Önce basılı halden e-kitaba dönüştüler. Dijital dünyaya ayak uydurmak zorundalardı. Çünkü, belki biraz erken olarak, e-kitabın basılı edisyonları yok edeceği bile konuşuldu. Çok geçmeden her alanı etkisi altına alan sosyal ağlar yayınevlerine de uğradı. Türkiye’nin en önemli yayınevleri hemen kolları sıvadı ve Facebook, Twitter başta olmak üzere sosyal ağlarda yerlerini aldı. Türkiye’nin önde gelen yayınevleriyle sosyal ağlarda neler yaptıklarını ve sosyal medyanın yayıncılığa olan etkilerini konuştuk.
CAN YAYINLARI
“Sosyal ağlarda diğer markalarla da rekabet ediyoruz”
Twitter / Facebook
Can Yayınları’nı, bugünlerde Facebook üyelerine dağıttığı kitap hediyesi ile sıkça duyuyoruz. Beyoğlu’ndaki Can Kitabevi’ne gidip isminizi söyleyip hediye kitabınızı seçebiliyorsunuz. Sosyal medyayı en aktif kullanan ve kullanıcıları ile sürekli iletişim halinde olan Can Yayınları’nın, 2 ay önce açtığı Facebook sayfasında 30 bin üyesi, Twitter’da ise 3 bin 500 takipçisi var. Yıl sonuna kadar Facebook’ta 100 bin üyeye ulaşmayı hedefleyen yayınevi, sayının artması kadar etkileşim ve bağlılık kavramlarını da önemsiyor. Can Yayınları Satış ve Pazarlama Müdürü Ali Granit, “Yalnızca yayıncılık sektöründe olan markalarla rekabet etmiyoruz sosyal medya üzerinde, aynı zamanda farklı sektörlerdeki diğer büyük markalar için de örnek olabilecek çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diyor. Anlayacağınız önümüzdeki dönemlerde Can Yayınları’nın sosyal medyadaki hesapları iyice hareketlenecek.
Can Yayınları, sosyal medya oluşturmak yerine sosyal network oluşturmanın daha uygun olduğunu söylüyorlar. Her gün kitap tanıtımları yapıyor, kullanıcılar ile soru-cevap şeklinde konuşmalar gerçekleştirirken onların fikirlerini alıyorlar. Can Yayınları’nı diğer yayınevlerinden ayıran en büyük özelliği ise, Facebook sayfaları, bloglar ve Twitter hesapları ile etkileşim halinde olmaları. Yani birçok edebiyat, kitap sayfasıyla ilişki kuruyor, onların içeriklerine yorum yazarak katkıda bulunuyorlar.
Okuyucusunun fikrini de yabana atmayan Can Yayınları, son olarak yeni çıkacak bir romanın kapağını okurlarına seçtirmiş. Alman yazar Karl Olsberg’in son romanı Kara Yağmur için alternatif kitap kapakları Facebook sayfasından okurların görüşüne sunuldu ve oylamaya göre en beğenilen tasarım kitap kapağına taşındı.
DOĞAN KİTAP
“Sosyal medyayla birlikte kendimizi yeniliyoruz”
Twitter / Facebook
Doğan Kitap’ın sosyal medya hesaplarını pazarlama ekibi yönetiyor. Bu ekip gelen yorumları onaylıyor ve sorulara karşılık veriyor. Öyle ki, mesai saatleri dışında da evden hesaplar yönetilmeye devam ediyor. Sosyal medyanın samimi diline uyum sağlayarak bu frekansı tutturan yayınevi, sosyal medyayı sadece gençlerin kullanmadığını atlamıyor ve her kitleye seslenmeyi hedefliyor. Bu nedenle samimiyetin kurumsal kimlikle örtüşmesine dikkat ediyorlar. Fakat şunu da belirtmekte fayda görüyorlar, “Sosyal medya hızla değişen bir alan. Bizim de yapmamız gereken kendimizi bu değişime paralel olarak yenilemek.”
