Tam Adı: Rıdvan Dilmen Lakabı: Şeytan İşi: Spor Yorumculuğu
Yazıya başlamadan önce çok kısa bir şeyi hatırlatmam gerektiğini düşünüyorum. Nisan 2010’da Rıdvan Dilmen Tanju Çolak’ın telefonunu yasa dışı dinlettiği gerekçesiyle İstanbul Emniyet Müdürlüğünce gözaltına alınmıştı. Sonra bunun bir kıskançlıktan kaynaklandığı söylendi ve olayın üstü kapatıldı. İşin gerçek yüzünü hiçbir zaman öğrenemedik. Rıdvan Dilmen Fenerbahçe adına dinleme mi yapıyordu, Türk futbolunda kendisini kahin yapan sırların peşinde miydi? Anlayamadık azizim.
Rıdvan Dilmen’in spor yorumlarında dikkat çekici özellik hemen her Fenerbahçe maçından önce skor tabelasını görebilme gücünden geliyordu. Bakın çektiği bir reklam filmini hatırlayın. Ne diyordu o reklamda Rıdvan? ‘’Gol olur..!’’ Kimse sen nereden biliyorsun, ‘’Gol değil Allah’ın dediği olur..!’’ demiyordu. Gol olur diyordu zira sahadaki futbol personelinin ruhlarındaki çatlaklıkların dökümüne en yakın sözde spor yazarı.
Maç sonrasında yaptığı sözde yorumların çoğunda kaderi belli bir Fenerbahçe maçını bir kahin edasıyla sözel olarak onaylıyor. Hemen her yorumunda kullandığı cümle şu; ‘’Maçtan önce söylemiştim..!’’ Yani bir yönüyle kimsenin bilmediği şikeyi futbolseverlerin zihninde önce demliyor. Sonra herkes yeşil çimler üzerinde buna şahit oluyor. İlginçtir her seferinde de haklı çıkıyor.
Bir bankanın reklam gibi; ‘’Aa artmış, paramız artmış..!’’ ‘’Aaa artmış Fenerbahçe’nin puanları bu hafta da artmış…!’’
Rıdvan Dilmen’in sistematik Fenerbahçe şikesiyle zihinsel ilintisini analiz etmek için Sabah Gazetesindeki köşesinde yaptığı bazı yorumlardan alıntıları yorumsuz veriyor ve sadece çok basit sorularla anlatmaya çalıştığımız şeyi örüyoruz.
F.Bahçe kalite kattı: ‘’Özellikle ilk yıl sportif direktörlüğünde iyi başlayan lig, kötü devam etti. Ve yine çok puan aldı Fenerbahçe. Aslında bir futbol takımında bu kadar uçuk iniş-çıkışlar olmazdı. Eşofman giydikten sonra ise Aykut Kocaman, başlangıçta çok kötü gitti takım. Bu kez öyle bir düzeldi ki, belki de Türkiye rekoru kırdı.’’
Soru 1- Fenerbahçe’de bir yıl sportif direktörlük, bu söz sırasında yarım sezon teknik direktörlük yapmış Aykut Kocaman’ın bu sistematik şike rezaletinden nasıl haberi olmaz?
Son On Yıla Damgasını Vurdu: ‘’Geçen sene yaşanan dramatik kayıptan sonra Fenerbahçelilerin bu kadar sevinmesini normal olarak görüyorum. (Sizce bu cümle şüpheli bir durumun dışa vurumu olabilir mi?)
Dün başlayan kutlamalar bugün de devam edecek. Aykut Kocaman’la devre arasında Antalya kampında beraberdik. Bana “Göreceksin, Antalya ve Trabzon maçlarını kazanırsak, şampiyonuz” demişti. Hakikaten de beklediği oldu. Aykut hocaya, ailesi, kökeni öyle güzel bir soy isim hediye etmiş ki; gerçekten de Kocaman bir yürek. Böyle centilmen bir sporcu arkadaşım olduğu için çok mutluyum. Kendisi hem futbolcu hem de teknik direktör olarak şampiyonluk yaşadı ve Fenerbahçe tarihine geçti.’’
