Sosyal ağların kendilerine has bir dilleri vardır. Markalar birden fazla ağda yer alıyorsa sosyal medya politikalarını ona göre belirlemelidir.
Facebook: Facebook’da en başta ilgi çekici bir dil oluşturulmalıdır. Sayfayı beğenen kişilerle etkileşime geçilmeli, sorular sorulmalı, yarışmalar düzenlenmelidir. Markanın web sitesine yönlendiren içerikler yayınlanmalıdır. Sorulan sorulara yanıtlar gecikmeden verilmelidir. Özel günlere ait içerikler paylaşılmalı, ilgili videonun linki muhakkak olmalıdır.
Twitter: Twitter backround’da markanın diğer sosyal medya hesaplarının linkleri yer almalıdır. Bütün sosyal ağlarda olduğu gibi yazım kurallarına dikkat edilmeli, belirli bir hashtag kullanımı olmalıdır. Bir de içine düşülen hataların başında facebook’la aynı içeriği paylaşmak geliyor. Twitter içeriği, facebook’dan farklı yürümelidir.
İçerik paylaşımı facebook’dan ayrı gitmeli, takipçilere sorular sorularak etkileşime geçilmelidir. Twitter’da yönettiğiniz hesabın içeriği ne ise, o içerikle alakalı paylaşımlarda bulunan, sorular soran kullanıcılara ulaşılarak konuyla alakalı bilgi verilmelidir.
youtube/dailymotion: Video içerikler paylaşılırken web sitesi linkleri, sm linkleri yer almalıdır, Soru kalıbında oluşturulması gereken içerikler düz bir şekilde paylaşılmamalı muhakkak soru kalıbında oluşturulmalıdır. Özellikle youtube’da videoların tamamı yerine, videolar kısaltılarak yayınlanmalı ve sonuna web sitesine yönlendiren linklerin yer alacağı şekilde paylaşımlar yapılmalıdır.
Olması gerekenleri defalarca anlatmış, yazmış biri olarak bu konuda son olarak diyeceğim şudur ki (tabi bugünlük son) sosyal medyada online topluluk yöneticileri olan kişiler yaptıkları işin ne olduğunu, ne olmadığını bilmek zorundadır.
Artık meselemiz markaların sosyal medyada olmaması değil. Artık bir şekilde markalar, kurumlar sosyal medyanın önemini kavrayıp hesaplar oluşturdular. Bu bile yıkılması güç bir handikaptı. Bu açıdan bakılırsa bu bile büyük bir başarı. Fakat şu anda da yaşanan en büyük yanlış sadece paylaşımları yapıp geriye çekilmek. Sosyal medya hesabı yöneten kişiler saat kurar gibi atacağı tweetleri, postları kurup kenara çekiliyorlar. Tamam istenilen içerik üretilmiş, paylaşımlar yapılmış oluyor ama görev tamamlanmış olmuyor. Sürekli fikir, proje üretilmesi şart. Sürekli kitleyle göz teması, dirsek teması yapılması şart. Yoksa yapılan iş 9 yaşındaki bir çocuğun dahi kolaylıkla yapacağı bir hale dönüşür ki bu durumda kalkıp da kendine kimse sosyal medya uzmanıyım demesin.
dipnot: Her halükarda zaten sosyal medya uzmanı lafına karşı birisiyim.