Kitap duyurularını web siteleriyle eşzamanlı olarak Facebook ve Twitter hesaplarından da duyurduklarını söyleyen Pazarlama Direktörü Ayşegül Kirpiksiz, “Kapak görselleri, videolar, yazarlarla röportajlar, etkinliklerin tümünü bu hesaplarda paylaşıyoruz.” Henüz kitap raflara çıkmadan önce de bir güzellik yapıp kitaptan kısa bölümleri de sosyal medya hesaplarında paylaşarak takipçilerin ağzına bir parmak bal çalmayı da ihmal etmiyorlar.
Kitap tanıtımındaki en önemli unsur, insanların birbirlerine kitap tavsiye etmeleridir. Doğan Kitap, bu önemli detayı sosyal medyada çok iyi kullanıyor. Metnin yanı sıra görselliğe de önem vererek özellikle kitap görsellerini, videoları paylaşmaya da özen gösterdiklerini söylüyorlar.
İLETİŞİM YAYINLARI
“Önemli olan kalıcı bir kitleye ulaşmak”
Twitter / Facebook
İletişim Yayınları da Facebook ve Twitter hesabı olan yayınevlerinden biri. Yayınevi uzun süre kullanıcılarının sorularına Formspring’ten sabırla cevap verdi. Fakat daha sonra öneri ve eleştiriler için oluşturdukları mail adresinin daha fazla tercih edildiğini görünce o hesabı kapattı. Facebook hesabını Twitter’a bağlayan yayınevi, bu hesaplardan diğerleri gibi yeni çıkan / çıkacak kitaplarını, etkinlikleri duyuruyor. Sadece geleneksel basında çıkan yazıları paylaşmıyor, bloglarda ve çeşitil kültür-sanat/edebiyat sitelerindeki yazıları da okurlarıyla paylaşıyor.
Okuyucusuyla kurumsal bir dille iletişim kuruyor ama samimiyeti de elden bırakmıyor İletişim Yayınları. Yayınevi editörlerinden Begüm Güzel, “Sosyal medyada bir “Facebook / Twitter arkadaşı” olmak gibi bir hedefimiz yok. Tek amacımız, 28 yıldır onlarla birlikte olan okucuları için İletişim Yayınları’nı ulaşibilir kılmak ve önerilerini sunmalarına fırsat vermek. Duyurularını geleneksel kanallar dışında mutlaka sosyal medyadan da yapıyorlar çünkü bu sayede çok fazla kişiye ulaşmanın mümkün olduğunun farkındalar. Facebook sayfalarını, metin özgürlüğü sebebiyle önemli bir haber kaynağı olarak geliştirmeyi amaçlıyorlar. Bunun en önemli örneği de, geçtiğimiz ağustos ayında Orhan Pamuk’un “Manzaradan Parçalar” kitabının yayınlanacağını duyurduklarında takipçilerden aldıkları tepkilerdi.
Sosyal medya, geleneksel tanıtım kanallarının dışına çıkıp zaman ve yer gibi ölçütlere bağlı kalmaksızın çok fazla sayıda insana ulaşmayı sağladığı için İletişim Yayınları için çok önemli. Yayınevi, kendini okurlarına daha iyi tanıtmayı ve okurunu yakından tanımayı önemsiyor. Ancak sosyal medyanın avantajlı olduğu kadar riskli de bir şey olduğunu unutmuyorlar, “Bir tuşla beğenmek/takip etmek mümkün ama yine bir tuşla bu beğeni ve takipten vazgeçmek de mümkün” diyorlar. Bu yüzden sosyal medya faaliyetlerinde denge ve istikrar tutturmak gerektiğine inanıyorlar.
EVEREST YAYINLARI
“Daha kişisel olduğu için Facebook tercih etmiyoruz”
Everest Yayınları, yeni çıkan kitaplarını sıcağı sıcağına okuyucusuyla paylaşmak için bir Twitter hesabı açmış. Ayrıca bu hesaptan gittikleri fuarları, söyleşileri ve imza günlerini de paylaşıyorlar. Twitpic.com’dan yeni çıkan kitaplarının kapaklarını ve kitapların önsözlerini paylaşan Everest Yayınları, böylece okuyucuların kitap hakkında fikir sahibi olmalarını sağlıyor.
