Genel

Geçtiğimiz seneye kadar dünyanın en pahalı kulüplerinden Barcelona’da oynayan ve dünyanın en iyi futbolcularının arasında gösterilen Thierry Henry Müslüman oldu.  Ne mutlu O’na! Anelka ile Ribery’nin etkisi El – Cezire Spor kanalında yaptığı röportajda Senegal asıllı futbolcu hidayete erdiğini alenen duyurdu. Henry’nin açıklamasına göre bir dönem Türkiye’de futbolculuk yapan ve bu süreçte hidayete vasıl olabilen Anelka (Abdul Salam Bilal) ile Ribery’den müsbet yönde etkilenmiş ve onlarla konuşmasıyla kendisini İslâm’a yakın hissetmiş. Müslüman olduktan sonraki yaşantısından gayet memnun olan Fransız oyuncu, arayış içinde olanları yanlış yerlere değil yalnız etraflarına bakmaya, dünyayı gözlemlemeye davet ediyor. Aradığı her şeyi Kuran’da bulduğunu belirten futbolcu, şükrünü O’na secde ile yerine getirdiğini belirtti. Birkaç senedir Müslüman olduğu hakkında çeşitli söylentilerin olduğu futbolcu, böylelikle İslamla şereflendiğini alenen duyurmuş oldu. Elbette O İslâma girerek şeref vermedi, ziyadesiyle şeref gördü. Rabbimiz bu şerefe liyakatini sürdürebilmeyi nasip etsin, Allah mübarek etsin. Biz Müslüman doğmuşlara da Rabbim dinimizin kıymetini unutmamamızı nasip …

#akpyeoyvermeyecegim ‘in dunya çapında trending topics olmasının hemen ardından #chpyeoyvermeyecegim akımı başladı ve o da dünya çapında en çok konuşulan konular arasına girdi. seçim öncesi tam bir kapışma havasında geçen bu tweetlerden bazı örnekler şöyle; ovguyagiz‎: #akpyeoyvermeyecegim dunyada trend ama basbakan olaya el atti herhalde turkiyede trend chpyeoyvermeyecegim.. #akepeillegalislerpesinde ‎ sairimsi‎: lafla değil ülke, peynir gemisi bile yürümediği için #chpyeoyvermeyecegim ‎ @Mhmetsa: şuan akp liler başta yalaka yağdanlık ahmet teczan olamk üzere chpyeoyvermeyecegim mi başlattı.turkiyede TT oldu ‎ fatyhkito‎ #chpyeoyvermeyecegim ortalığın amk lar ‎ canergz‎: “Lider” ya da “Yöneticilik” vasfı taşımayan birini ülkemin başına geçemez. #chpyeoyvermeyecegim #kimseyeoyyokaq ‎ NazliToyal‎ : #chpyeoyvermeyecegim çünkü Cevat Durak ve Aziz Kocaoğlu beklentileri karşılayamıyor artık ‎ habercimurat:‎ chp ve akp savaşı yaşıyor şuan twitte… #akpyeoyvermeyecegim ve #chpyeoyvermeyecegim karşı karşıya, bakalım sonuç nice olacak ‎ elifile‎: harbiden chpye oy vermeyeceğim! #chpyeoyvermeyecegim ‎ @onurguleryuz: biri bana açıklasın dünyada #akpyeoyvermeyecegim ttken nasıl türkiye sıralamasına giremiyor ve ilk sırada …

Gün itibariyle Twitter hareketli günlerinden birini daha yaşıyor bir yanda #akpyeoyvermeyecegim diyenler, diğer yanda #chpyeoyvermeyecegim diyenler. İşin kötüsü bu eyleme katılanlar arasında neden oy vermeyeceğini doğru düzgün açıklayan pek nadir. Çoğunluk oy vermeme nedenini hakaretle süslüyor. Bu tablo karşısında kara kara düşünmemek elde değil. Hakaret ve küfürleri burada paylaşmayacağız  fakat  gerekçelerden biri var ki gerçekten kara kara düşündürüyor insanı.   DÜNKÜ DEPREM DEĞİLDİ 19 MAYISTA ATAMIN KEMİKLERİ SIZLADI #akpyeoyvermeyecegim erenyetiskin #akpyeoyvermeyecegim cünkü meclis tv de badem bıyık görmek istemiyorum madozan #akpyeoyvermeyecegim verenide sevmeyeceğim.   BenilSibel #akpyeoyvermeyecegim çünkü her gün Ataturk’un bize bıraktığı hitabeyi okuduğumda kast ettigi düşmanların bunlar olduğunu görüyorum Bir de zaman zaman komplo teorisyenleri giriyor devreye. Ertugrulozan Adamlar twitter ile bile oynuyorlar.Trends te en üstte olan #akpyeoyvermeyecegim , birden #chpyeoyvermeyecegim oldu. yok artık ! Tabi karşı taraftan da aynı iddia gelmekte gecikmiyor: selimaydogdu ve bomba… trends’den #chpyeoyvermeyecegim kayboldu ve yerine #akpyeoyvermeyecegim geri geldi.. bu nasıl bir manipülasyondur… Chp ye …

