https://juragankomik.com
Perşembe , 18 Nisan 2024

Sosyal Medya ve Blogcuların Ödüllerle İmtihanı!

Bundan bir hafta kadar önce, Hürriyet’in kol kanat gerdiği Bumerang Ödülleri sahiplerini buldu. Yarışmaya e-postalarından davet edilen yüzlerce site sahibi, iş yarışma sonuçlarının duyurulmasına geldiğinde e-postalarında bir spam bile bulamadılar. Ben de bu yarışmaya katılan biri olarak yarışmanın sonucunu merakla beklerken bir de baktım ki yarışma çoktan bitmiş, ödüller çoktan dağıtılmış… Demek ki kalabalık yaratmak için, bol bol yarışmacı çekmek gösterilen çabanın onda biri sonuçları açıklamaya ve  ödülleri “hak edenlere” dağıtmaya gelince gösterilmemiş. Konuya birazcık bakınca bile yaşanmaması gereken aksaklıkları gördük, örneğin şu an bulunduğunuz sosyalmedyahaber sitesi bile yarışmaya önce finalist olarak çağrılmış fakat sonra seçilen sitelerin arasına bile giremediğini görmüş. Ardından Bumerang’ın Facebook sayfasında yaşananları eleştiren Bumerang üyelerinin yorumları anında ve sessiz sedasız silinmeye başlandı, bunları delilleriyle birlikte bloğunda duyuran bir blogcu ise Bumerang sisteminden –en üst seviyeden üye olmasına rağmen– kovuldu.

Bumerang Ödülleri’ne arkasındaki medya kuruluşuna güvenerek “e bunlar da şaibeli organizasyon yapmaz herhâlde” diyerek katılmıştım, yanılmışım. Şaibeli organizasyondan kastım ise bu sene Turkcell’in sponsor olduğu BÖ (Blog Ödülleri) organizasyonu, bendeniz geçtiğimiz sene BÖ’ye katılarak ne hayaller kurmuştum. Yaşadıklarımı biraz dağınık olmakla birlikte şurada anlatmıştım, merak edenler oradan bakabilirler (hotlink korumasını da birkaç gün içinde kaldıracağız resimleri kolayca görebilmeniz için): http://boblogodulleri.blogspot.com/2011/07/blog-odulleri-bo-somurusu-nedir.html

BÖ acemi bir oluşumdu, hâlen de öyledir ve biz kullanıldığını hisseden blogcular olarak onlardan en azından bir özür bekliyoruz fakat Bumerang’a ne demeli? Köklü bir medya kuruluşunun adını arkasına alan ve ilk yarışmasında jüri olarak ünlü şarkıcıları bile bulabilen Bumerang’ın da acemi BÖ’den bir farkı yokmuş, üzüldük doğrusu.

Noterler Nerede?

Blog ve sosyal medya pastası iştahları bu kadar kabartırken blogcuların haklarını savunamaması ve birlik olup doğru düzgün haberleşememesi büyük bir eksikliğimiz ve yaşadıklarımızın çoğu da bundan kaynaklanıyor aslında. Örneğin bugün bile ne BÖ’nün ne de Bumerang’ın hangi noterle çalıştıklarını bilmeden organizasyonlara güveniyoruz, ne de olsa sponsorlar büyük, arkalarında büyük firmalar var diyoruz ama sonuçta kandırıldığımızı hissediyoruz. Zaten dönüp bir baktığımız da görüyoruz ki ortada noter falan da yokmuş; bir grup insan arkasına medya desteğini alıp ortaya çıkınca, sağda solda reklam yapınca sanıyoruz ki bu organizasyonlar güvenilir ve şeffaftır.

Sonuç: Geleneksel Kapalı Kurumlar Sınıfta Kaldı

Sonuç olarak; sosyal medya işini ne firmalarla sıkı fıkı olmak isteyen acemilerin, ne geleneksel medyanın ne de zamana ayak uyduramayan ve şeffaflığı bir türlü politika hâline getirememiş şirketlerin beceremediklerini bir kere daha görmüş olduk. Durum böyleyken blogcuların ve site sahiplerinin vurdumduymazlık, çekememezlik gibi onlarca olası farklı nedeni bir kenara bırakarak birlik olması gerekiyor. Çünkü sosyal medyanın gerçek güçleri olan kişiler doğru yerlerde toplanıp güçlerini birleştirmedikçe çevremizi kuşatmış geleneksel medya yahut çağın gerisinde kalmış para babası şirketler tarafından kullanılmaya devam edecektir.

Blog Sesleri’ne Kulak Verin!

Tüm bunlara karşı şimdilik benim elimden gelen tek şey bir haberleşme topluluğu kurmak oldu. Şimdilik sadece Facebook üzerinde olan bu topluluk, zamanla ilgili websitesinde faaliyetlerine devam edecek. 29 kasım 2011 tarihinde kurulan ve blogcular üzerinden çıkar sağlamak değil, dünya görüşleri ne kadar farklı olursa olsun onları bilinçlendirmek, önemli konulardan haberdar edebilmek ve suiistimalleri önlemek için kurulan bu topluluğun adı Blog Sesleri. Eğer siz de bu konuyla ilgileniyorsanız aşağıdaki metni site sahibi arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz:

Arkamızda ne bir reklam bütçesi ne “medya tower”lar ne de anlı şanlı ünlüler var. Biz, siziz, siz de biz; blogcuyuz sadece. Arkamızda size gösterişli hediyeler verebilecek kimse yok ama ellerini ovuşturan patronlar yahut bunların ayakçıları da yok! Özgürlüğüne düşkünsen sen de gel! http://www.facebook.com/pages/Blog-Sesleri/143935685708965 

Bu konuyu işlemeye ve site sahipleriyle okurlarını bile sömürmeden adil paylaşımların nasıl yapılacağı üzerine yazmaya devam edeceğim.

Hakkında İlşad Özkan

Zinde Türkiye Sağlıklı Yaşam ve Spor Dergisi'nin (BodyTR) editörüdür.

7 comments

  1. Hangi yarışmaya katılsan bir şekilde laf atıyorsun zaten bunu gördüm internette.Demekki iyi bir site yapamamışsın.Kazanamayınca kuyruk acısıyla saçma sapan konuşmuşsun yine.Çok komik ve gereksiz bir yazı.Klavyeyi eline alan yazar olmaya başladı maşallah.

    • :) Sen kimsin?

      Yazdığım yazılar dolayısıyla kuyruk acısı olan biri olabilirsin. Onun dışında, bizimkinden daha iyi bir spor bilgi sitesi biliyorsan lütfen göster. Kolay gelsin.

  2. evet bu siteyi kastetmiştim sizin siteniz sandım da pardon

  3. ama siz blog ödüllerine aday olmuşsunuz?

    • Siz derken beni ve sitemi kastediyorsanız hayır, olmadım. Kastettiğiniz şu an bulunduğumuz sosyalmedyahaber.com sitesiyse evet, benim yazım burada yayınlanmadan önce bu site bu yarışmaya aday olmuş ve sağ olsunlar bu yarışmaya aday olmalarına rağmen eleştiri yazımı yayınlıyorlar.

  4. Ben inanmıyorum zaten hak edilenlere verildiğine ödüllerin. Gayet hoş bir yazı olmuş.

İlşad Özkan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir