Norveç’te bir okul, sınıflardan kitabı, defteri kaldırıp yeni bir sistem deniyor. Her öğrenciye tablet bilgisayar dağıtan okul, sosyal medyayı öğrenme sürecinin kalbine yerleştirdi. Sandvika Lisesi, geleceğin eğitim kurumlarına örnek mi?
Defterlere, kitaplara ya da kalem kutularına geleceğin dersliğinde yer yok.
İyi bir okulun sırrı, ellerinde tablet bilgisayarlarıyla oturan öğrenci dolu bir sınıf ve sosyal medya uzmanı bir öğretmenden ibaret.
Norveç’te en azından bir okulda bu senaryo şimdiden gerçek oldu.
Oslo’nun hemen dışında yer alan Sandvika Lisesi öğretmenlerinden Ann Michaelsen, eğitim dünyasını teknoloji ile buluşturan Bett adlı fuar için Londra’daydı, deneyimlerini diğer hocalarla paylaştı.
”Başkalarıyla bağlantı kurmak için ilk akla gelen platfrom, sosyal medya” diyor Michaelsen. ”Her gün devamlı sosyal medyadayız.”
Bloglu dersNorveçli hoca, öğrencilerin iletişim içinde olmasının birçok okulun arzu ettiği bir şey olmasına karşın, okulda buna izin verilmemesini -hatta kısıtlanmasını- anlayamadığını söylüyor.
Ann Michaelsen’ın İngilizce dersinde her öğrenci öncelikle kendi blog sayfasını kurmayı öğreniyor. Çocukların yaptıkları ödevler, arkadaşlarının yazdıkları yorumlar ve öğretmenin verdiği notlar hep bu blog sayfasında odaklanıyor.
”Ben hiçbir zaman kitap kullanmam” diyor Ann Michaelsen, ”Öğrenme sürecini kitapların sınırladığı kanısındayım. Bunun yerine kendi blog sayfama birşeyler yazar ve öğrencilerime de ‘İşte bugün buna bakacağız’ diye haber veririm.”
Bu yöntemin amacı ”dijital yönden zengin” bir ortam yaratmak. Neyi nasıl öğrendiklerini çocuklar kendileri yönlendiriyor. Sınıftakiler devamlı internete bağlı. Öğrenciler hocalarını adım adım takip etmek yerine kendi yaratıcılıklarını kullanarak bir keşfe çıkıyor.
Ann Michaelsen, ”Bazı şeyleri notla ölçemezsiniz” diyor; ”Yaratıcı olmak gibi.”
Facebook’ta buluşmaMichaelsen’ın sınıfı aynı zamanda Quadblogging adlı bir yazılım kullanıyor. Aynı anda üç başka okulla internet üzerinden bağlantı kurup karşılıklı bloglara yorum ve görüş yazma fırsatını veren bir program bu.
Sandvika Lisesi’nden 17 yaşındaki Haakon Bakker ”Gerçekten heyecan verici çünkü başka ülkelerdeki öğrencilerle bilgi alışverişinde bulunuyor, onların yazdıklarını okuyor ya da onlara yorumlarımızı gönderiyoruz” diyor.
Derse ilişkin yeni bilgi ve talimatları duyurmak için Facebook’ta bir grup sayfası oluşturulmuş. Twitter ise dünya çapında farklı okul ve öğretmenlerin neler uyguladığını takip edip uyarlamak için bire bir.
Ann Michaelsen, ”İngilizce öğretmeni olarak Twitter’ı bilmemek bir kayıp olurdu” diyor. ”ABD’den, Güney Afrika’dan, Yeni Zelanda’dan öğretmenleri izliyorum; aramızda ilginç fikir alışverişi oluyor.”
Zihniyet farkıNorveç’teki sınıf Skype’ı da kullanıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti, Çin ve Kuzey Amerika okullarıyla canlı bağlantılar kuruyor, kültürel farklılıklarını, sürdükleri değişik hayatları tartışıyorlar.
Sandvika Lisesi’nde her öğrenciye bir tablet bilgisayar veriliyor, okul çapında kablosuz internet ağı mevcut.
Londra’daki fuara katılan birçok İngiliz öğretmene Norveç’teki sistem hem maddi yönden hem de fikir olarak bir hayli uzak geldi.
Her öğrenciye tablet bilgisayar verecek bütçeyi bulmak sorun olduğu gibi, öğretmenlerin sosyal medyaya bakış açısının da kayda değer bir değişimden geçmesi gerek.
Ama Ann Michaelsen’a soracak olursanız, öğrencilerin akıllı telefonlarını kaldırmaları için azarlandığı günler çok kısa sürede maziye karışabilir.
”Çıkarın telefolarınızı ders yapacağız” denilen günler, belki dünyanın geri kalanı için de o kadar uzak değil.
Carolyn Rice
BBC Teknoloji Muhabiri