Film Ölümsüzler-Tanrılar Savaşı türkçe adıyla Bir çok ülkeden önce afişine de taşıdığı gibi 11-11-11 tarihinde vizyona girdi. Real 3D olarak altyazılı gösterime giren film, 3D filmler katagorisinde kendine has yer edinebilir. Film görsel efektler, savaş sahneleri, muhteşem doğa beimlemesi ile 3D alanında ciddi bir şölen sunuyor.
Gelelim içeriğe; Film Sokrat’ın “Tüm insanların ruhları ölümsüzdür, ancak erdemli olanlarınki hem ölümsüz hem de tanrısaldır” sözüyle başlıyor.
Hint yönetmen Tarsem Singh bu sefer bizi eski yunana götürüyor. Mitolojik epirus yayını ele geçirerek yunan tanrılarının hapsettiği titanları salmak isteyen inançsız Kral Hyperion (Mickey Rourke) ve babasız bir köylü çocuğu olan Theseus (Henry Cavill) arasında mücadele konu ediliyor.
Zeus, athena, poseidon ares gibi mitolojik tanrılar titanların tekrar salınmasından ürkerek Theseus’ın Hyperion’u durdurması için olağanüstü güçlerini kullanmak zorunda kalıyorlar, Tartaros Dağı’ndaki titanları epirus yayı ile salmak isteyen ve yeniden dünyayı kaos içine sokmaya çalışan Kral Hyperion’un bir inançsız olduğunu ve inançsız olmasının sebebininde ihtiyacı olduğu anda tanrıların kendisine yardım etmemesi olduğunu öğreniyoruz.
Şüphesiz Filmin en iyi oyuncusu Kral Hyperion karakterini canlandıran Mickey Rourke, hain ile diyalogları, kostümleri, boğa sahnesi, ses tonu ayarlaması ve güç temsili noktasında gösterdiği kalitesi ile seyircileri etkilemeyi biliyor.
Film bilinç altındaki hristiyanlık algısını verimli bir şekilde kullanıyor;
Hz. İsa’nın göğe yükselmesi, hz. isa’nın babasız doğumu – intihar’ın kutsal dinlerde günah olması, tanrı’nın direkt olarak dünyadaki işlere müdahale etmemesi-sebeblere bağlılık- kutsal bakirelik gibi.
Bir inançsız olduğunu sürekli vurgulayan theseseus’un tanrılara inanma hikayesi ve kutsal bakire’nin kehanetlerinden vazgeçmesi adına nefsine uyması ise filmin tutarsız bölümlerini oluşturuyor.
Savaş tanrısı Ares’in öldüğü sahne ise tam çelişki içeriyor. Mitolojik Baş Tanrı Zeus’un sıradan bir ölümlü gibi resmedilmesi ise filmin ayrıca sorunlu bölümü denilebilir.
Köylü kahraman theseseus için sanki bir peygamber algısı oluşturulmaya çalışılıyor, köylü olması, dışlanması, fakir olması, çobanlık yapmış bir çok peygamberle örtüşüyor daha sonra kendisinin tanrı tarafından gizlice eğitildiğini fark ediyoruz, zorda kaldığında tanrıların imdada yetişmesi ise theseseus’un kahramanlığına leke düşürmeye yetiyor Sonuç olarak senaryo olarak zayıf görsellik olarak muhteşem bir film ortaya çıkmış.
Bu tarz fimleri beğenenler için sinema da izlememek bir kayıp olabilir.
Filmin +13 olduğunu 15 yaş altındakilerin ise aileleri ile izleyebileceğine dair bir kural olduğunu belirtelim.
mitolojiler birbirinin devamı niteliğindedir. dolayısıyla kendi mitinden daha erken bir mit olan yunan mitolojisinin hristiyan mitolojisine benzemesi gayet doğal . hatta doğrusu hristiyan mitolojisinin yunan mitlerine benzemesidir .