Biz pazarlamacıların ne kadar üretici, çalışkan , ısrarcı olduğu, müşteriler başta olmak üzere tüm çevreler tarafından bilinen bir gerçektir. Geleneksel ya da dijital pazarlama fark etmez, kendisini pazarlamacı diye adlandıran tüm pazarlama işçilerinin, müşterilerin patron koltuğunda tek başına oturduğu bir düzende, aynı zamanda çok da yaratıcı olmaları gerekmektedir. Ortalama bir insanın günde 1000’e yakın reklama maruz kaldığı dedikodularının etrafta yayıldığı bugünlerde, müşterilerin dikkatini çekmek için bir vasfa daha sahip olmamız gerekiyor: Hırsızlık … Hemen kızmanıza gerek yok, önce açıklamama izin verin.
Sizin de bildiğiniz üzere hırsız ,başkasının olan bir şeyi gizlice alan, çalan kimsedir. Hırsızlar insanları hazırlıksız yakalar, olur olmadık yerde insanlara ait olanı alır giderler.
Dikkat Hırsızlığına Hoşgeldiniz!
Geleneksel olsun ,dijital olsun pazarlamada medya planlamasının “dikkati çalmak “ üzerine kurulu olduğu gerçeği var. Amacımız gözümüzü diktiğimiz ve çoğu zaman satın alma motivasyonunda olmayan kişilere, ürün ve hizmetlerimiz hakkında haber verip, ihtiyaç yaratarak ürün ve hizmetlerimizi satmak ya da tanıtım yapmaktır. Yani onların dikkatlerini çalarak pazarlama yapmaktır. Bunu yaparken de bir hırsız misali onları hazırlıksız yakalamayı çok severiz ve buna pişkince ad koyup , “Gerilla Pazarlaması” bile deriz.
Hedef kitlemizin dikkatini çalıp ona derdimizi anlatabilmek için ilginç öyküler, çarpıcı müzik ve görüntüler, ünlü yıldızlar gibi tekniklerden yararlanırız. Üstelik masum müşterileri televizyon seyrederken, radyo dinlerken, dergi -gazete okurken, veya internette bir sitede efendi efendi gezinirken , en önemlisi de farklı bir konuya odaklanmışken yakalamaya ve onlara, “lütfen benden satın al” demeye bayılırız. Yaptığımız bu yaratıcı çalışmalar müşterinin dikkatini çekerse, reklam mesajlarımız yerine ulaşır, satışımızı yaparız.
Sinir bozucu olabilir ama olur olmaz her yerde, hırsız misali insanların karşısına çıkarız. “Çıkmayız canım abartma !” diyorsanız tuvalet pisuarlarında, asansörlerde ne işimiz olduğunu sorarım sizlere?
Biz çok ısrarcıyız, yaratıcıyız , azimliyiz ama müşteri istediği sürece. Dijital çağda müşteri kraldır diye boşuna demiyoruz.
Pazarlamacıyı Tuş eden 8 müşteri davranışı
Televizyon reklamlarını gördüğünde tek tuşla ZAPLAMAK !
Dijital kayıt cihazları sayesinde videoları reklamsız izlemek
Gazete ,dergi outdoor reklamlarına bakmamak, okumamak, görmezden gelmek
İnternetteki banner reklamlara tıklamamak, daha da ileri gidip “Adblock” programları kullanmak
Sitenin merkezinde çıkan devasa reklamları görmemek için siteyi terk etmek.
İstemedikleri e-postaları spam olarak işaretlemek, mail grubundan çıkmak
SMS mesajlarını okumadan silmek (tıpkı benim gibi)
Kendilerini arayan müşteri numaraları telefonlarını açmamak
Evet, gördüğünüz üzere müşteriler biz pazarlamacılardan nasıl korunmaları gerektiğini iyi biliyorlar, çoğu zaman bu korunma biçimleri istem dışı ve gayri olarak gerçekleşiyor(444lü numaralar aradığında nasıl no’ya bastığınızı bir düşünün ) Biz pazarlamacıların yaptığı devasa reklam ve tanıtım çalışmaları ve harcanan bütçeler de boşa gidiyor.
Dikkat hırsızlığına soyunan biz pazarlamacıların sadece satın alınan medyada müşterilerin dikkatini çekmeye çalışmak yerine, kazanılan medya da daha çok var olması gerektiğini unutmamak gerekiyor. Sürdürülebilir bir biçimde kazanılan medyanın, medya planlaması içindeki payını arttırmak önemli. Ayrıca müşterilerimizi daha iyi tanımalı, onlarla çift taraflı bir iletişim kurmalı, istediklerini vermek için gayret göstermeliyiz.
Faydalı olması dileğiyle.