Everest Yayınları editörlerinden Başak Güntekin, Twitter üzerinden gelen eleştiri, öneri ve yorumları da yakından takip edip mutlaka onlara geri döndüklerini anlatıyor. Diğer yayınevleri gibi Facebook’ta bir hesap açmamalarının nedenini ise, daha kişisel bir paylaşım sitesi olduğu için tercih etmediklerini söylüyorlar. Everest Yayınları, yılbaşında güzel bir kampanyaya imza atmıştı. Everest kitapları ile fotoğrafını yollayan okuyucularına kitap hediye eden yayınevi, bu tür kampanyalar düzenlemeye devam edecek.
İMGE YAYINLARI
En çok Facebook hesabı olan yayınevi
Twitter / Facebook
İmge Kitabevi Facebook’ta en çok hesabı bulunan yayınevlerinden biri. Facebook’ta yayınevi olarak iki hesapla yer alıyor. İmge Kitabevi hesabı Halkla İlişkiler birimi tarafından yönetiliyor, diğeri İmge Kitabevi Yayınları ise Twitter hesabı gibi editörler tarafından yönetiliyor. İmge Kitabevi adına da iki Facebook hesabı var: Kitabevi çalışanları tarafından yönetilen Kadıköy İmge Kitabevi Tutkunları ve Bodrum İmge Kitabevi çalışanları tarafından yönetilen İmge Kitabevi.
Sosyal medya hesaplarında resmi bir dil kullanmadıklarını anlatan İmge Kitabevi Yayınları Yayın Yönetmeni Şebnem Tabakçı, haftanın belli gün ve saatlerinde interaktif sohbetler gerçekleştirdiklerini söylüyor. Okuyucuların yayıneviyle ilgili tüm sorularına yanıt veriyorlar. Kitabını yayınlatmak isteyen bazı takipçiler de yayınevinin sosyal medya hesapları aracılığıyla yayınevine başvuruda bulunuyor. Tüm etkinlik ve duyurularını bu hesaplardan duyuran yayınevi, sosyal ağlar sayesinde okuyucularıyla daha kolay iletişime geçip alışkanlıklarını daha kolay ölçümleme şansına erişiyorlar. Kısa sürede ürettikleri şeyle ilgilenen insanlara ulaşabimle avantajı olduğunu düşünüyorlar.
APRIL YAYINCILIK
Yayıneviyle ilgili her şey paylaşılıyor
Twitter / Facebook
April Yayıncılık, Twitter ve Facebook’u aktif kullanan yayınevlerinden biri. Editörler tarafından yönetilen hesaplarda, yazarlarla ilgili son haberler, imza günleri, söyleşiler, konferanslar, yeni çıkan kitapların duyuruları, basında çıkan kitap ve yayınevi haberleri paylaşılıyor. Bu konuların yanı sıra, sosyal sorumluluk bakımından önemli olduğunu düşündükleri haber ve gelişmeler de takipçilerle buluşuyor.
Sosyal ağlarda samimi bir dille okuyucusuna ulaştıklarını anlatan April Yayıncılık’ın editörlerinden Nazlı Berivan Ak, birlikte çalıştıkları gönüllüler, stajyerler ve üniversite öğrencileri sayesinde bu iletişimi hep sıcak tuttuklarını söylüyor. Okurlarla doğrudan ve sağlıklı iletişim kurmada sosyal medyanın önemini tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki yayıncıların da fark ettiğinin bilincindeler. Bu açıdan kitapların doğru kanallarla doğru okurlara ulaşmasının önemli ayaklarından biri olarak sosyal medyayı görüyor ve bu alanı etkin bir şekilde kullanıyorlar.
