Birinci teorem; TFF Etik Kurulu’nun rasyonel formülü; A= ( Fenerbahçe) B=(Süperlig) Burada A kümesi B kümesinin bir alt kümesidir.
İkinci teorem; TFF Etnik Kurulu’nun irrasyonel formülü; A= (Süperlig ) B=( Fenerbahçe) Bu teoremde A kümesi yani Süperlig B kümesinin yani Fenerbahçe’nin bir alt kümesidir.
Üçüncü teorem; UEFA disiplin kurulunun üniversal formülü; A= (UEFA) B= (TFF) Bu teoremde önceki iki teoremden farklı olarak A kümesi B kümesinin bir üst kümesidir. Dolayısıyla önceki teoremlerdeki A1, A2, B1, B2 kümeleri de A=(UEFA) kümelerinin bir alt kümesidir. Şayet B =(TFF) kümesinin boş küme olduğu düşünülürse bu durumda birinci ve ikinci teoremdeki A1=(Fenerbahçe) ve B1=(Süperlig) kümeleri de kaçınılmaz olarak boş küme olacaktır. Bilindiği gibi boş küme herhangi bir elemanı olmayan, eleman sayısı sıfır (n=0) olan kümedir.
Savcılıktaki objektif deliller birinci teoremde yerine konursa A=( ) yani Fenerbahçe’nin boş küme olduğu yani B= (Süperlig)’in bir alt kümesi olduğu sonucunu elde ederiz.
Yine aynı şekilde sübjektif delilleri teoremde yerine koyarsak A= ( ) yani Süperligin boş küme yani Fenerbahçe’nin başlı başına bir küme olduğu sonucuna varılmaktadır.
Ama yinede Fenerbahçe’nin boş küme olarak nitelendirildiği teoremlerde C=( ) Beşiktaş kümesi, D=( ) Sivas gibi küme isimleri birbirinden farksız boş kümelerin olduğu gerçeği de söz konusu olabilir. Mantıksal açıdan her boş kümenin aynı zamanda birbirinin eşiti küme olduğu düşünüldüğünde her üç boş kümenin matematiksel işlem süreci benzeşik özellikler gösterir.
Sonuç olarak Fenerbahçe, Beşiktaş ve Sivasspor her ne kadar farklı isimlere sahip olsa da herhangi bir elemanları olmadığından boş kümedirler ve doğal olarak Süperligin de bir alt kümesidirler. Bu açıdan Süper ligdeki puanları yok hükmündedir ve (0)sıfırdır. Dolayısıyla her açıdan sonuç 0 (sıfır) bulunur, çocuklar.
Durumu aktüel olarak açıklamaya gerekirsek;
Fenerbahçe’nin Bank Asya ligine düşürülmesi için Türkiye Futbol Federasyonundan bir yetkilinin ilköğretim mezunu olması, okuduğunu sağlıklı bir şekilde anlayabilmesi, 20 dosyalık delil yığınından sadece bir sayfayı okuyabilmesi ve birazcık vicdan sahibi olması yeterlidir.
Diğer yandan Fenerbahçe’nin, Sivasspor’un ve Beşiktaş’ın Süperligte kalmaya devam etmesi için TFF’nin başkanının sarı çizmeli Mehmet ağa olması yeterlidir.
Türkiye’de kanunlar ve kurumlar daha fazla adaletsizlik üretmek için vardır..! Daha önce de söylediğimiz gibi Türkiye’de Adalet’in partisi var, bakanlığı var, sarayları var, yazarı bile var, ama kendisi yok. Temiz Kramponlar şike soruşturmasıyla ilgili olarak Trabzonspor camiası suçlularla birlikte psikolojik açıdan tam anlamıyla sindirilmektedir. Türk futbolundan özür dilemesi gereken bir kulüp timsah gözyaşları dökmekte ve Türkiye’de futbolu diğer kulüplerdeki suç ortakları ile tekeline aldığını kamuoyuyla dalga geçer gibi göstermektedir. TFF başkanı da Türk futbolunu çalmaya çalışan uzaylılara karşı savaş açma arifesinde görüntüler vermektedir. Aziz Yıldırım özelinde Fenerbahçe’nin günahı masumlara da taksim edilmeye çalışılmakta var olan iğrençlik zamana yayılmaktadır. Durum tam anlamıyla rezaletten de ötedir. TFF’nu Fenerbahçe’yi kurtarmak için davayı Habil Kabil kavgasına kadar getirmek için yüzsüzce çırpınmaktadır. Trabzonsporlular küme düşme tehdidiyle korkutulmaktadır. Oysa bu ligin gerçek şampiyonunun Trabzonspor olduğunu, Şampiyonlar Ligine direkt katılması gereken bir takımın bu haksız korku dolayısıyla ve Türk futbolunun içinde bulunduğu belirsizliğin yaşattığı kaos yüzünden ön elemelere bile konsantre olamadığı, bu kaosta Avrupa ligine bile katılmasının zor olduğu ortadadır. Yani eşek Kadıköy’de geberdi ama zararı Trabzon’a geldi.