Soru 2- Türkiye’de futboldan en iyi anladığı söylenen Rıdvan Dilmen Fenerbahçe’ye toz kondurmayan sözde futbol yorumları söz konusu sistematik şikenin bir parçası sayılabilir mi?
Soru 3- Adı futbol olan her türlü sonuca açık bir oyunda Jose Mourinho dahil dünyada hangi teknik direktör daha ligin ilk yarısı bitmişken bu denli kendinden emin konuşabilir?
Heykelini Altınla Kaplayın: ‘’Herkes Fenerbahçe ve Trabzonspor’a alkış tutup saygı duyacak. İkisi de işlerini yapıyorlar. (???Burası doğru..) Üç, altı atıyorlar; deplasmanda kazanıyorlar; maçları geriden gelip çeviriyorlar. Fenerbahçe, son dönemde yendikleri arasında en çok Gaziantep’e karşı zorlandı; çünkü bir hedefi vardı rakibinin. Hedefsizlik, rakiplerin konsantrasyonunu düşürürken tepedeki ikilinin konsantrasyonu hep üst düzeydeydi. Dün Ankaragücü direnç göstermedi mi? Gösterdi. Ama ikinci penaltı ve kırmızıdan sonra bıraktı; üçten sonra maç bitsin diye bekledi. Cüneyt Çakır da centilmence 90’da bitirdi maçı.’’
Soru 4- Sizce Rıdvan Dilmen şampiyonluğundan emin olduğu bir takımı alın teriyle kendi futbol serüvenini yaşayan bir takım üzerinden aklamaya çalışmıyor mu? Buradan Cüneyt Çakır’ın maçı uzatmayarak var olan bir senaryoda kendine verilen rolü oynadığını çıkarabilir miyiz? Skor ne olursa olsun bir Ankaragücü-Fenerbahçe maçında uzatma dakikası neden olmaz diye bir spor yazarı nasıl sormaz?
‘’Bugünkü Alex için “Heykeli altın kaplayın” diyoruz. Alex şu anda dünyanın en formda oyuncularından biri. Messi, Ronaldo, Rooney kulüplerinde ne kadar formdaysa, Alex de kulübünde o kadar formda.’’
Soru 5- Peki bütün bunlardan sonra Türk futbolunun tek amacının onu mutlu etmek olduğu Alex’in dünya futbolu açısından gerçek değeri nedir, sayın Rıdvan Dilmen?
‘’Dün iki takım soyunma odalarına giderken Trabzonspor iki puan farkla liderdi. İki takım da özellikle sezonun ikinci yarısında öyle maçlar oynadı ki, taraftarlar heyecanı sonuna kadar yaşıyor gerçekten de.’’
Soru 6- Fenerbahçe’de bir yıl sportif direktörlük Aykut Kocaman’ın sırlarına vakıf sözde bir spor yorumcusu olarak futbol heyecanından bahsetmek ahlaksızlık değilse nedir? Farkındaysanız Rıdvan Dilmen’in Fenerbahçe ile ilgili endişesi yok. Futbol heyecanını Trabzonspor’un futbol direnci üzerinden yaşıyor.
Karabük Emenike’yi Aradı: ‘’Karabükspor özellikle ilk yarıda Emenike’yi çok aradı. Fenerbahçe ilk dakikalarda geniş alan bırakmıştı. Hücumla kaleci arasında bayağı mesafe vardı. Ama ikinci yarıda defanstaki oyuncularla en uçtaki oyuncu arasında mesafe daralınca, Karabük tehlikeli pozisyon üretemedi. Fenerbahçe, iyi futbol oynayarak kazandı ve bitime iki maç kala zirvede yer aldı.’’
Soru 7- Karabükspor Emenike’yi aradı aramasına da bulabildi mi? Bir spor yazarı bu durumla ilgili ahlaki bir iki cümle kuramıyorsa futbolun fair play ruhunun neresindedir diye sormazlar mı?
‘’Pek lig tarihinde görülmeyen bir şey bu; üst üste maç kazanmak. Düşünebiliyor musunuz; son 15 lig maçını 43 puanla kapatıyorsunuz, (1 beraberlik 14 galibiyet) ama hala şampiyonluk yarışındaki rakibinizle puan puanasınız. Ve adınız Fenerbahçe. Herhalde Fenerbahçe 3 puan sistemine dönüldükten sonra 15 maçta 43 puan almamıştır. Alsa da şampiyonluğu erkenden garantilemiştir.’’
