Sosyal medya mecralarından en az birinde hesap açıp profesyonelce yönetmeye çalışmak, sorumluluk açısından çocuk sahibi olmakla eşdeğerdir.
Bir çocuğun “sürekli” ve “düzenli” olarak karnının acıkması gibi yönettiğiniz hesaplara sürekli ve düzenli olarak içerik tedarik etmek zorundasınız. Üstelik bu içeriği (yani yemeği) doğru zamanlarda ve doğru miktarlarda vermelisiniz ki çocuğunuz hastalanmasın.
Hastalık demişken; sayfalarınıza gelebilecek saldırılar (ki bunlar blog ve Facebook sayfalarında spam yorum şeklinde, en çok da geceleri gelir), gayet güzel çalışan uygulamalarınızın aniden değişen API’ler yüzünden ansızın bozulması, Twitter’da bir anda hakkınızda çıkabilecek asılsız dedikodular, size düşmanlıkla yüklenmiş bir video çocuğunuzun aniden yükselen ateşidir ki sizi uykusuz bırakır.
Normalden (ya da tahmininizden) fazla etkileşim alan içeriğinizin süratle yayılmasını izlemek, Twitter’da ardı ardına gelen “@…seni Retweetledi” “@…tweetini favorilerine ekledi” bildirimleri, Facebook’ta beğeni sayısının yüzün üzerine çıkması, çok sayıda yorum almak ise neşeli ve sağlıklı bir çocukla oyun oynamak kadar zevklidir.
Hesaplarıyla 24 saat ilgilenen bir sosyal medya uzmanı ne zaman tatil yapar?
Çalıştığı kurumda elektrik ya da internet bağlantısı giderse
(3G ile devam etse de bu O’na tatil gibi gelmektedir. Bir iki tweet atar, dinlenir.)
Derbi maç varsa
(İki takımın maçı için 22 takımın taraftarının sohbet ettiği başka bir ülke var mıdır? Bütün sosyal medya kitleniyor, Türkiye’de internet duruyor. Sosyal medya uzmanı o sırada kendi tuttuğu takım hakkında yorum yazmakta olduğu için bu O’na iş gibi gelmemekte, dinlenmektedir.)
Toplumun genelini ilgilendiren büyük bir olay yaşanmaktaysa
( Deprem, ayaklanma, direniş, savaş gibi durumlarda hala şimdi alana bu tişört 14,90 diye paylaşım yapan varsa ya BOT’tur ya da beyni BOT’tur.)
Kısacası bir sosyal medya uzmanının tatil yaptığı zaman yoktur. Sadece yönettiği hesaba göre paylaşım zamanı farklılığı vardır.
Hepimize kolay gelsin…