Bütün bunların tek sorumlusu TFF’nin Fenerbahçe için çırpınan başkanı sarı çizmeli Mehmet ağadır. Şayet bu adam birazcık okuma yazma biliyorsa bir dosyaya bakmış olması ve derhal gerekçesi sonradan açıklanacak bir karar vermesi gerekiyordu. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin defalarca açıkladığı kararlar tam da bu duruma uygundur. Bu ligin şampiyonu kim? Önce onu açıkla; sonra ‘’son sözü Fenerbahçe’’ olan birini idam mı edersin takımını amatöre mi düşürürsün, Arap Şeyhlerine mi satarsın o senin sorunun. Yok… Adamın okuma yazması yok, vicdanı yok, kanun bilmez, etik kuruluna vahiy gelmesini bekleniyor. Adam kanalizasyonun patladığı yeri bırakmış Galatasaray’ın eski defterleriyle uğraşıyor. Fenerbahçe’nin sistematik şike dosyaları ayyuka çıktığı günden itibaren bu işlere bulaşmamış kulüplerin onurunu, maddi ve manevi kayıplarını kim karşılayacak? Bu soruyu sormayı akıl eden bir spor yazarı var mı bu ülkede? Küme düşürülmekle tehdit edilen Trabzonspor taraftarına uygulanan psikolojik baskının hesabını kim verecek? Bu nasıl bir saygısızlıktır, nasıl bir kronik onur yoksunluğudur, vicdansızlıktır..! Kanun belli, şike dosyaları ortada ama halk karar için majestelerinin saraydan çıkmasını bekliyor. Eldeki belgelere göre Süperligin şampiyonu kim? Soru oldukça açık, yalın ve anlaşılabilir; ama geçici karar vermek için korkan ve eyyam yapan bir TFF başkanı var ortada. Bu kör tutumun Fenerbahçe’nin kanalizasyonuna yıllardan beri parfüm sıkan Türk spor basınından farkı var mı? Yok. O zaman Türk spor kamuoyu neyi bekliyor. Cevap; hiçbir şeyi.
Sarı çizmeli Mehmet ağa bu soruların cevabını vermek yerine ligi tescil ettiğini deklere etti; Fenerbahçe’nin borsadaki hisselerinin değerini korudu ve Mahmut Özgener’den bir farkı olmadığını gösterdi. Aslında TFF başkanı yanlı açıklamalarıyla ‘’ekonomi suçu’’ işliyor. Bu ortada olmayan bir hukuk kararıyla borsayı speküle etmek değilse nedir?
Bir ülkede insanların zekalarıyla dalga geçmenin, kitleleri alaya almanın da bir sınırı olmalı artık. Maalesef Türkiye’de bu bile yok. Dünyada gelişen hemen her şeyi anlayabiliyoruz, ama TFF başkanı sarı çizmeli Mehmet ağa ve ekibinin Türk futbolunu adaletten kaçırma çabasını, Trabzonspor ile ilgili ketum söylemini ve her şeyin olabileceği izlenimini veren uzaylı yaklaşımını anlayamıyoruz. Yarın Trabzonspor’un masum olduğu anlaşılırsa Şampiyonlar Ligine direkt katılma hakkının zayi olmasının hesabını kim verecek? TFF başkanı sarı çizmeli Mehmet ağa mı, Metris sakini Aziz Yıldırım mı, olamayan Türkiye Spor bakanı mı, henüz adalet vahiyi ulaşmayan Etik kurulu mu? Yoksa bütün bunlar olurken bir suçlu gibi sesini çıkarmayan Trabzonspor yönetimi mi? Hangisi sorumlu olacak? Gerçekten merak ediyoruz.
Faydalı ve kıymetli dökümanların sunulduğu ve son günlerde arama yaptığımızda daha yoğun olarak karşılaştığımız bu başarılı web sitesi için emeği geçmiş arkadaşlara teşekkür ederim. Bu yazıyı bahane ederek son günlerde popüleritesi artan ve bir çok insan için bir geçim kaynağı durumuna parfüm konusunun bu sitede daha fazla ele alındığını görmeyi arzuladığımızı belirtip emeği geçen arkadaşlara yine teşekkür ederiz.
Peki şampiyonluk Trabzon’a verilip Fenerbahçe düşürüldükten sonra Fenerbahçe’nin masum olduğu ortaya çıkarsa bunun hesabını kim verecek? Sen mi vereceksin sarı çizmeli yazar efendi? Trabzon’un Benfica’ya madara olması da Fenerbahçe’nin suçuymuş meğer. Sayende öğrenmiş olduk. Sana ne içirdilerse güzel kafa yapıyor olmalı. Daha çok beklersiniz şampiyonluğu filan. Ama siz ağlaşmaya devam edin. Belki tutar.