Fenerbahçe ile Trabzon’un zirvede olmasının çarpıcı nedenleri var tabii. ?? İki takımın da atanları Burak ve Alex iyi sezon geçiriyor. Ligimizin en formda oyuncuları. Ve ligimizin en formda tutucuları da Volkan, Onur ve Tolga. Ligin de zirvesinde bu takımlar var işte.
Soru 8- Sizce Rıdvan Dilmen lig tarihinde görünmeyen bir şeyden bahsederken sistematik bir şikenin varlığını bilinç altından kelimelere dökmüş olmuyor mu bu yazıyla? Zira sürekli sıra dışı olan bir şey insanda şüphe uyandırır, şüphe ise zekayı bir teoriye yönlendirir. Ama bunun için Fenerbahçe adına atanmamış bir vicdan olmak gerekiyor kanımızca. Sürekli bir heyecan. Ama bu heyecanın gerçekçi bir nedeni yok.!
‘’ Hiç Trabzon-Gaziantep maçına bakmadan müthiş tempolu başladı Fenerbahçe… Rakibi daha nefes bile almadan öne de geçti. Genelde öne geçtikten sonra bekleyen Fenerbahçe, bu kez baskısını, temposunu ve en önemlisi presini sürdürdü. 30 dakika kadar devam etti bu görüntü. Bu süre içinde net pozisyonlar buldu; fark dörde de çıkabilirdi.’’
Soru 9- Bu yorumdan Fenerbahçe’nin şampiyonlukla müjdelenmiş bir takım gibi kendi işine baktığı ve ‘’o işi çok iyi yaptığı’’ olabilir mi?
Bedeli Ağır Oluyordu: ‘’Buca maçında ise 3-2’ye gelene kadar ‘nasılsa kazanırız’ düşüncesi hakimdi. Bunun bedeli de ağır oluyordu az daha. Buna benzer bir maçı Kadıköy’de Kasımpaşa maçında yaşamıştı Fenerbahçe. Gerçi o maçı da kazandı. Ama bir gerçek var ki; son 14 lig maçında 40 puan aldı Fenerbahçe ve hala matematiksel olarak şampiyonluğu garantilemediyse, bu da çok enteresan. Tüm lig tarihinde 14 maçta 40 puan alan başka takım var mı bilmiyorum? Varsa da zaten matematiksel olarak erkenden garantilemiştir o sene şampiyonluğu. Tabii bu olayın ilk sebebi, Trabzonspor’un da yarışın her anında içerde olması, başarılı olması.’’
Soru 10- Sizce bu cümleleri yazıp iki de bir Trabzonspor’un başarısını gündeme getiren bir spor yazarının bilinçaltı şu satır aralarında cümleyi haykırıyor olabilir mi? Fenerbahçe yönetimi şike yapmasına rağmen Trabzonsporla baş edemiyor. Dikkat ederseniz Trabzonspor’a dizilen abartılı övgülerin içeriğinde futbol yok. Sadece bir hayranlık ve gizli bir korku var. Peki neden?
‘’ Fenerbahçe Buca deplasmanında kazanarak yarışta yüzde 55-45’lik bir avantaj yakaladı. Bucaspor maçı gösterdi ki, hem Fenerbahçe hem de Trabzonspor, kalan 4 maçta üzerlerindeki baskı ve stres nedeniyle puan kaybı yaşarsa sürpriz sayılmayacak bana göre.’’
Soru 11- Bucaspor maçı neyi gösterdi? Fenerbahçe’nin lig bitene kadar puan kaybetmeyeceğini ama Fenerbahçe beceriksizliğinden Trabzonspor ise rakiplerinin futbol direncinden puan kaybederse sürpriz olmayacak mı demek istediniz?