Evet başarabiliriz; Herkesin kendi olduğu için mutlu olabileceği bir Türkiye düşün. Her türlü duygu ve düşüncenin kendini ifade edebildiği bir Türkiye düşün. Farlılıkların zenginlik olarak benimsendiği bir Türkiye düşün. Her türlü önyargının köreldiği bir Türkiye düşün. Düşünceden ziyade insan odaklı bir sistemin yerleştiği bir Türkiye düşün. Gül bahçesinden ziyade çiçek bahçesine benzeyen bir Türkiye düşün. Herkesin refah içerisinde mutlu olduğu bir Türkiye düşün Her türlü zenginliği yaşatan tek ve bütünleştirici bir eğitim sistemine sahip bir Türkiye düşün. Bot seslerinin meclis salonunda yankılanmadığı bir Türkiye düşün Güçler ayrılığının sözde değil özde uygulanabildiği bir Türkiye düşün Çanakkale de ki o aziz ruhun toplumumuz ve özellikle güvenlik güçlerimizde şaha kalktığı bir Türkiye düşün Korku imparatorluklarının yıkılıp yerine sevgi ve hoşgörü imparatorluklarının kurulduğu bir Türkiye düşün Geçmişiyle yüzleşip geleceğe umutla bakan bir Türkiye düşün Özgürlüklerin sınırlarının çizilebildiği ve yaşanabildiği bir Türkiye düşün Gelenek ve göreneklerimize uyarlanmış bir eğitim sistemine kavuşmuş bir Türkiye düşün Öğrencilerin …

Ne desem boş, adamlar bana kuracak cümle bırakmamış ki. Samimiyetinden zerre şüphe etmediğim bir dostumun ricası üzerine buraya ekliyorum, linkini de vereyim; http://cogitosozluk.org/post.php?eid=67477. Aşağıdaki manifestoda yer almayan gözlemlerimden bahsedeyim; mevzubahis sözlüğe göz attım, hatta okudum epey bi tanım, yazar da oldum ne yalan söyliyim. Aşağıda bahsedilen çizgiye yaklaşmışlar fakat bazı noktalardan tam oturmamış, yeni bir sözlük olmanın handikaplarını yaşıyorlar. Israrla vurguladıkları, yorumu ve bilgiyi mizahi olarak sunma yönleri gelişmiş sağlam kalemler var gerçekten de, benim gördüğüm kadarıyla aklımda kalanlardan ‘uvey’ ve ‘trequartista’ bunlardan ikisi. Sözlüğün kimlik olarak çeşitliliği hedeflemesi güzel lakin dengeleri oluşturmak zor olabilir, burdan uyaralım kendilerini. Başka ne var, mesela yönetim bir hayli ilginç tanıtım faaliyetlerinin hazırlığı içerisinde imiş, iddialı olmak iyidir lakin iddia ispatı elzem kılar. Formatsavar diye  acayip bir girişimleri oldu, gayet orjinal bir başlıktı, yönetimin icadı, deneme süresince epey ilgi görmüş ama sanırım bazı yazarlar tarafından sözlüğün yapısına ters olduğu fikri ortaya atıldı, bu hususta da çok seçenekli bir oylamaya gidildi ve yeni …

Mavi marmara gemisi geçen sene ki Gazze filosunun lideri olarak ön plana çıkmış, Vahşi İsrail saldırısında bu gemideki 9 türk aktivist şehid olmuştu. bu saldırıdan sonra gazi mavi marmara tüm dünyada özgürlüklük sembolü olmuş hatta ispanya gibi ülkelerde adına heykel bile dikilmişti. Şimdi tam 1 yıl sonra Mavi Marmara yeniden filistinli kardeşler için, dünyanın mazlum masum ve mağdurları için yola çıkıyor. Avrupa’dan başlayacak olan ikinci filo hareketine Türkiye’den gazi mavi marmara katılıyor. israil saldırılarının olduğu gün olan 31 Mayıs akşamı Taksim’de bir yürüyüş planlanıyor, saat 21:30 ‘da olacak yürüyüş tünel’den başlayıp taksim meydanında son bulacak. meraklıları bilirler geçen sene #mavimarmara ismi twitter’da dünya çapında trending topics yani en çok konuşulan konu olmuştu. şimdi yine #mavimarmara türkiye çapında trending topics’e giriyor. mavi marmara ve filo resmi adresler şöyle; http://www.facebook.com/ihhtr http://www.facebook.com/ikincifilo http://twitter.com/ihhinsaniyardim 2.filoya katılmak üzere yaklaşık 1 milyon gibi rekor bir sayı bekleniyor filo katılım başvuru formu ise şu adrestedir. http://www.ihh.org.tr/filo-katilim-formu/tr/ sosyal …

