Türkiye, 4 çocuğun katledilmesi ve bu faillerin cezalarının ne olması gerektiği ile çalkalandı 1 hafta boyunca. Sadece 1 hafta sürdü! Her skandal olay gibi bu da sabun köpüğü misali unutuldu gitti…
Sonuç? Belki 1 daha hatırlanmayacak mağdur ve acılı aileler, tecavüz edilmiş ve ölü çocuklar ve ateşli tartışmalar bıraktı ardında!
Bu olaydan yola çıkarak “demokrasi” tartışmaları da yapıldı ve şunu gördük ki, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri çoğunlukla, 1 suç gerçekleştiğinde suçludan yana tavır alıyor.
Ya 1 daha şeker toplayamayacak olan çocukların bu hak ve özgürlüklerinin ellerinden alınmış, “demokrasi ve insan hak ve özgürlükleri” açısından bayramında ırzına geçilmiş ve katlinin gerçekleştirilmiş olmasının 1 önemi yok mu? Yok!
Ya Rahşan Ecevit gibi zalim 1 “hükümet / hükümet ortağı / keyfi hükümet ortağı” gelir de idamın muadili “ömür boyu hapis cezası” alan canileri hadsizce keyfi 1 kararla, 1 oy uğruna halkın içine salıverirse!?
Ya akıllarımız yine durdurulursa!?
Ya vicdanımız, öfkemiz, devlete karşı olan yarı güvenimiz yine sarsılırsa!? gibi sorular şöyle karşılık buluyor; idam, telafisi olmayan 1 ceza şekli, ya 1 kişi suçsuz yere idam edilirse? Ne olursa olsun idam olmamalı diyenler de var. Burada da polise, savcıya iş düşüyor kusursuz iş yapmalılar… Adı üstünde “özel koşullar” diye dillendiriyoruz, itiraf, suçüstü, görgü tanıkları, yeterli delil vs… telafisi mümkün olmayan suça karşılık, telafisiz 1 ceza karşılık gelmez mi?
Hukuk mekanizması adaletini mazlumdan, mağdurdan, acılı olandan yana uygulamıyor çoğunlukla…
İdam cezası “özel koşullar” belirtilerek “ siyasi suçlar karıştırılmadan ” tartışılabilir ve uygulanabilir.
Umarım yeni Anayasa çalışmalarında bu konuyu enine boyuna ele alırlar…
“Halk Yönetime El Koydu”
Darbecilere dokunulmazlık zırhı getiren geçici 15. maddenin referandumda Anayasa’dan çıkarılmasından sonra 12 Eylül darbesinin yargılanmasına yönelik önemli 1 adım atıldı.
“yetmez ama evet” diyenlerin bile inanmadığı buna rağmen “evet” denilen referandumun meyvelerini toplamaya başladık… ısrarla yapılan suç duyuruları Kenan Evren i bile yargılanmaya mahkum etti.
Şimdi, yaşayan gardiyanlar, işkenceciler, askerler, polisler, siyasiler, gazeteciler, fişçiler vs… eminim kaçacak delik arıyorlardır ama nafile… kapsamlı 1 soruşturma ve sorgulama dönemi olacak belliki.
“Kısaca” göz atalım 12 Eylül 80’ de ne olmuş?;
650 BİN KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
• TBMM kapatıldı,Anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.
• 650 bin kişi gözaltına alındı.
• 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
230 BİN KİŞİ YARGILANDI 50 KİŞİ İDAM EDİLDİ
• Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
• 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
• 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı.
• 7 bin kişi için idam cezası istendi.
• 517 kişiye idam cezası verildi.
• Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1’i Asala militanı).
• İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.
CEZAEVLERİNDE 1011 KİŞİ ÖDÜRÜLDÜ
• Cezaevlerinde 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
• 171 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi.
• Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
• 14 kişi açlık grevinde öldü.
• 16 kişi “kaçarken” vuruldu.
• 95 kişi “çatışmada” öldü.
• 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi.
• Gözaltında ve cezaelerinde 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.
14 BİN KİŞİ VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILDI 30 BİN KİŞİ TÜRKİYE’DEN KAÇTI
• 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
• 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı.
• 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
• 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti.
SIKIYÖNETİM EN SON 1987’DE DİYARBAKIR, MARDİN VE SİİRT’E KALDIRILDI
• 19 Mart 1984 Bilecik, Bitlis, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Gümüşhane, Isparta, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, İzmir, Sinop
• 19 Temmuz 1984 Afyon, Amasya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Çorum, Muğla, Nevşehir, Niğde, Rize, Sakarya, Tekirdağ, Yozgat
• 19 Kasım 1984 Denizli, Giresun, Kayseri, Konya, Manisa, Uşak
• 18 Mart 1985 Antalya, Bursa, Eskişehir, Hakkari, İçel, Kocaeli, Malatya, Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Tokat, Zonguldak
• 19 Temmuz 1985 Ankara, Artvin, Edirne, Erzincan, İzmir, Ordu
• 19 Eylül 1985 Trabzon
• 19 Kasım 1985 Adana, Adıyaman, Ağrı, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kars
• 19 Mart 1986 Bingöl, Elazığ, Tunceli, Şanlıurfa
• 19 Mart 1987 Van
• 19 Temmuz 1987 Diyarbakır, Mardin, Siirt
937 FİLM YASAKLANDI 4 BİN ÖĞRETMEN ATILDI
• 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı.
• 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
• 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
GAZETELER 300 GÜN KAPATILDI
• 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
• Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
• 31 gazeteci cezaevine girdi.
• 300 gazeteci saldırıya uğradı.
• 3 gazeteci silahla öldürüldü.
• Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
• 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
• 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Ve, ben, 12 Eylül 2010 Tarihli Taraf Gazetesi Manşetini hiç unutmuyorum ve saklıyorum!
“Halk Yönetime El Koydu”
Savcı Murat Demir in yolu açık, Allah yar ve yardımcısı olsun!