İşte size sistematik şikenin örtülü itirafı ve bunu Türk futbol severlerin vicdanından kaçıran sözde bir spor yazarının net bir falsosu.‘’ Aziz Başkan olsun, yöneticiler olsun, Aykut Hoca olsun, 25 senelik arkadaşım. Belki çok şey paylaşmışızdır yıllar boyu. O orada kalmıştır. Ben spor camiasının yıllardır içinde olan, güvenilirliğimden dolayı sürekli ödül alan bir eski sporcuyum. Ama kulüplerin özel bilgilerini, ne şu anda yazdığım gazetem Sabah’ta ne de yıllardır çalıştığım NTV grubunda paylaşmam. Paylaşmadığım için de zaten en çok okunan ve dinlenen spor adamıyım. Kulüplerden alınan özel bilgilerle bana ekmek vereceklerse, kimse ekmek vermesin.’’
Soru 12- Sizce bu cümleyi spor yorumu olarak yazmış bir spor yazarının futbola ve mesleğine duyduğu saygı nedir? Ve bu cümle Rıdvan Dilmen’i sistematik şikeden haberdar olduğu halde bildirmeyip bunu futbol yorumculuğunda kahin yaldızı olarak kullanmış olamaz mı? Ve Rıdvan Dilmen’in NTV spordaki Fenerbahçe görüntülü spor yorumculuğu ve Sabah gazetesindeki köşesi.
Diğer bir soru Lig TV diğer televizyon kanallarına süperlig görüntülerini vermezken neden NTV ve Rıdvan Dilmen söz konusu olduğunda yelkenler suya iniyordu? Bütün bunlar futbolu futbolla bitirmek değilse nedir?
Rıdvan Dilmen’in ‘’bilmiş’’ yorumlarını ve onlarla ilgili soruları yazı arşivine daldıkça uzatmak mümkün. Ama daha fazla uzatıp zaten var olan kirliliği artırmak istemiyorum. Şunu demeye çalışıyorum, bu sistematik şike sadece Aziz Yıldırım’ın organize ettiği bir şey değildi. Bu iğrençliğin kokusuna ekranlarda durmadan parfüm sıkan kanalizasyon parfümleri vardı.
Ve son soru; Fenerbahçe’nin sistematik bir şike içinde sözde şampiyonluğunu ilan ettiği bir ligin en gözde Fenerbahçeli spor yorumcusu zeki, çevik, akıllı Rıdvan Dilmen neden bir haftadır suskun? Bildiği bir şey mi var?
Pardon sayın yargıç; acaba diyorum Fenerbahçe’nin şike sistematiğindeki ‘’Ayşe tatile çıksın..!’’ sözünü Fenerbahçeli spor yazarı Rıdvan Dilmen ‘’Rıdvan tatile çıksın..!’’ şeklinde anlamış olamaz mı?
Belli ki Rıdvan tatile çıkmış. Ama Türkiye’deki futbolseverler son yaşanan rezaletlerden sonra onun yüksek görüşlerini merak ediyor. Halk sizi bekliyor efendim.
Ne kadar dandik bir aydınımız var…! Yıllardan beri boş yere tartışıp durdular; Türkiye Cezayir olur mu, Türkiye İran olur mu, Türkiye Malezyalılaşır mı diye. Oysa Türkiye Fenerbahçe sayesinde Avustralya oldu ama bunu gören yok. Baksanıza 25 milyon deve kuşumuz var..!
Mahkeme salonundakilere sorumuza gelince; ‘’Sizce Metriste koğuş ağası kim olur?’’ Teşekkür ederim sayın yargıç başka sorum yok..!
ben de rıdvanın bu işlerle ilişkili olduğunu düşünüyorum. trabzonun kazandığı maçlardan sonra bile lafı fenere getirip alexi övüyordu. belki de bu işlerin psikolojik savaş boyutunu yürütmüştür medya vasıtası ile.
Fenerbahçeliler Fenerbahçe-Ergenekon-Cemaat bağlantısı kurulan yazıları okumuştur.Bu minvalde yazılan yazıları okuduğunda da mutlu olmuştur muhtemelen.Çünkü tutunacak daldır fenerbahçeliler için.Onlar suçsuzdur.Zaten şuç hep başkasındadır! diye bi atasözümüz var bizim.Cemaate de üzülüyorum. Ne olsa onlar yapıyo.Günah keçisidir bir nevi.Ama böyle olması daha iyi.Dediğim gibi fenerbahçelilerin bi tutunacak dalı olmalı.Şimdi bu konuya bağlarsak , o teoriye ne kadar inaniyosanız bu teoriye de o kadar inanın.O teoriye inanıp buna inanmamak at gözlüğü takan insanların işidir.Yani sizi omurgalı olmaya davet ediyorum.