kendisinine “farklı ülkücülük” ismi takan grup daha önce pislik 1 pislik 2 pislik 3 pislik 4 isimli videoları yayınlamışlardı. bu videodaki isimler istifa etmek zorunda kalmıştı. şimdi de pislik 5 pislik 6 pislik 7 pislik 8 pislik 9 pislik 10 videolarındaki isimleri açıkladıklar, işte o isimler ve video içerikleri; “ PİSLİK 5 ” MEHMET EKİCİ BAHÇELİ’NİN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI (KEÇİÖREN’DE ÖĞRETMEN TUTKUSU) “ PİSLİK 6 ” OSMAN ÇAKIR BAHÇELİ’NİN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI (YENİMAHALLE’DE SEKRETERİ İLE YAŞANAN ZAHMETLİ FANTEZİLER) “ PİSLİK 7 ” MUSTAFA CİHAN PAÇACI BAHÇELİ’NİN GENEL SEKRETERİ (ORAN VE KÖROĞLU’NDA EVLİ VE ÇOCUKLU SEKRETERLERLE ÇOK ÖZEL İLİŞKİLER) “ PİSLİK 8 ” MEHMET TAYTAK BAHÇELİ’NİN BAŞKANLIK DİVANI ÜYESİ (SİARM’DA PARTİ STRATEJİSİ GÖRÜŞMELERİ VE KADINLARLA ÇOK RENKLİ DAKİKALAR) “ PİSLİK 9 ” ÜMİT ŞAFAK BAHÇELİ’NİN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI (SİARM’DA PARTİ STRATEJİSİ GÖRÜŞMELERİ VE KADINLARLA ÇOK RENKLİ DAKİKALAR) VE BOMBA FİNAL “ PİSLİK 10 ” AHMET DENİZ BÖLÜKBAŞI BAHÇELİ’NİN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI …

E-Girişimcilik Araçları ve Türkiye’deki e-Girişimciler Üzerine Bir Araştırma / E-Entrepreneurship Equipments and an Investigation on E-Entrepreneurship in Turkey A. Samet Haşıloğlu, M. Dursun Kaya, Selçuk Burak Haşıloğlu Özet: Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, beraberinde yeni işletmecilik ve girişimcilik yaklaşımlarını da getirmiştir. Bir başka ifade ile yaşanan bu değişimler, teknolojinin sürekli ve hızlı gelişmesine ve iletişim ağlarına dayalı yenilikçi e-ticaret kavramlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. İşletmecilik anlayışında yaşanan bu yenilikler, doğal olarak e-girişimcilere de yansımıştır. Bu çalışmada Türkiye’deki e-girişimcilik uygulamalarının ne ölçüde stratejik yürütüldükleri araştırılmıştır. Araştırmada örnekleme yöntemi ile elde edilen veriler, e-anket form aracılığı ile toplanmıştır. Anahtar Kelimeler: e-girişimci, e-ticaret, internet pazarlama E-Entrepreneurship Equipments and an Investigation on E-Entrepreneurship in Turkey kitabı indirmek için tıklayınız: http://e-dergi.atauni.edu.tr/index.php/SBED/article/view/5975/5761

Yazar: Marko Papic, Sean Noonan Çev. Ece Dündar 2011 yılının ilk aylarında Kuzey Afrika ülkeleri başta olmak üzere yakın coğrafyada gözlenmekte olan ve ülke yöneticilerinin görevden uzaklaştırılmasına kadar varan kitlesel halk hareketleri sosyal medya olgusu bağlamında ele alınmakta ve bu doğrultuda sosyal medyanın bir protesto aracı olarak kitlelerin harekete geçmesindeki rolü tartışılmaktadır. indirme adresi: http://www.tk.kutuphaneci.org.tr/index.php/tk/article/view/2271/4312

Önce basılı halden e-kitaba dönüştüler. Dijital dünyaya ayak uydurmak zorundalardı. Çünkü, belki biraz erken olarak, e-kitabın basılı edisyonları yok edeceği bile konuşuldu. Çok geçmeden her alanı etkisi altına alan sosyal ağlar yayınevlerine de uğradı. Türkiye’nin en önemli yayınevleri hemen kolları sıvadı ve Facebook, Twitter başta olmak üzere sosyal ağlarda yerlerini aldı. Türkiye’nin önde gelen yayınevleriyle sosyal ağlarda neler yaptıklarını ve sosyal medyanın yayıncılığa olan etkilerini konuştuk. CAN YAYINLARI “Sosyal ağlarda diğer markalarla da rekabet ediyoruz” Twitter / Facebook Can Yayınları’nı, bugünlerde Facebook üyelerine dağıttığı kitap hediyesi ile sıkça duyuyoruz. Beyoğlu’ndaki Can Kitabevi’ne gidip isminizi söyleyip hediye kitabınızı seçebiliyorsunuz. Sosyal medyayı en aktif kullanan ve kullanıcıları ile sürekli iletişim halinde olan Can Yayınları’nın, 2 ay önce açtığı Facebook sayfasında 30 bin üyesi, Twitter’da ise 3 bin 500 takipçisi var. Yıl sonuna kadar Facebook’ta 100 bin üyeye ulaşmayı hedefleyen yayınevi, sayının artması kadar etkileşim ve bağlılık kavramlarını da önemsiyor. Can Yayınları Satış …

