https://juragankomik.com
Perşembe , 2 Mayıs 2024

Tag Archives: geçmiş

Kapanan değişen ve gelişen sosyal paylaşım siteleri

Bilgisayarla ve internetle beraber hayatımıza giren hatta bununla da kalmayıp neredeyse hayatımızı ele geçiren, belleğimizi kimliğimizi allak-bullak eden mecra kısa adıyla Sosyal Medya. Evet, çoğumuz deriz acaba bilgisayarlar, cep telefonları yokken ne yapmışız! Bir şekilde günü kurtarmayı başarabilmiş ya da başaramamışızdır. Ancak internet iletişimi artık öyle bir noktaya geldi ki nasıl matbaa Avrupa‘nın değerlerini, ekonomisini, siyasetini, kilisenin rolünü değiştirdiyse, internet üzerinde oluşan sosyal ağlar da bizim yaşadığımız dünyanın çehresini değiştirecek keza değiştiriyor da… Şu anda bilindiği üzere cep telefonlarımıza kadar girip günlük hayatımızın bir parçası haline gelen çok sayıda sosyal paylaşım sitesi var. Kuşkusuz bunların en bilineni ise Facebook ve Twitter. Peki insanlar bu günkü paylaşım sitelerinin olmadığı yıllarda internetten nasıl sohbet ediyor ve paylaşımlarda bulunuyordu? Anlık Mesajlaşmadan Sosyal Paylaşım Sitelerine Hemen akla ilk olarak sohbet programlarının atası olarak da bilinen mIRC (Mardam Khaled Bey Internet Relacy Chat) yani IRC sunucularına bağlanarak kullanıcıların birbirleriyle internet üzerinden sohbet etme olanağı veren …

Devamı »

Artık Kendine Gel Tarihçi!

Çocukluğumdan buyana ilgi alanıma girer tarih. Görsel zekâ olmam mukabilinde çoğu konuşmalardan, çoğu resimlerden, buluntulardan yola çıkarak bir çok araştırmalarım neticesinde hep hissettiğim istikametin tam merkezine çıkmıştır yolum… Bunun için biraz inat, biraz sabır, biraz da düşünüp sorgulamak yetiyor insana… Evet, bu yüzden hep tarihi kimlerin yazdığını merak etmişimdir. Sahi tarihi kim veya kimler yazar? Tarihi bilenler mi? Yoksa hikâyeciler mi yazar? Biri çıkıp, tarihçilerin hep doğru söylediklerini, yalancı olmadıklarını söyleyebilir mi bize? Bugün 1000 yıllık bir geçmişi olan bu ülke insanlarından hiç düşünmeden sormadan ve bunu araştırma zahmetine girmeden kendi öz tarihini yargılayan, hatta ondan utanan, yetmez gibi iftiralar düzen Kemalist’lerin, tarihin bir masal değil de tamamen gerçeklerden oluştuğunu iddia edebilirler mi bize? Eğer öyleyse ve inandıkları tarihçiler düş gücü ve büyülü bir senaryo tekniğiyle yazmadıysalar bir zahmet bunu belgelesinler bize… Ben, Osmanlı’nın bir sömürge imparatorluğu olduğuna katiyen inanmıyorum. Peki, siz inanabilir misiniz? Ben İbrahim’in gerçekten bir deli, Abdülhamid’in …

Devamı »

Geçmişe Özlem

İnsan geçmişi özler elbette. Anneyi sevmek, yaratıcıya inanmak, ölümü yaşamak gibidir geçmişe duyulan özlem. Tabiatıyla bu doğal olanıdır işin çünkü bu his yoğundur ve hiçbir engeli de tanımaz… Dünyanın içinde yaşayan biz yerliler görmeli ki geçmiş hızla bizden uzaklaşıyorken, gelecek düşüncenin kalıplarını zorlayan yeni çehrelerle bize doğru hızlı bir şekilde yaklaşıyor diyebiliriz.. Evet, denizler berrak maviden bulanık griye dönüşüyor, çocuklar oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşmıyor, babalarda öğüt yerine “ihtiras” sözcükleri dolduruyorsa çocukların kulaklarından beyinlerine, geçmişi özlemek ister istemez daha bir mânâ kazanıyor. Geçmişe özlemin yeri ve zamanı yoktur. Şuan dahi mübarek Ramazan ayında yerli yada yersiz eskiden kalan bir özlemim olarak canım “yufka ekmek” istiyor sebepsiz.. Hani köylerde üç taş üzerine kurulu sacın üzerine serilen yufka ekmeği önce annelerimiz bakır leğenlerde kabarmış hamur olarak, sonra o kızgın sacın üzerinde yayıldıkça yayılan beziyi odunların korlanmış sıcaklığında pişirirler ve her tarafa un kokusu yayılır insanın tam bu noktada yüreği gerçekten eskiye olan özlemin sıcaklığı …

Devamı »