Yazar bence bir an önce bir psikiyatra görünmeli.Zira ileri derecede paranoyak kendisi.İnanın bunu hakaret olsun diye söylemiyorum.Şöyle bir çıkarım olabilirmi?
Rıdvan : Dün Ankaragücü direnç göstermedi mi? Gösterdi. Ama ikinci penaltı ve kırmızıdan sonra bıraktı; üçten sonra maç bitsin diye bekledi. Cüneyt Çakır da centilmence 90′da bitirdi maçı.’’
Yazar : Soru 4- Sizce Rıdvan Dilmen şampiyonluğundan emin olduğu bir takımı alın teriyle kendi futbol serüvenini yaşayan bir takım üzerinden aklamaya çalışmıyor mu? Buradan Cüneyt Çakır’ın maçı uzatmayarak var olan bir senaryoda kendine verilen rolü oynadığını çıkarabilir miyiz? Skor ne olursa olsun bir Ankaragücü-Fenerbahçe maçında uzatma dakikası neden olmaz diye bir spor yazarı nasıl sormaz?
Acaba maçın 90. dakikadasında 6-0 olan bir maçı; bırakın Ankaragücünü dünya karması bile olsa hangi takım çevirebilir?Matematiksel olarak İMKANSIZ!
Diyelim ki 10 dakika uzatılmış bile olsa maç, matematiksel anlamda maçı çevirmenin İMKANSIZ olacağını hakemin algılayamamış olma ihtimali nedir?
Bir de uzatma dakikalarının neden oynanmadığını spor yazarları neden sormazmış.Acaba ters şeritte giden sen olmayasın.Kaldır kafanı da iyice bak.Bu araçların hepsi mi ters yolsa?
yok daha neler!
sizce türkiye de şike teşvik primi sadece bu yıl ortaya çıktı sevgili kardeşim. Yoksa şikeyi rıdvan dilmen mi keşfetti , şike oldugunu bilerek mi konuşuyordu?yoksa ayeşe hanım tatile çıkmadan öncemi?Fenerbahçe hiise sahibi olan yabancıların tesdüf müdür 5 milyon dolarlık hisselerini nisan ayında satmaları ? Yoksa siyasal iktidarın eline aldıgı kanunla mıdır bunları üzerine gidilşi sizce hangisi ? siz hangi ülkede yasıyorsunuz acaba hafızanızı yoklayın 27 yıldır kupa alamayan bir takım neden şike yaparak alamıyor kupayı cevabınız ne oldur du? son dakika kaçan şampiyonluklarda şike yokmuydu? Amerikayı yeniden keşfe gerek yok bence yazdıklarını sorulanızı tekrar oluyarak kendinizce düşünün eski ingilizce öğretmeni popülist beyim
sevgilerimle
değişik bir yazı yazmış olmak, kimsenin bahsetmediği bir konu hakkında yazı yazmak için yazılmış gereksiz saçma bir yazı. çok ama çok ucuz. zaten bu yüzden rıdvan ntv de türkiyenin en çok dinlenen yorumcusu. metin kondel de burada yazıyor
Fenerbahçe’yi ve özellikle Rıdvan Dilmen’i sevmediğiniz besbelli. Tamamını okudum ve rahatsız oldum yazdıklarınızdan. (-ki bende günahım kadar sevmem hem Fenerbahçe’yi, hem Rıdvan Dilmen’i)…rahatsızlık veren bir yazı olmuş. Herkesin düşüncesine saygı duyarım ama iftirayı, çamur atmayı asla tasvip etmem. Yiğidi öldür hakkını yeme derler, üşenmeyip öküz altında buzağı aramışsınız, uğraşmışsınız belki birşeyler bulurum diye, bu çabanızı da takdir etmek lazım.