google-site-verification: google95ece40b51dd74bd.html

Bundan tam beş yıl önce bugün Türkiye’de Danıştay’a bir saldırı düzenlendi. Başörtüsü aleyhine karar veren Danıştay dairesi Alparslan Arslan adında bir avukat tarafından toplantı halinde basıldı. Hakimlere kurşun sıkıldı. Bu saldırıda hakimlerden Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetti. Saldırı Türkiye’de şok etkisi yarattı. Saldırının başörtü aleyhine karar vermiş hakimlere başörtü nedeniyle saldırıldığı ileri sürüldü. Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesi adeta bir siyasi mting haline getirildi. Bir çok dindar insan bu olayın başörtü nedeniyle olmasından ötürü töhmet altında kaldı. Ancak zamanla ortaya çıkan bazı olaylar bu saldırının arkasında başka olayların olduğunu gösterdi bize. Bu saldırını olduğu sıralarda bazı köşe yazarlarının yazdıkları yazılar çok ilginç; Can Dündar- 18 Mayıs yani saldırıdan sadece bir gün sonraki yazısı bugün okunduğunda ibretlik bir portre çiziyor; Can Dündar’ın yazısının başlığı; “İran’da mı eğitildi.” Can Dündar’a Alparslan Arslan’ın İran’da eğitildiği yönünde bir telefon geliyor. O da olayın hemen ertesinde bunu anında yazıya döküyor. saldırgan için “”Allah’ın askeri” olduğunu söyleyen …

Ekşi Sözlük‘ün açılmasından sonra sözlük formatı türk internet kullanıcısı tarafından kolayca benimsendi. Fakat yine de sözlük bir underground mekan olarak bilindi; “google arama sonuçlarında çıkan sadece eleştiriden oluşan resimsiz site” olarak bilindi. Zira frame yapısı sebebi ile left ve top frameler kullanıcı tarafından görülemiyordu ve kemik kadronun oluşturduğu içerik daha çok alaycı ve ironik entrylerden oluşuyordu. Dördüncü neslin sonuna doğru yavaş yavaş bilinirliği artan Ekşi Sözlük medyada baş göstermeye başladı ama esas vurgunu altıncı nesil yazar alımları (miğferdibi çaylak alımları) ile birlikte yaptı ki bu da 2006 yılına denk gelmekte. Türkiye’de Sözlük denildiğinde ve bir zaman çizelgesi çıkarttığımızda 1999 yılında kurulan Ekşi Sözlük ilk sırayı almaktadır. Klon mantığını ilk ortaya çıkartan Ekşi Sözlük’ün aşırılan kodları ile açılan “marvin rehber“dir. Bu sözlük gerek içerik, gerek yazılımını doğrudan araklandığı için Ekşi Sözlük yazarları ve ssg’nin haklı isyanı ile karşılaşmış ve süregelen zamanda kurulan basit klonlar da sözlük yazarları üzerinde “negatif” bir izlenim …

Arap ülkelerindeki halk ayaklanmaları sosyal paylaşım ağlarına olan talebi artırdı. “Sanal flört” hizmeti sunan “Badoo” paylaşım sitesi de bu sayede üye sayısını artırmayı başardı. Peki bu nasıl oldu? Tunus ve Mısır’da gerçekleşen sivil devrimin ardından, diğer birçok Arap ülkesinde başlayan halk ayaklanmaları, internetin gücünü bir kez daha ortaya koydu. Facebook ve Tweeter gibi sosyal paylaşım ağları protestoların organize edilmesinde önemli bir araç oldu. Ve yüz binlerce kişiyi bir araya getiren bu iki sosyal paylaşım sitesi engellenince, gizli bir kahraman daha ortaya çıktı. “Badoo” adlı sosyal paylaşım sitesi 100 milyondan fazla üyesiyle “sosyal paylaşım ağları” arasında adından söz ettirmeye başladı. “Badoo”, ilk olarak sanal flört ve eş bulma fikriyle geliştirildi. Dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların kısa sürede tanışmalarına aracılık ediyor. Ancak üyelerinin yoğun olduğu Arap ülkelerindeki halk ayaklanmasıyla farklı amaçlara hizmet eden bir sosyal paylaşım ağına dönüştü. Şirket yöneticileri, “Sanal flörtlerin, gerçek protestolara” katkı sağladığını gösteren önemli veriler ortaya çıkardı. Badoo’nun …