NTV YAYINLARI
Ayda 3-4 kez kitap ödüllü yarışma
Twitter / Facebook
NTV Yayınları sosyal medyada Facebook, Twitter, Vimeo ve Foursquare hesaplarıyla yer alıyor. Facebook hesabından yalnızca yeni çıkan kitaplarını değil dillerle ilgili dünyadan ilginç haberler girmek gibi durumlar için de kullanıyorlar. Twitter hesabını da duyurular ve soru-cevaplar için sıkça kullanıyorlar. Vimeo’da ise reklam filmlerini topluyorlar.
Okuyucularıyla samimi ve dostça bir iletişim kuran yayınevi, kitaplarla ilgili gelen tüm soruları yanıtlıyor. NTV Yayınları ayda 3-4 kez kitap ödüllü yarışma düzenliyor. Tahmin edileceği üzere okuyucuların en sevdiği ve sabırsızlıkla beklediği etkinliklerden biri bu oluyor. Yayınevi takipçileri Facebook ve Twitter sayesinde aldıkları haberi çevresine ilk duyuran olmaktan da hoşlanıyor. Bu nedenle sosyal medya, iletişim kurmanın dışında en hesaplı tanıtım alanını da oluşturuyor bir anlamda.
SİREN YAYINLARI
‘İnternet üzerinden yazar adaylarından rekor başvuru alıyoruz’
Twitter / Facebook / Blog
Siren Yayınları, Twitter ve Facebook sayfalarının haricinde bir de blog tutuyor. Blog’un içeriğini ise yine yayınevinin editörleri hazırlıyor. Çağdaş edebiyata odaklı ve genç bir yayınevi olan Siren, sosyal medyanın sunduğu olanakları sonuna kadar kullanıyor. Siren Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Sanem Sirer, “Öncelikli çabamız, bu kanalları çağdaş edebiyata dair güncel ve geçerli bir diyalog sahası olarak kullanmak” diyor. Kitap duyurularını paylaşmanın ötesinde edebiyat dünyasının genelinde olan bitenlerden bahsetme ve buna bağlı olarak samimi bir dil tutturma çabasında Siren Yayınları.
Sirer, okuyucularıyla iletişimlerinin doğrudan ve anında geliştiğini anlatırken, esas kaygılarının kitaplarını ait oldukları edebiyat evreninde belli bir perspektife oturtmak ve yazının heyecanını paylaşmak olduğunu söylüyor. “Özellikle blog sayfamızın bu konuda başarılı olduğunu söyleyebilirim; hafta içi her gün güncellenen sayfamıza gelen tepkiler ve takipçilerimizin sadakati de motivasyonumuzu artırıyor” diyen Sanem Sirer, çeviri odaklı bir yayınevi olmalarına rağmen yerli yazar adaylarından rekor düzeyde başvuru aldıklarını da anlatıyor.
Yayınevi, kitaplardan pasajlar paylaşarak okurun bahsedilen kitabı okumasa dahi yazara dair fikir edinmesini sağlıyor. Türkiye’yi ziyarete gelen yazarları Etgar Keret’in imzalı kitaplarını, okuyuculara blog üzerinden bir kampanya dahilinde hediye etmişler. Blog sayfasında kurumsal mesajları görmeniz ise mümkün değil. Bu tür mesajlarını web sitelerinde veya geleneksel mecralarda vermeyi yeğliyorlar. Sanem Sirer, sosyal medyadaki durumu şöyle yorumluyor, “Sanal cemaatler içinde yaşadığımız bir çağdayız. Sosyal ağlar, ifade etme ve paylaşıma girme açısından paha biçilemez fırsatlar sunuyor.”
SEL YAYINCILIK
”Twitter daha eğlenceli”
Twitter / Facebook
Sel Yayıncılık, grup ve kişi olmak üzere Facebook’ta iki hesaba sahip. Grup hesabından sadece yeni çıkan kitaplarının duyurusunu, kişi hesabından ise kitaplarıyla ilgili çıkan yazıları ve okuyucu görüşlerini paylaşıyorlar. Sel Yayıncılık editörlerinden Bilge Şancı, kişi hesaplarında toplumsal gündemlerin kaçınılmaz olanları ile ilgili duruşlarını da belirttiklerini söylüyor. Twitter hesabını daha aktif kullandıklarını anlatan Şancı, bunun nedenini de Twitter’ı daha eğlenceli bulduklarını söyleyerek açıklıyor.
