İnternet mecrası her geçen gün gelişiyor, büyüyor. Bunun artıları olduğu kadar eksileri var. Büyümenin niceliği kadar niteliğinin de önemli olduğu gözden kaçıyor. ‘Tık’ odaklı, içeriği görsel ağırlıklı listelemeler veya birtakım testler; kolay okunuyor, kolay ziyaretçi kazandırıyor. Bu yüzden girişimciler, ne yazık ki yatırımlarını daha çok bu alana yönlendiriyor; bu alandan kazanmayı oldukça kolay buluyor. Ancak nadir de olsa internette özgün ve nitelikli içerik üretmeye odaklı girişimler de olmuyor değil. Hişt! Hişt! bunlardan biri. Edebiyat alanında son zamanlarda ‘dijitalleşme’ adına sevindirici gelişmeler yaşanıyor ve edebiyatın, internet ortamında yer alması, güçlü ve alternatif içerik sunması açısından oldukça önemseniyor. Hişt! Hişt! bu bağlamda ele alabileceğimiz bir çalışma ancak onu benzerlerinden ayıran en büyük özellik ‘öykü’ odaklı olması; öykü dergiciliği kavramını bir anlamda internete taşıması. Hişt! Hişt! bu ilgi çekici ismini ise bir Sait Faik Abasıyanık öyküsünden alıyor. Okurlarına öykülerle örülü bir dünya sunan Hişt! Hişt! geçtiğimiz günlerde internet üzerinden yayın hayatına “Merhaba” dedi. …
Devamı »Her Blogcuya Bir Yasa
Bazen, dijital dünya’nın bize neler kaybettirdiğini düşünürüm. Biz, en fazla 12-13 senelik gazete geçmişini görebiliyoruz internette. Sebebi ise, internet sitelerinin 99-98′den öncesine ulaşamaması. Mesela, edebiyatçıların 1970′li yıllarda yayınlanmış köşe yazılarını dijital dünyaya mahkum olan bizler asla okuyamayacağız. Çünkü hiçbirimiz rahat koltuklarımızı bırakıp saatlerce arşiv araması yapacak insanlar değilizdir. Ya, arşivcilik noktasında “sıyırmış” derecede başarılı olanların yazdıklarına mahkum olacağız ya da o hazineden mahrum kalacağız. İşte bu doğrultuda, geçenlerde bir vesile ile bir blogda okuduğum bir yazıdan sizlere bahsetmek istiyorum. Tarık Buğra’yı hepimiz biliyoruz. Edebiyatımızın usta kalemlerinden Tarık Buğra’nın, 1975 yılında bir gazetede yayınladığı “Her yazara bir yasa” başlıklı yazısını -ya da blog yazısına göre yazı dizisini- haddimi aşarak, hakkım olmayarak sizlere farklı bir biçimde sunmak istiyorum: Her Blogcuya Bir Yasa Blogcular… Yeni Medya Yeni Edebiyat’ı vücuda getirebilecek mi? Blogculuk, mikroblogların sosyal medyayı istilasına rağmen hala revaçta olan bir uğraşı. Genelde, “tuzu kuru”, vakti bol tiki kızların meşhur olduğu bir uğraşı …
Devamı »