an itibariyle erişim sağlanamayan inci sözlük’e şöyle bir saldırı notu bırakılmış; *deneme saldırısı an itibariyle başarıya ulaştı yaklaşık 55 saat içerisinde yitecek sözlük. 4 bin 793 yazara online olduklarında entry kasma programı adıyla hesap adı yollanmış ve kullanan 419 yazarın hesabı ele geçirilmiştir. moderatör girişlerinin engellemesi için oşkola hata oluşturucu admin bilgisayarlarına işlenmiştir. bu açık seçik bir tehdit değil, duyurudur. seçim çalışmalarını engellemek ve inci sözlük’ ü, sözlükspot’ ta var olduğu sürece kapalı tutmak için yaklaşık 5 değişken oldiralgi ile sözlük 26 gün ( gün sayısı artıp, azalabilir ) boyunca kullanılamaz hale gelecektir. inci sözlük ahalisine duyurulur. admin inci flütü dik koy, anarşizmi hissedeceksin. by her seyi kapatma butonu. saldırı hakkında http://inciyesaldir.blogspot.com

bugünkü TOBB Genel kurulundan sonra twitter’a şahsi açıklamalar yapan TOBB Başkanı Rıfat Hisarçıklıoğlu , anketlerin yanılacağını, Kemal kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’dan daha çok alkış aldığını belirttiği tweet’ini 5 dakika sonra sildi. işte o tweetler;

Erovizyon Şarkı Yarışması’nda Azerbaycan birinci oldu. Hayırlı olsun, zaten birkaç senedir hiç umulmadık ülkelerden yüksek puanlar alan bir ülkeydi, hatta geçen sene ‘seneye de Azerbaycan’a verirler birinciliği..’ geyiği dönüyordu, o da gerçek oldu. Bizim 80’li yıllardaki halimiz gibi olan Azerbaycan Erovizyon’u pek bir önemsiyor. Ülke olarak başarı grafiği vasat bir seviyede seyreden gardaşlarımız için biz de sevindik. Birinci olan ve fazlasıyla dekolte elbisesiyle dikkat çeken Azeri Hatun, bi sertap erener değil ama ‘olsun da çamurdan olsun!’ mantalitesine göre sakıncası yok bu durumun. Acaba siyasi arenada Azerbaycan’dan, ‘hacı sizin imajı Erovizyon ile düzelttik, şurdan iki parça imtiyaz tanıyın da anlaşma imzalayak!’ vari bir dille istenecek birşeyler var mı diye düşünmüyor değilim. Amann hep komplo teorisyenliği diyenleri duyar gibiyim, pardon duyduğum sadece bir vızıltı imiş, malum bahar geldi, çiçekler açtı bir arı olabilir vızıldayan. Konuyu dağıtmayayım, bizim Yüksek Sadakat grubu saçma sapan sahne gösterisi, rezil şarkısı, daha rezil kostümleri ile Erovizyon yarıfinalinde elenerek …

Ülkemizde bazı kesimlerin kendilerini halktan üstün görmeleri yeni bir şey değil. 1950 Yılında Demokrat Parti tek başına iktidara geldiğinde bazı elit kesimler “hasolar memolar” iktidara geldiler diye veryansın ettikleri yazılır çizilir.  CHP’nin bu yüzden iktidara gelemediği yönünde tespitler yapılır. Dün televizyonda haberleri izlerken sağlık bakanı Recep Akdağ’ın bir söylemiyle karşılaştım. Gözleri görmeyen bir vatandaş Recep Akdağ’a yaklaşıyor. Asgari ücret ve taşeron firmalarla çalışmanın zorluğundan bahsediyor. Recep Akdağ’ın ise bu gözleri görmeyen vatandaşa söylediği söz halkın içinden geldiğini iddia eden bir partinin bir bakanına yakışmayan cinsten: “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz.” Yukarıda da belirttiğim gibi eskiden CHP halktan uzak, halka tepeden bakan insanlardan oluşan bir parti izlenimi verirdi. Ancak Demokrat Parti çizgisinde olan bir partinin sağlık bakanının bu sözleri ancak halka tepeden bakan, kendisini yüce bir varlık gibi gören bir insanın sözlerini hatırlatır cinsten. Ancak itiraf edeyim buna benzer bir lafı CHP’li birisinden duymadım. Ne olursa olsun bir sağlık bakanına …