Sosyal ağlarda kurumsal ancak medyanın sosyalliğine uygun bir biçimde pek resmi olmayan bir dil kullanıyorlar. Bu hesaplarda yayınevi ile ilgili tüm önemli haberlerin, aktivitelerin duyurularını yapıyorlar. Şancı yayınevleri açısından sosyal ağları şölye değerlendiriyor, “Okurla direkt iletişim kurmak ve tepkileri dolaysız almak açısından oldukça önemli. Daha önce ancak yayınevine kadar gelen ya da bize mail atma uğraşına girmiş okurlardan görüş alabiliyorken, şimdi hem olumlu hem de olumsuz anlamda oldukça hızlı geri dönüş alabileceğiniz bir alan açıldı.”
OKUYAN US YAYINEVİ
“Biz okuyucularımızla eğlenmeyi tercih ediyoruz”
Twitter / Facebook
Okuyan Us Yayınevi’nin, Facebook’ta ve Twitter’da Okuyanus, Dizüstü Edebiyat ve 1 Kadın 2 Salak olmak üzere üçer hesabı var. Yayınevi, sosyal medya konusunda Bigumigu İletişim Trendleri Danışmanlığı ile ortak çalışıyor. Hesapların hepsini okuyucularıyla karşılıklı diyalog halinde yönettiklerini anlatan Okuyan Us Yayınevi Yayın Yönetmeni Ebru Demetgül, yeni çıkan kitap duyuruları ve yenilikleri paylaşmanın yanında bir komunite oluşturabileceklerini düşündüklerini söylüyor. Özellikle Dizüstü Edebiyat serisiyle hızla artan takipçileri, Facebook sayfasında kendi içeriklerini üretiyor. Takipçiler kitaplarla ilişkilerini paylaşıyor, kitaplarıyla fotoğraf çektirip burada yayınlıyorlar.
Demetgül, “Geleneksel medyayı takip etmeyi azalttık diyebiliriz, sosyal medya üzerinden okuyucularımızla iletişimimizi rahat ve hızlı bir şekilde kuruyoruz” diyerek sosyal medyanın yayıncılık üzerindeki etkisine de değiniyor. Okuyan Us’un sayfalarında bloggerlar kendi bloglarının tanıtımını yapabiliyorlar ve bu sayede kendilerini buraya ait hissediyorlar. Sosyal ağlar üzerinden henüz bir kampanya veya yarışma yapmayan Okuyan Us, bunun nedenini şöyle açıklıyor, “Bu şekilde takipçi toplama yoluna hiçbir zaman gitmedik. Çünkü bu, bize göre eşit olmayan bir ilişki kuruyor. Biz okuyucularımızla beraber eğlenmeyi, partiler düzenlemeyi, her yeni kitapta beraber heyecanlanmayı tercih ediyoruz.”
Sosyal medyanın yayınevleri için de bulunmaz bir fırsat olduğunu söyleyen Demetgül, sosyal ağların kitap sektörünün ve okuyucusunun izole olmuş imajını tamamen yıktığını anlatıyor. Kitaplara geri dönüşler anında alınıyor, takipçilerle bir süre sonra arkadaş gibi oluyorlar. Sosyal medyada bir varlık oluşturacak kadar vakit geçiren kesimin sanıldığından daha güçlü bir kültür birikimi olduğunu söyleyen Demetgül, bu havayı kimi zaman solumanın kimi zaman da yaratmanın büyük bir fırsat olduğunu da ekliyor.
NOTOS KİTAP
“Yayınevinin mutfağından bilgiler paylaşıyoruz”
Twitter / Facebook / Blog
Notos Kitap, kurulduğu günden bu yana interneti etkin bir ilişki platformu olarak kullanmayı amaçlıyor. Yayınevinin kurucusu Semih Gümüş, “Olanaklarımız kısıtlıysa, bunu internet aracılığıyla aşabileceğimizi düşündük” diyor. Yayıncılık dünyasının ilk yayıncılık blogu olan Notos Blog’u Temmuz 2007’de aktif olarak kullanmaya başlayan yayınevi, daha sonra Twitter ve Facebook’taki iki hesabıyla okuyucusuna ulaşmaya başladı.
