Özellikle de benim gibi yağmurlu havaları hiç sevmeyenlerdenseniz, akşam yemeklerinizin hemen sonrasında yarınki hava durumunu görmek için muhtemelen siz de televizyon kanalarını hızlı hızlı geçiyorsunuzdur. Belki, yarın hava açık olur ve ıslanmak ya da elimizde şemsiye taşımak zorunda kalmayız değil mi?
Yağmur aslında insan hayatının devamlılığını sağlayabilmek için su döngüsünün önemli bir yerine sahip. Dünyadaki sular zamanla güneşin ışınları sayesinde buharlaşıyor, gaz halini alıyor ve atmosfere doğru yükselmeye başlıyor. Her yükseldiğinde hava biraz daha soğuyor ve en sonun su buharı havadaki toz parçacıkları ile de birleşip birer bulut halini alıyor. Bulut halini aldıktan sonra ise her seferinde biraz daha ağırlaşıyor ve bunun gibi milyarlarca damlacık bir bulut içerisinde birleşiyor.
Fakat tabii, erişebileceği belli bir ağırlık noktası var. Su damlaları bulut halinde çok fazla ağırlık haline geçince ise artık yer çekiminin o kaçınılmaz kuvvetine karşı koyamaz hale geliyorlar. Yani başlıyorlar yere düşmeye, bu da aslında bizim yağmur dediğimiz ve yanımızda şemsiye taşımak zorunda olduğumuz durumları meydana getiriyor. Fakat dedik ya insan hayatı için oldukça önemli bir döngüyü oluşturuyor yağmurlar diye.
Eğer yağışlar olmasaydı dünyamızda zamanla kuruyacaktı. Yani her ne kadar sevmesek de aslında çoğu zaman dualarının yapıldığı yağmurlar bizim faydamızadır. İyisi mi yağmur hep yağsın da bizler de hava durumlarını heyecanla takip edelim.