Öncelikle bu konu ile ilgili iseniz, kafanızda bir “web sitesi sorusu” olmalı. Belki sahibisiniz, belki değilsiniz. Fakat bunlar okuduğunuza göre bir web sitesi nedir, ne sağlar tahmin edebiliyorsunuzdur. Gördüğünüz üzere, Google’da iki şey aratıp buraya ulaşıp, hiç tanımadığınız kimin nesi olduğunu tahmin edemeyeceğiniz birisinin kalemini takip edebiliyorsunuz. Vay canına, böyle söyleyince sanki biraz garip geldi öyle değil mi? O halde şunu kabul edelim, internet çok çok güçlü bir teknoloji, elbette doğru kullanıldığında. Bakın çoğu kişi bu son şeyi söylemez. Zira dünyada olduğu gibi, internette de bir “doğru” kavramı oturmuş değil. Bilişim firmalarına, yatırımlarını daha çok internet teknolojileri üstüne yapmış kurumlara gidin, göreceksiniz ki her kurum farklı bir doğruya sahip. Yani herkes farklı standartlara sahip. Fakat internet bu standartlara sahip mi? Zira internet dediğiniz şey parmak ile gösterilebilecek ya da bir sıralar pek çok kişinin düşündüğü gibi bir “microsoft internet explorer simgesi” değil ki. İnternet hayal edilemeyecek kadar büyük bir kütüphane, …

Seçim yaklaşıktıkça sanal alemdeki renklerde bir bir ortaya çıkmaya başladı. en son CHP istanbul seçimleri için 6000 gönüllüyü sosyal medya alanında propaganda yapması için örgütlediğini duyurmuştu, CHP ve AKP sanal alemdeki yarışına devam ediyorlar, CHP herkesicinchp.com gibi daha bir çok site ile faaliyetlerine devam ederken, AKP’de akicraatlar.com ve benzeri sitelerle faaliyetlerine devam ediyor, fakat asıl rekabet kurumsal site tıklanma oranlarında burada da alexa verilerine göre; akparti.org.tr 902. sırada chp.org.tr ise 634. sırada facebook ve twitter anketinde CHP’nin açık ara önde olması da bu rekabette CHP ‘nin ipi göğüslediğini gösteriyor. işte Muhafazakar İHL Sözlük‘te konu hakkında yazılanlar; sözlükler solcu kaynamaktadır,twitter solcu kaynamaktadır,facebook solcu kaynamaktadır.* kemal kılıçdaroğlu ve chp sanal alemde açık ara bir numaradır. burdan çıkan sonuç solcuların boş adam oluşlarımıdır, yoksa internet kullanmak belli bir kültürü ifade eder; sonuç olarak solcular daha mı kültürlüdür bilinmemektedir. ancak şu bir gerçektir ki, sanal ortam ortalama vatandaşı kesinlikle temsil etmemektedir. paraklitos cemaatçi olmayıp …

Hürriyet Gazetesinin geleneksel hale getirdiği Hürriyet Treni yine yollarda. Konu hürriyet gazetesi olunca akla hemen gazetenin attığı manşetler geliyor tabii. 411 el kaosa kalktı haberini henüz unutmadık. kişisel hürriyetler kaosla bir tutulup engellenmek istendi. bunu da hürriyet trenini raylara indiren hürriyet gazetesi yaptı tabii. daha fazla örnek de mevcut. mesela “vay şerefsiz” manşeti. 28 şubat sürecinde tankların sincan’dan geçişini kaçıran gazetenin tankları tekrar yürütüp fotoğraf almasını da unutmadık. neyse. tezatlık abidesi bir tren var ve twitter’da bu trenin hakkında neler yazılmış ona bakalım şimdi: elindemis: “#hurriyettreni-insan hakları bu trene kaldıysa, o zaman yıkıl sezar..” twitbaz: “Dikkat Ertugrul Ozkok dikkat cekmeye calisiyormus! #Hurriyettreni nin altina atlar mi acaba ? Makul ve mantikli gunler dilerim.” foreverfaki: “411 El Kaosa kalktı” manşetini atan bir gazete nasıl insan hakları ve eşitlik treni kaldırır ve bu tren nereye gider #hurriyettreni” kinslayeer: “Dikkat ! ‘Türkiye Türklerindir’ faşist zihniyeti yine yollarda #hurriyettreni” kahyatulkeyf: “Bahçeli’den şok açıklama: Bugün …

Malumunuz olduğu üzere CHP bazı ergenekon sanıklarını milletvekili adayı gösterdi.  Aday gösterilen bazı ergenekon sanıklarının daha önce CHP ile alakası olmayan kişiler olduğu gazetelerde yazılıp çizildi. Hatta bu kişilerin CHP’den aday olmasını 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in istediği ve CHP’ye bu yönde telkinlerde bulunduğu söylendi. Süleyman Demirel ise bu iddiaları şiddetle reddetti. Bugüne kadar ortaya atılan iddialar birer iddia olmaktan öteye gidemedi. Ancak sosyalmedyahaber.com olarak Süleyman Demirel’in Kemal Kılıçdaroğlu’na ergenekon sanıklarını aday yapması için gönderdiği maili ve dahası Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Süleyman Demirel’e attığı cevap niteliğinde maili ele geçirdik. Büyük araştırmacı gazetecilik örneği olan bu mailleri kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun kemalkilicdaroglu_98@yahoo.com.tr adresine Süleyman Demirel’in demirel_suleyman_9@hotmail.com.tr adresinden gelen mail. Mailde açıkça görüldüğü üzere 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bazı ergenekon sanıklarının CHP’den aday gösterilmesini istirham ediyor. Ayrıca aday göstermezsen sen bilirsin gerçi diyerek tehdit etmesi de gözlerden kaçmadı. Mailde Süleyman Demirel aday gösterilmesini istediği milletvekillerinin listesini de …

