi yazamadım. Suriye tarafındaki mülteci kamplarına gittim, fotoğraf makinası götürmenin yasak olduğu yerlerde çocukları çektim, bırakın cep telefonu, fotoğraf makiası ayna görmemiş savaşın masum çocuklarını gördüm, ilk kez benim çektiğim fotoda merakla kendini gören ve “ben böylemiymişim” diyen çocuğun gözlerindeki şaşkınlığı okudum. onlarla futbol oynadım, ekmek dağıttım ortamı gördüm, savaşın iç yüzünü yakından gördüm, orada çektiğim çok özel fotoğraflar ile bir sergi açmayı düşünüyorum bunu 2017’de yapacağım inşallah. Yunanistan Batı Trakya izlenimlerimi yazamadım Oradaki soydaşlarımızı ziyaret ettim, atalarımızın o topraklarını gördüm, dedeağaç, gümülcine iskece’yi gördüm, balkan harbi gözlerimin önünden geçti, kocaman osmanlı camilerini …
Devamı »Yaşamak ve Onu Anlamak…
Ne demek: “Yaşamak” Nefes alıp vermek, hava ile dolan ciğerler, kalbin ritmi, kanın küçük ve büyük damarlarda dolaşımı, hücreler, vitaminler, enzimler, sinir uçları ve daha ötesi… Sempatik sistem, duygular, duygulanmalar, beyin fonksiyonları, gelecekte bir nokta, umut, umuda doğru koşmak, başarılar, gurur ve hüzün veya heyezan… Sayılamayacak kadar kelime ve kavram. Peki, yaşamak kavramlar mı yani sadece? Veya hepsini yaşayabiliyor muyuz gerçekten? Yaşarken anlayabiliyor muyuz biz bunları? Ya ölüm? Kalbin durması, kanın damarlar içinde donması, sönen gözler, havasız bir ciğer, ölüm katılığı ve sarılığı, kokuşma veya daha ötesi… Yeni hayatlara yaşama hakkı tanıma, toprağı doyurma, yeryüzü mutluluklarının bitimi, belki bir acının başlangıcı, matem, ölmeyenler için? Ölüm, hayatın bittiği nokta ve aynı zamanda hayatın bir parçası. Kimileri için hayatın anlamı. Ölüm bir ders, zorlu bir hayat bilgisi değil mi? Neler oluyor? Güneşin muhteşem ışıkları her gün aynı pencereden içeriye giriyor. Bazı evlerin ışıkları, güneşten de önce yanıyor. İnsanlar evlerinden bu zaman diliminde …
Devamı »Yaşamayı Bilmek
Yaşamayı bilmek gerekir. Ne güzel sözdür ve ne yuvarlak bir sözdür. Tarifi ve tanımı yoktur, bir yerde “soğanın cücüğüdür” yalnızca, başka yerde doyumsuzca sahip olmaktır, kimi yerde bir kadeh rakı ve bazen bir dostluk gösterisidir. Ya da insanların yardımına koşmaktır. Bundan faydalanır insanların akıllı(!), uyanık olanları ve tonlarca kitap yazarlar yaşamak ve mutlu olmak üzerine. Nedense o kitapları okuyup da mutlu olan ve yaşamayı anlayan bir kişi daha görmedim ben, gören varsa bildirsin lütfen. Yemek tarifi yapar gibi yaşam ve mutluluk tarifi olmadığına inananlardanım ben. Yaşamayı bilmek ne istediğini bilmekle başlar ve ne istediğini ya sen tespit edersin ya da seni kendileri gibi yapmak isteyenler. Ben de bir zamanlar beni kendileri gibi yapmak isteyenler arasında idim. O zamanlar hayatın fazla rengi olması gerektiğini düşünmüyordum, yaşamın yalnızca onlarla sınırlı olduğunu sanıyordum, başkalarının ise yanlış yaşadığını. Toplumun büyük bir kesiminin halen bu şekilde düşündüğünü biliyorum. Sıkıştırılmış ve tanımı başkaları tarafından yapılmış bir tarzı …
Devamı »