Notos Kitap, blog üzerinden yayınevinin ve derginin mutfağından bilgiler paylaşıyor. Bu arada tepki gösterecek konulara da duyarsız kalmayıp onu da dile getiriyorlar. Okur yorumlarına yanıt verirken olumsuz eleştirilere karışmıyorlar. Zaman zaman kitap yarışmaları ve satış kampanyaları yapan Notos Kitap, bu sayede okurlarıyla yakın bağlar kuruyor. Gümüş, yayıncılık açısından sosyal medyanın önemini ise şöyle değerlendiriyor, “Yayıncıların pek çoğu henüz tam fark edemedi ama sosyal medyanın yayıncılıktaki yerinin önemli olduğunu, gelecekte çok daha önemli olacağını düşünüyorum. Yıllardan beri böyle düşünüyorum. Notos da gitgide daha etkin kullanmaya başladı.”
RESİF KİTAP
“Hepimiz keyifli bir yarış içindeyiz”
Twitter / Facebook
Sıra dışı kitaplar yayımlayan Resif Kitap, blog tutmayı da denemiş daha önce fakat Twitter ortaya çıkınca blogu ihmal etmişler. Twitter ve Facebook hesaplarını iki kişi yönetiyor ve klasik kitap tanıtımı yapmaktan uzak duruyorlar. Yeni kitap tanıtımı yapacakları zaman eğlenmek ve takipçilerini eğlendirmek istediklerini söyleyen Resif Kitap Genel Yayın Yönetmeni Anıl Bilge, son çıkardıkları “Dünya Nasıl Yönetilir?” adlı kitaplarıyla ilgili paylaştıkları fotoğraflar ve YouTube’a koydukları Darth Vader videosunun ilgi gördüğünü anlatıyor. Kitaplarıyla ilgili o an paylaşmak istediklerini anında paylaşıyorlar, bunun da en iyi örneği bir kitabın matbaada basılan kapağının fotoğrafını çekerek paylaşmaları olabilir.
Edebiyat bloggerları ile iletişim içinde olmaya gayret eden Resif Kitap, takipçileriyle daha çok arkadaşça bir dil kullanıyor. Okuyucularla aralarına mesafe koymayan yayınevi, hem Facebook hem Twitter’da yeni kitapları hakkında yazdıkları ve paylaşılmasını istedikleri mesajları kendi takipçileri ile paylaşan kişiler arasında çekiliş yapıp onlara hediyeler veriyor. Bilge, “Sosyal medya, yayıncılık sektöründe daha küçük çapta yayınevlerinin gelişiminin önünde duran bazı engelleri–özellikle yüksek reklam bedelleri ve görünebilirlik gibi—aşmak için kolay ve bedava bir yöntem sunuyor. Sosyal ağlarda aslında hepimiz keyifli bir yarış içindeyiz diyebiliriz” diyor.
AYRINTI YAYINLARI
“Sosyal medyadaki hız umulmadık bir kitabı başarılı kılabiliyor”
Twitter / Facebook
Ayrıntı Yayınları sahiplerinden İlbay Kahraman, sosyal ağlarda her geçen gün daha aktif olabilecekleri bir çizgi belirlediklerini söylüyor. Gelecek dönemlerde etkileşimlerini daha artıracaklarını anlatan Kahraman, “Sosyal medyada iletişim çok hızlı. Bilgi de çok hızlı ve bazen öngörüsüz olarak yayılabiliyor. Umulmadık bir kitabın başarısını sağlayabiliyor örneğin” diyor. Okuyucularıyla kitap tanıtımlarını, kitaplarından alıntıları ve yayın dünyası ile ilgili bilgileri paylaşan yayınevi, samimi bir dil kullanıyor.