Geçtiğimiz ayların insan hak ve özgürlükleri bağlamında Avrupa’daki en önemli olaylarından biri özellikle Müslüman göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerindeki ‘güvenlik gerekçeli örtünme yasağı’ idi. Avrupa Birliği’nin merkezi konumundaki Belçika’da yaşanan son olay neticesinde örtünme tartışmaları yeni bir boyut kazanmış oldu. 29 Nisan günü “Yüzü tamamen ya da kısmen kapatacak şekilde örtünmenin yasaklanması.” şeklindeki yasa teklifininBelçika Parlamentosunda kabulü ile yeni bir boyut kazanmış olan tartışmalar Belçika’nın ve pek çok Avrupa ülkesinin son bir yıldır siyasi gündemini belirlemekteydi. Örtünme ve İslam eksenli tartışmalar, Belçika basınınca sürekli olarak ‘Burka yasağı’ şeklinde lanse edilmekte. Bu durum İslam’ın ve Müslümanların sadece Taliban ve Afganistan ile bağdaştırılması olarak algılanmakta ve Müslümanlar tarafından İslam’ı karalama kampanyası olarak görülmüştür. Oysaki burada tartışılması gereken konu Müslüman kadınların örtünme hakkına ‘doğrudan müdahale’ anlamına gelen bir yasal düzenlemenin, insan hak ve özgürlüklerinin ihlali olup olmamasıdır. Fransa ve Hollanda gibi diğer Avrupa ülkelerinde de uzun süredir tartışılmakta olan yasa tasarısına Belçika Meclisi …

TİB’in açıklamasından sonra Ekşi Sözlük sahibi ssg nickli Sedat Kapanoğlu hakkında eleştiriler bitmek bilmiyor, bugünde kapama olayının hosting firmasını tanıtmak amaçlı bir viral reklam olduğu iddia edildi. işte Ekşi Sözlük’teki o iddia; bir süredir ekşi sözlük semalarında izlediğimiz kuşak. şimdi size step by step anlatacağım, bu entry sizlere adibas firmasının sponsorluğunda ulaştırılmaktadır. bizler, 4 mayıs gecesi saat 03 sularında ssg’nin yaşar büyükanıt’a özenir muhtırası ile olay butonumuzun yandığını keşfettik. feryad ü figan eden ssg, yaşar büyükanıt’ın elden giden laikliğe sahip çıkması gibi, elden giden sözlüğüne sahip çıkmaya çalışıyordu. fakat ortada bazı yanlışlar vardı ve ssg bu sözlükte ‘iktidarı’ yıpratabilecek her dediğine balıklama atlayacak dingil ulusalcı gençliğin yanında olaylara daha sakin kafayla da bakabilen insanlar olduğunu unuttu. kısacası hepimizi gerizekalı zannetti. fakat 30 bölümdür behzat ç izlediğimizi ve olayları daha net bir şekilde değerlendirebildiğimizi de unutmuştu. ortada olan yanlışlara gelmek gerekirse; ssg’nin ortalığı ayağa kaldıran entrysinden sonra kanzuk tarafından yazılmış bir …

Yaklaşık bir ay sonra seçime gidiyoruz. Seçim kampanyaları genelde çok gürültülü ve çekişmeli geçer. Siyasi parti liderleri birbirleriyle atışırlar, seçmenin oyunu kapmak için herkes vaatlerde bulunur.  İktidar partisi yaptığı güzel icraatları biraz da büyüterek meydanlarda dile getirip tekrar iktidara gelmek için oy ister. Muhalefet partileri de iktidar partisinin yaptığı yanlış işleri veya yapmadığı işleri biraz da büyüterek dile getirip seçmenden iktidar olmak için oy ister. Bazen siyasi parti liderleri seçim atmosferine de kendilerini kaptırıp birbirlerine hakarete varan söylemlerde bile bulunabilirler. Siyasilerin birbirlerine ettiği laflar bel altına inmediği müddetçe bunlar seçim kampanyalarının olmazsa olmazlarıdır. Elbetteki bir muhalefet partisi seçmenden oy almak için iktidarı kötüleyecek. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Mesela ana muhalefet partisi CHP’ lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir mitingde “AKP ülkeyi iyi yönetiyor ama siz yine de bize oy verin” demesi mümkün mü? Ya da başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçim mitinglerinde; “CHP”nin projeleri iyi ama siz oyunuzu bize verin” de diyemez. …

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi sosyal medya hakkında önemli bir soruşturma raporu hazırladı. Pdf formatında bir e-kitap olarak indirilebilen bu rapordaki sorulara birbirinden değerli bir çok, sosyolog, yazar, yayıncı ve tv yapımcısı cevap verdi. “Sosyal Paylaşım Siteleri Soruşturması” hakkındaki raporun basın açıklamasını UHİM adına, dernek merkezinde Mali İşler Direktörü Atıf Gönenç yaptı. açıklama şöyle; UHİM olarak toplumsal çözülmlerde büyük etkisi olduğunu düşündüğümüz “Sosyal Paylaşım Siteleri” ile ilgili olarak, Rowland Miller’in bir iddiasından yola çıkarak iki başlıkta çeşitli isimlere sorular yönelttik. Sorularımızdan ilki; “utanma” duygusu üzerine uzun yıllar araştırma yapan ABD’li psikoloji profesörü Rowland Miller, “Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin utanmayı unutturduğu”nu iddia ediyor. Sözkonusu iddiadan hareketle, siz, sosyal paylaşım sitelerinin bireysel / toplumsal değerlerin yitirilmesine zemin hazırladığını düşünüyor musunuz? Neden? İkincisi ise; Sosyal paylaşım sitelerinin toplumsal yaşam ve bireylerarası ilişkilere dair olumlu / olumsuz yönleri hakkında ne düşünüyorsunuz? idi. Aldığımız cevaplardan yola çıkarak hazırlanan rapora değerli görüşleri ile …

Geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bildiğiniz üzere Kanal İstanbul adlı “çılgın projesi”ni kamuoyuna açıkladı. Beğenen de oldu beğenmeyen de. Ancak nihayetinde, çekinceleri ve eleştirileri bir kenara bırakırsak, İstanbul’u küresel bir merkez ve çekim alanı yapmayı amaçlayan vizyoner bir proje olarak niteleyebiliriz. Ne var ki gerçek çılgın projenin bundan yaklaşık 3 ay önce BTK tarafından uygulamaya konulduğundan haberimiz olmamış. Açık söylemek gerekir ki BTK’nın 22 Ağustos’ta hayata geçecek uygulaması, devleti birey üstünde gören, “sen bilemezsin ben daha iyi bilirim” anlayışının son versiyonlarından biridir. Hele ki bu versiyonun dünyanın her noktası birleştiren dijital dünyaya uygulanmak istenmesini anlamak mümkün değil. Türkiye’yi, internete sansürde Çin, Küba ve İran’la aynı sınıfa sokmaya kimsenin hakkı yoktur, olamazda. Hele ki internetin belirli bir kalıba sokulamayacağı, Ortadoğu ve Afrika’da meydana gelen son gelişmeler neticesinde görülmüşken, Türkiye’de interneti devlet kontrolünde filtrelemek en hafif deyimiyle abesle iştigal etmektir. 22 Ağustos’ta uygulamaya girecek ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nca (BTK) …

twitter’dan ilk tepkiler; (haber yorumlar geldikçe güncellenecektir) cileklikahve‎ Ekşi kapanırsa buranın hiç şansı yok :( @onur_goksen: ekşi’deki bebeleri sevmem falan ama, sözlüğün kapatılma haberini okuduğumda çocukluğumun geçtiği evin yıkılacağı haberini almış gibi oldum. GSUlusoy‎ Internet sansuru basladi!! tib’in ekşi sözlük’ü kapatma emri … ekSi+sOzlUk’U+kapatma+emri esraoguztork‎ internete sınırlama getiriyorlar. en çokta ekşi sözlük kapatılıyormuş ona üzüldüm.:( EmelDilmen‎ Ekşi sözlüğü kapat interneti filtrele istemediğin siteleri devre dışı bırak sonra ortalıkta özgürlük ve demokrasinin teminatıyım diye dolaş. @noktalivirgul ekşi kapanmasin eyvallah, sonuna kadar desteklerim de sozluge “ozgurluklerin yilmaz savunucusu” falan demeyin,komik oluyor earinna‎ Vay başım! Sıra ekşi sözlüğe de gelmiş!!! Zihniyetine kıran girsin TİB!!!!! gokceowyn‎ #eksi sozluk u kapatmak sikar gibime geliyor.. denesinler de gorelimm @rahsangulsan: BTK, Eksi Sozlugu kapatma karari aldiysa isin iyice sansuru cikti demektir.Bu sadece Eksi’cilerin degil hepimizin sorunu olur! #22Agustos citcan‎ eksisozluk’un kapanma olayiyla ilgili “iste bunu yapmayacaktiniz, bize dokunmayacaktiniz, simdi yandin tib” vs tadinaki yorumlar turkiye’nin ozeti. her …