Okuyucularının ilgisini pek çok yönden kazanmaya çalışan Ayrıntı Yayınları, haftalık kampanya ve yarışmalar düzenliyor. Kahraman, yayıncılığı sosyal medya alanında şöle değerlendiriyor, “Kitap, geri dönüşü uzun zaman alan bir ileti. Ancak sosyal medya ile kısa sürede, hızlı bilgilendirme ve bilginin geri dönüşümü açısından gerekli ve faydalı bir alan yaratılmış oldu. Okurla interaktif ve sıcak bir ilişki kurulabildiği gibi, herhangi bir kitabın okuyucuda bıraktığı izlenimi hızla gözlemleme imkânına da sahibiz artık.”
TİMAŞ YAYINLARI
“Sosyal medya fırsatını iyi kullanmalı”
Twitter / Facebook
Facebook’ta sahip olduğu yaklaşık 55 bin takipçiyle Timaş Yayınları, Facebook’u kullanmaya başlayan en eski yayınevi diyebiliriz. SosMedya ajansıyla birlikte sosyal ağlarını yöneten Timaş Yayınları, okuruyla iletişim kurarken genel olarak içten bir dil kullanıyor. Okur görüşleri, yayınevinin pazarlama ve üretim stratejilerini şekillendirirken onlara yol da gösteriyor.
Timaş Yayınları Kurumsal İletişim’den Ebubekir Kalkan, sosyal ağlar üzerinden sık sık duyuru yaptıklarını söylüyor, “Zaman zaman kampanyalarımız da oluyor. Burada daha çok özel Facebook uygulamaları ile ilerliyoruz. Mesela bugünlerde yeni bir uygulama olarak ‘arkadaşlarına kitap tavsiye et’ kampanyamız başlayacak.” Sosyal medyanın yayınevleri için önemli bir fırsat olduğunu söyleyen Kalkan, bu fırsatı iyi ve doğru kullanmak adına okurla olan iletişimi hep canlı tutmayı önemsediklerini anlatıyor.
LİBERTE YAYINLARI
“Yayıncılar arkadaş bulma konusunda daha şanslı”
Twitter / Facebook / Blog
Liberte Yayınları, sosyal ağlarda etkin olan yayınevlerinden biri. Facebook ve Twitter kullanan yayınevinin bir de blogu var. Tüm hesapları editörlerin yönettiğini anlatan Liberte Yayınları Genel Yayın Koordinatörü Selçuk Durgut, okuyucularıyla iletişimi sıklıklı Facebook üzerinden kurduklarını söylüyor, “Sorulan tüm sorulara ilgili kişi tarafından yanıt veriliyor. Görüş ve öneriler aldığımız kadar, görüş ve önerilerimizin sorulduğu bu alanlarda, okurumuzla fuar alanında bir kitap hakkında konuşur gibi bir atmosfer oluşuyor.”
Sosyal medyayı yeni çıkan / çıkacak kitapları duyurmanın yanı sıra, yazar veya çevirmenlerle birilkte kalabalık gruplar halinde tartıştıkları günelri bildirmek amacıyla da duyurular yapıyorlar. Fakat blogu daha derinlikli kullanmaya özen gösteriyorlar. Durgut, “Blogumuzda kitap değerlendirmeleri yayınlıyoruz, bazı kitaplarımızın önsözlerini yayınlıyoruz. Böylece okur için internet sitemizi sadece kitabın fiyatı ve arka kapak yazısından ibaret vitrinden farklı bir mecra haline getiriyoruz” diyor.
Kitap için yapılabilecek nesnel ve duygusal tanımların birçoğunun sosyal medya için de tekrar edilebileceğini anlatan Durgut, “Herkesin okur-yazar olduğu yeni bir sosyal dünyada yayıncıların arkadaş bulma konusunda daha şanslı olduğu aşikar” diyerek yayıncılık üzerinde sosyal medyanın etkisini değerlendiriyor. Durgut, okurla yayıncının temasını çok daha geniş bir platformda sağlayabilme becerisi yönünden sosyal medyanın kayıtsız kalınamayacak derecede cazip imkanlar sunduğunu söylüyor.
kaynak: yeni medya düzeni
yazar: nihan bora